Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/3503 Esas 2020/1910 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/3503
Karar No: 2020/1910
Karar Tarihi: 22.09.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 22. İdare Mahkemesince verilen 29/04/2019 günlü ve E:2018/1814, K:2019/815 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 09/07/2018 tarih ve 2018/23370 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle mahrum kalınan tüm özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 22. İdare Mahkemesince; davacının, ... programını kişisel telefonuna yüklediği ve kendisinin kullandığı, Bank ...'daki hesabına 2014 yılı Mart ayında para yatırdığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan sendikalar arasında yer alan ... Sendikasında (...) Aralık 2012-Nisan 2013 ve Şubat 2014-Temmuz 2016 tarihleri arasında üyeliğinin bulunduğu, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılmış olan ... Cemiyeti Isparta Şubesinde kurucu üyeliğinin bulunduğu, örgüte aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen ... Medya Dağıtım A.Ş.'ye ödeme bilgisinin bulunduğu, bu nedenlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatı sabit olduğu anlaşılmakla; kamu görevine iadesi talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu işlem hukuka uygun bulunduğundan, davacının; dava konusu işlem nedeniyle mahrum kaldığını iddia ettiği tüm parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin de reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, FETÖ/PDY örgütü ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, hiçbir geçerli sebebe ve somut delile dayanmayan ve savunma alınmaksızın tesis edilen dava konusu işlemin Anayasaya ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine aykırı olduğu, ihracına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin hukuka aykırı olduğu, ... programını kullanmadığı, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, masumiyet karinesinin ve Anayasada düzenlenen haklarının ihlal edildiği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırı hareket edildiği, Bank ... hesabındaki işlemlerinin olağan bankacılık faaliyeti olduğu, Devletin izni ile kurulmuş yasal sendika, dernek ve basın kuruluşuna ilişkin tespitlerin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görülmekte olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği düzenlemesi ile aynı Kanun'un 323. maddesinde yer verilen avukatlık ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı hususları birlikte dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında yer alan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin, kanun yolu incelemeleri dahil kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan gerek Mahkeme ve gerekse istinaf safhasındaki vekalet ücretinin tahsil edilemeyeceği açıktır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1-Ankara 22. İdare Mahkemesi'nce verilen 29/04/2019 gün ve E:2018/1814, K:2019/815 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda "...takdir edilen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine..." şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince; "...takdir edilen 1.362,00-TL vekalet ücretinin iş bu kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafından davalı idareye ödenmesine..." olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
3-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 22/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy