Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/3702 Esas 2020/2078 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/3702
Karar No: 2020/2078
Karar Tarihi: 30.09.2020



İSTİNAF İSTEMİNİN KONUSU: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 27.03.2018 tarihli ve 2018/8841 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 13/02/2019 tarihli ve E:2018/1099, K:2019/297 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, ByLock kullandığı yönündeki tespitin varsayıma dayandığı, personel bilgi dosyasına bilgilerinin yanlış yazıldığı, terör örgütü ile hiçbir bağlantısının olmadığı, hakkında herhangi bir itirafçı veya tanık beyanının bulunmadığı, darbe girişimiyle hiçbir ilgisinin olmadığı, Anemon okullarının sahibi ve FETÖ/PDY'nin MİT imamı olduğu bilgisi verilen H.K. ile 18.04.2013 ila 28.05.2015 tarihleri arasında 4 kez irtibatının olduğu tespitinin gerçekdışı olduğu, yine davalı idarece gönderilen tabloda yer alan B.K. İle M.D.'yi tanımadığı, diğer şahıslar ile de mesleği vesilesiyle tanıdığı, bunların yanında sivil imam Y.B. ile herhangi bir irtibatının olmadığı, kaldı ki bu husus hakkında kovuşturma yer olmadığına karar verildiği, ... Üniversitesine yerleştirme kaydının bulunmadığı, ... Derneğine SMS göndermediği, ceza yargılamasının bekletici mesele yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
İstinaf incelemesine konu edilen İdare Mahkemesi kararında, "Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/01/2018 tarihli ve E:2017/278, K:2018/2 sayılı kararı ile davacının; bylock programını kullandığı tespit edilerek FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği "şeklinde bir tespite yer verildiği görülmekte ise de; Uyap kayıtlarının incelenmesinden, Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nce davacının, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu işlediği gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldığı ve cezanın kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi'nce reddedildiği, ancak bu kararın temyiz aşamasında Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 03.04.2019 tarihli ve E:2019/25, K:2019/2267 sayılı kararı ile; "... İlgili birimlerden ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilip, hükümden sonra gelen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/49088 soruşturma sayılı ve 19.03.2018 tarihli, 2018/150016 soruşturma sayılı ve 10.08.2018 tarihli ve 2018/15377 soruşturma sayılı 08.08.2018 kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar ve ekleri 28.11.2018 tarihli mali analiz raporunun duruşmada sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması ..." gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, yargılamanın Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:2019/291 esasına kayıtlı olarak devam ettiği görülmektedir. Devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi ve davacı hakkında terör örgütü üyesi algısı oluşturacak bir yaklaşım ortaya konulması "masumiyet karinesi" gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte, ceza yargılamasının ilgi alanında bulunmayan ancak kamu görevinden çıkarılma nedeni olan irtibat ve iltisak hallerinin var olup olmadığının iş bu davada ortaya konulması gerekecektir.
 
Bylock programının kişinin iradesi dışında, kullanmakta olduğu iletişim cihazına yüklendiğinin ve hiç bir şekilde iletişimde kullanılmamış olduğunun tespiti halinde, bu durumun tek başına irtibat veya iltisak sebebi sayılamayacağının açık olduğu, ancak davacının bylock programını kendisinin kullandığının yetkili makamlarca tutanağa bağlandığı ve davacı tarafından bunun geçersizliğini ortaya koyacak bir delil sunulmadığı dikkate alındığında; FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu neticesine ulaşılmıştır.
 
Ayrıca, davacının ceza yargılamasında örgüt tarafından organize edilen Türkçe Olimpiyatlarına ait videoyu ... hesabında paylaştığının ve çocuklarını FETÖ/PDY ile iltisakı ve aidiyeti nedeniyle kapatılmasına karar verilen ... Okuluna gönderdiğinin tespit edildiği, darbeciler tarafından yayımlanan "Sıkıyönetim Direktifi" konulu mesajda Jandarma Genel Komutanlığı Lojistik Başkanı olarak görevlendirildiği, bunların yanında Kurumunca FETÖ/PDY üyesi olduğu yönünde kuvvetli emare bulunduğu gerekçesiyle "oybirliğiyle TSK'dan ayrılması" yönünde değerlendirmede bulunulduğu hususları, üst paragraflarda izah edilen belirlemelerle birlikte değerlendirildiğinde davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
KARAR SONUCU: Yapılan açıklamalarla birlikte,
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 13/02/2019 tarihli ve E:2018/1099, K:2019/297 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf isteminin REDDİNE,
 
2- Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
3- Fazladan yatırılan 44,40 TL harcın istek halinde ilgili tahsil dairesince istinaf başvurusunda bulunana iadesine,
 
4- Gider avansının kullanılmayan kısmının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra mahkemesince istinaf başvurusunda bulunana re'sen iadesine,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 30.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy