Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/3583 Esas 2020/1592 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/3583
Karar No: 2020/1592
Karar Tarihi: 24.06.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 22. İdare Mahkemesince verilen 29/04/2019 günlü ve E:2018/2970, K:2019/776sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmaktayken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 17/09/2018 tarihli ve 2018/34042 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 22. İdare Mahkemesince; dosyadaki ve davacı hakkında Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin E:2018/116 sayılı esasında yapılan ceza yargılamasında elde edilen bilgilere göre; davacının FETÖ/PDY terör örgütünün örgüt içi haberleşme programı olan ByLock'u kişisel telefonuna yüklediği ve kendisinin kullandığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Bank....'daki hesabına FETÖ/PDY terör örgütünün talimatı sonrasında para yatırdığı dolayısıyla örgüt liderinin talimatı doğrultusunda hareket ettiği, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan .... Derneğine sms ile para gönderdiği, söz konusu deliller birlikte dikkate alındığında davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının sabit olduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, öğretmen olarak görev yapmaktayken kamu görevine son verildiği, herhangi bir somut eylem isnadında bulunulmadan kamu görevinden çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu, Anayasaya sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair herhangi bir somut delil ortaya konulmadığı, hakkındaki ceza yargılaması sürecinin devam ettiği, ceza yargılamasında verilen kesinleşmemiş yargı kararlarının aleyhe değerlendirilemeyeceği, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, darbe girişimiyle ilişkilendirilebilecek herhangi bir eylem ve faaliyetinin olmadığı, OHAL KHK'sı ile kamu görevine son verilemeyeceği, dilekçesinde belirttiği Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği, dava konusu işlemde ve davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde harçlar, posta giderleri ve vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında sayılması ve aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında; adli yardımın yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, davacının adli yardım talebi hakkında yeniden bir karar verilmeksizin 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Uyuşmazlıkta, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından edinilen bilgilere göre; davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan .... Eğitim Kurumları A.Ş.'de Mart 2005 - Ekim 2005, … İşletmeleri A.Ş.'de Ekim 2005 - Temmuz 2010, … İnş. Bil. Yem. Dağ. Tic. A.Ş.'DE Eylül 2008 - Ağustos 2009 tarihleri arasında çalışma kaydının olduğu ve 24/08/2010 tarihinde kamu görevine girdiği, Milli Eğitim Bakanlığından temin edilen bilgilere göre, davacının çocuklarının FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan özel öğretim kurumlarında 2014-2016 eğitim öğretim dönemlerinde kaydının olduğu, Hazine ve Maliye Bakanlığından edinilen bilgilere göre FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan 2 ayrı şirkete 2014 yılı sonrasında ödeme bilgisinin olduğu, hakkındaki ceza yargılamasında FETÖ/PDY terör örgütüne ait eğitim kurumlarında örgüt içi tayine tabi öğretmen olarak çalıştığı sonucuna ulaşıldığı, hakkındaki 4 ayrı tanık ifadesine göre FETÖ/PDY terör örgütünün TSK yapılanmasında mahrem imam olduğunun, "…", "…" kod adını kullandığının, askeri personele yönelik sohbet toplantısı düzenleyerek sohbet verdiğinin, sohbette örgüt elebaşı (F.G.)'nin kitabını okuduğunun, örgüt için himmet adı altında para topladığının, tanık (N.U.)'ya ByLock yüklediğinin, mahrem imamlığını yaptığı askeri personelden zorunlu olmadıkça kendisiyle cep telefonundan irtibat kurmamalarını istediğinin ve bu kişileri ankesörlü telefondan arayarak toplantı tarihini veya toplantı erteleme bilgisini verdiğinin beyan edildiği hususları Mahkeme kararında belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1- Ankara 22. İdare Mahkemesince verilen istinafa konu karar, usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2- Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
3- Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerine ait olan istinaf başvuru harcı ve posta giderinin tahsili için karar kesinleştikten sonra Mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanun'un değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 24/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy