Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/3970 Esas 2020/1130 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/3970
Karar No: 2020/1130
Karar Tarihi: 18.03.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 20. İdare Mahkemesi'nce verilen 08/07/2019 gün ve E:2018/2890, K:2019/3940 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 09/04/2018 tarih ve 2018/10361 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 20. İdare Mahkemesi'nce; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün örgüt içi haberleşme programı olan ByLock iletişim sistemini kullandığının tespit edildiği, örgüte iltisaklı Bank …. isimli banka hesabındaki mevduatında 2014 yılından itibaren artış meydana getirdiği, örgüte müzahir sendikada üyelik kaydının olduğu, davacının bu eylemlerinin FETÖ/PDY ile normal bir vatandaştan beklenebilecek olandan daha yoğun bir ilişki içerisine girdiğini ortaya koyduğu, bu durumun davacının FETÖ/PDY ile bağı olduğu şeklinde değerlendirilmesinin makul ve hakkaniyete uygun düştüğü, böyle bir durumda Anayasayla kurulmuş hür demokratik düzeni ortadan kaldırmayı amaçlayan terör örgütüyle bağı bulunduğu konusunda somut verilere ulaşılan davacının, Anayasaya sadakat yükümlülüğünü de ihlal ettiği kanaatine varıldığından, ilgili Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılması üzerine kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun idari makam olması sebebiyle ceza hukuku kapsamına giren bir konuda karar vermesinin mümkün olmadığı, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, savunma hakkı verilmediği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin (mahkemeye erişim hakkı, bağımsız ve tarafsız mahkeme önünde yargılanma hakkı, özel hayata saygı ve mülkiyet hakkı) ihlal edildiği, ihracına ilişkin KHK'nın Anayasa'nın 121. ve TBMM İç Tüzüğü'nün 128. maddelerine göre 30 gün içerisinde TBMM Genel Kurulu'nda onaylanmadığı, ByLock programını kullanmadığı, ByLock programının dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, Bank ..... hesabında anormal düzeyde artışlar olmadığı, Bank ..... hesabı ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, tavsiye niteliğinde olan ve sadece Bakanlar Kuruluna gönderilmek üzere kabul edilen MGK kararlarının kişileri bağlayıcı olmadığı ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Davacı hakkında yapılan ceza yargılamasında ifadesine başvurulan tanık beyanlarına göre; davacının, örgütsel toplantılara katıldığı, sohbet yaptığı, örgüt içinde öğrenci olduğu dönemde ve çalışmış olduğu illerde çeşitli görevler aldığı, polis memurları ile ilgilendiği, çeşitli kod adları kullanmak suretiyle bu görevlerini yerine getirdiği, eagle programını örgüt içi haberleşmede kullandığı, örgütün mahrem alanında yer aldığı hususları, Mahkeme kararında belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
Öte yandan, İdare Mahkemesince, "Adli yardımdan yararlanan davacıdan tahsil edilemeyen yargılama giderinin, işbu kararın kesinleşmesinden sonra tahsili için ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına" şeklinde hüküm kurulduğu görülmekte ise de; mahkeme aşamasında davacı tarafından 5,20 TL vekalet harcı yatırıldığı dikkate alındığında, 5,20 TL vekalet harcı haricindeki diğer yargılama giderlerinin müzekkere ile tahsil edileceği açıktır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamalarla birlikte;
 
1-Ankara 20. İdare Mahkemesi'nce verilen 08/07/2019 gün ve E:2018/2890, K:2019/3940 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda "Adli yardımdan yararlanan davacıdan tahsil edilemeyen yargılama giderinin, işbu kararın kesinleşmesinden sonra tahsili için ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına" şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanunun 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; "Adli yardımdan yararlanan davacıdan tahsil edilemeyen yargılama giderinin (5,20 TL vekalet harcı hariç), işbu kararın kesinleşmesinden sonra tahsili için ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına" şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
 
3-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
4-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 18/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy