Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/3943 Esas 2020/1137 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/3943
Karar No: 2020/1137
Karar Tarihi: 25.03.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 26/04/2019 gün ve E:2018/6478, K:2019/1614 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 24.04.2018 tarih ve 2018/12929 sayılı işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 19. İdare Mahkemesince; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı .... Katılım Bankası AŞ'de (Bank .... 2014 yılından sonra para yatırdığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan .... Sendikası'na üyeliğinin bulunduğu, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen .... Medya Dağıtım A.Ş.'ye 2014-2015 yılları arasında ödeme bilgisinin bulunduğunun Komisyon tarafından tespit edildiği, söz konusu tespitleri mesnetsiz bırakacak somut herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı anlaşılmakla, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu işlem hukuka uygun bulunduğundan, davacının anılan işlemden dolayı yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesi talebinin de kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, 15.07.2016 tarihinden önceki eylem ve işlemlerden dolayı terör örgütü üyeliği ile suçlanamayacağı, OHAL Komisyonunca hak ihlalleri yönünden inceleme yapılmadığı, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisi olmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, Devlet kurumlarının izni ve onayı ile kurulan ve yasal olarak faaliyetlerine devam eden kurumlarla (banka, sendika, dernek, okul, gazete vs.) ilişki içinde olmanın suç olarak kabul edilemeyeceği, savunma hakkı verilmediği, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, ihracına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğu, söz konusu KHK'nın Anayasa'nın 121. ve TBMM İç Tüzüğü'nün 128. maddelerine göre 30 gün içerisinde TBMM Genel Kurulu'nda onaylanmadığı, bu nedenle yok hükmünde olduğu, OHAL KHK'sı ile tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminin ölçülü olmadığı, ceza hukuku ilkeleri ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiği, ByLock verileri hukuka uygun olarak elde edilmediğinden hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, Bylock programına ilişkin hard disk ve flaş bellek'in kendisine verilmesi, savunma hakkı tanınması ve Bylock'a ilişkin ana deliller (hard disk ve flaş bellek) üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Uyuşmazlıkta, Maliye Bakanlığı ve Dernekler Dairesi Başkanlığından edinilen bilgilere göre; davacının, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan F4 Derneğinde üyelik kaydının bulunduğu, anılan dernekte 27.12.2012 tarihinde Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev aldığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan F5 Derneğine 19.08.2014 tarihinde ödeme bilgisinin bulunduğu, ayrıca ceza yargılamasında ele geçirilen dijital materyaller ile ilgili bilirkişi raporunda da, davacının cep telefonunda örgüt içi haberleşme programı olan eagle isimli uygulama izlerine rastlandığının belirtildiği hususları, Mahkeme kararında belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
Öte yandan, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde "OHAL Komisyonu kararında tanık beyanlarına dayanılması durumunda, söz konusu tanık ya da tanıkların AİHS'nin 6/3d hükmünün tüm gereklerine uygun olarak müvekkilin de hazır bulunacağı bir duruşmada dinlenilmesinive soru sorma hakkının da verilmesini talep ediyoruz." şeklinde belirtilmek suretiyle şarta bağlıolarak duruşma talebindebulunulduğu görülmekte ise de; dava konusu Komisyon kararı incelendiğinde, davacı aleyhine tanık beyanları bulunmadığı, dolayısıyla dava dilekçesinde duruşma talebi için belirtilen "OHAL Komisyonu kararında tanık beyanlarına dayanılması" şartının gerçekleşmediği dikkate alındığında, Mahkemece duruşma yapılmamasında herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamalarla birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 26/04/2019 gün ve E:2018/6478, K:2019/1614 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra mahkemesince istinaf başvurusunda bulunana re'sen iadesine,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 25/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy