Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/3672 Esas 2020/1204 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/3672
Karar No: 2020/1204
Karar Tarihi: 26.03.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 29/01/2019 günlü ve E:2018/414, K:2019/170 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmaktayken 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 16/01/2018 tarihli ve 2018/200 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 19. İdare Mahkemesince; dosyadaki ve davacı hakkında Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin E:2017/210 sayılı esasında yapılan ceza yargılamasında elde edilen bilgilere göre; davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığı, Kurumu tarafından Komisyona intikal ettirilen personel bilgi dosyasında; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/68532 sayılı hazırlık soruşturmasında ele geçirildiği belirtilen FETÖ/PDY terör örgütünce Emniyet Teşkilatına yönelik olarak hazırlandığı anlaşılan örgüt arşivinde bulunan detay bilgisinde davacının Kırmızı …. (FETÖ/PDY'ye mensubiyeti, teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı üst seviyede olan) seviyesinde kodlandırılmış durumda olduğu, dijital materyalleri üzerindeki incelemede FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir yayın yapan (aktifhaber.com, zaman.com.tr, bugün.com.tr, fetullahgülen.com, samanyoluhaber.com gibi) internet adreslerine sosyal medya üzerinden bağlandığı, HTS kayıtlarının incelenmesinden hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne hüküm kurulan/soruşturma yürütülen çok sayıda şahısla görüşmesinin bulunduğu, söz konusu deliller birlikte dikkate alındığında davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmaktayken kamu görevine son verildiği, ilgili KHK hükümlerinin iptali için somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği, hakkındaki ceza yargılamasında yaptığı istinaf başvurusu üzerine dosyasının tefrik edildiği, hakkında disiplin hükümleri uygulanabilecekken KHK ile kamu görevine son verilmesinin hukuka aykırı olduğu, OHAL KHK'sı ile fonksiyon gaspı yapıldığı, OHAL KHK'sı ile kamu görevine son verilemeyeceği, OHAL yönetiminin sona ermesi nedeniyle OHAL KHK'larının geçerliliğinin kalmadığı, OHAL KHK'sı ile kamu görevinden çıkarılmasının geçici, ölçülü ve orantılı bir tedbir mahiyetinde olmadığı, kamu görevine son verilmesine dayanak KHK'nın Anayasa'da öngörülen şekil şartlarına uygun olmadığı, dilekçesinde belirttiği Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği, dava konusu işlemde ve davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Davacı tarafından kamu görevinden çıkarılmasına dayanak KHK ile anılan KHK'nın onayına ilişkin Kanun'un Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülerek somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiş ise de; Anayasa'nın 148 ve 152. maddelerinde yer alan kurallar birlikte değerlendirildiğinde, bu iddianın ciddi olduğu kanaatine ulaşılamamaktadır.
 
Uyuşmazlıkta, Kurumu tarafından Komisyona intikal ettirilen personel bilgi dosyasında; davacı hakkında üst amir kanaati olarak 04/08/2016 tarihinde yapılan değerlendirmede FETÖ/PDY terör örgütüyle kuvvetli irtibat ve iltisakı bulunduğu yönünde görüş belirtildiğinin tespit edildiği, davacı hakkındaki idari soruşturma bilgilerine göre; 05/12/2016 tarihli İdari Soruşturma Raporunda; "ByLock uygulamasını kullananlar" arasında davacının isminin de yer aldığının, 17/07/2016 tarihli İdari Soruşturma Raporunda; "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs girişimiile ilgili listede davacının isminin de yer aldığının, 12/08/2016 tarihli Araştırma Raporunda; davacının yurt dışında yüksek lisans / doktora eğitimi sırasında veya sonrasında master diplomasını ve doktora tezini idareye süresinden sonra teslim ettiği, master tezini idareye teslim etmediği, master ve doktora eğitimi sırasında EGM Olur'u olmaksızın üniversite değiştirdiğinin tespit edildiği, hakkındaki ceza yargılamasında tanık (K4nin ifadesinde, ... Şubede komiser olarak görev yapmaktayken FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının kurduğu kumpas sonucu cezaevine düştüğünü ve halen Kırım'da olduğunu belirten Malatyalı (B.U.)'nun kendi devre arkadaşları içinde FETÖ/PDY terör örgütü mensubu olduğunu söyleyerek isim ve facebook fotoğraflarını gönderdiği 100 kişinin üzerindeki listede davacının da yer aldığını, listedeki isimleri teyit için güvenilir bulduğu …. Şube Müdürü ile temasa geçtiği, sonrasında da listenin tamamını …. Emniyet Müdür Yardımcısı … Bey'e verdiğini beyan ederek listeyi dosyaya sunduğu, davacının HTS kayıtlarına göre FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçundan hakkında işlem yapılan çok sayıda şahısla irtibatının bulunduğunun tespit edildiği hususları Mahkeme kararında belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
Ayrıca, davacı tarafından harcı yatırılarak Mahkemeden yürütmenin durdurulması talebinde bulunulduğu, Mahkeme tarafından da davacının bu isteminin karara bağlandığı ancak esas hakkındaki kararda yargılama gideri dökümünde yürütmenin durdurulması harcına yer verilmediği görüldüğünden, istinafa konu Mahkeme kararının yargılama giderine ilişkin kısmının "yürütmenin durdurulması harcı" yönünden düzeltilmesi gerekmektedir.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen istinafa konu karar, usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
3-Anılan kararın "Yargılama Giderleri" bölümüne; "Yürütmenin durdurulması harcı: 59,10-TL",ibaresi eklenerek "TOPLAM: 180,00-TL" şeklinde kurulan hükmün "TOPLAM: 239,10-TL" şeklinde düzeltilmesine,
 
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra Mahkemesince istinaf başvurusunda bulunana re'sen iadesine,
 
2577 sayılı Kanun'un değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 26/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy