Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/2260 Esas 2020/1860 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/2260
Karar No: 2020/1860
Karar Tarihi: 17.09.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 22. İdare Mahkemesince verilen 15/04/2019 günlü ve E:2018/1373, K:2019/591 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 16.07.2018 tarihli ve 2018/25044 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan tüm özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 22. İdare Mahkemesince; davacının, FETÖ/PDY'nin örgüt içi haberleşme programı olan ….. programını kullandığı, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda Bank...'ya para yatırdığı, FETÖ/PDY’ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan sendikaya üye olduğu, örgüte aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen ... Medya Dağıtım A.Ş.'ye ödeme bilgisinin bulunduğu, bu nedenlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatı sabit olduğu anlaşılmakla; kamu görevine iadesi talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu işlem Mahkemelerince hukuka uygun bulunduğundan işlem nedeniyle mahrum kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin de reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, Bylock tespitinin her türlü şüpheden uzak, kesin teknik verilere dayanmadığı, FETÖ/PDY örgütü ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, Bank ...'ya talimatla para yatırıldığına ilişkin delil bulunmadığı, yatırılan paranın rutin bankacılık işlemleri olduğu, sendika üyeliğinin yasal olduğu ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dava dosyasında yer alan belgeler ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu işlediği gerekçesiyle Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda, suçu sabit görülen davacı hakkında hapis cezası verildiği, kararın istinafen incelenerek kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince reddedildiği ve nihayet anılan kararın, temyiz incelemesi yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 08.07.2019 tarihli ve E:2019/1447, K:2019/4960 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
 
Davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görülmekte olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği düzenlemesi ile aynı Kanun'un 323. maddesinde yer verilen avukatlık ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı hususları birlikte dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında yer alan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin, kanun yolu incelemeleri dahil kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan gerek Mahkeme ve gerekse istinaf safhasındaki yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsil edilemeyeceği açıktır.
 
KARAR SONUCU: Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1-Ankara 22. İdare Mahkemesince verilen istinafa konu karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf isteminin REDDİNE,
 
2-Anılan kararda ''...takdir edilen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine'' şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanunun 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; ''...takdir edilen 1.362,00-TL vekalet ücretinin işbu kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafından davalı idareye ödenmesine'' olarak düzeltilmesine,
 
3- Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
4- Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerine ait olan istinaf başvuru harcı ve posta giderinin tahsili için karar kesinleştikten sonra Mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanun'un değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy