Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/1955 Esas 2020/2364 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/1955
Karar No: 2020/2364
Karar Tarihi: 19.10.2020



İSTİNAF İSTEMİNİN KONUSU: Davalı idare bünyesinde görev yapmaktayken 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin 22/05/2018 tarihli ve 2018/17042 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi ve uğradığı zararlara karşılık lehine 250.000,00-TL maddi, 2.000.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılan davada, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde Ankara 22. İdare Mahkemesince verilen 21/02/2019 tarihli ve E:2018/502, K:2019/120sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, Erzurum İl Emniyet Müdürlüğünde görev yapmaktayken kamu görevine son verildiği, başta savunma hakkı ve masumiyet karinesi olmak üzere dilekçesinde belirttiği Anayasa ve AİHS hükümleri ile Disiplin Hukuku ve Ceza Hukuku ilkelerinin ihlal edildiği, hakkındaki ceza yargılaması sürecinin devam ettiği, ceza yargılamasında verilen kesinleşmemiş yargı kararlarının aleyhe değerlendirilemeyeceği, kamu görevinden çıkarıldığı tarihte mevcut olmayan delil ve tespitlerin Komisyon kararına ve yargılamaya esas alınamayacağı gibi aleyhine sonuç doğurmayacağı, OHAL KHK'sı ile kamu görevine son verilemeyeceği, OHAL yönetiminin sona ermesi nedeniyle OHAL KHK'larının geçerliliğinin kalmadığı, OHAL KHK'sı ile kamu görevinden çıkarılmasının geçici, ölçülü ve orantılı bir tedbir mahiyetinde olmadığı, dava konusu işlemde ve davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında; adli yardımın hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Uyuşmazlıkta, davacı hakkındaki ceza yargılamasında tanık (…..)'nin ifadesinde; davacının FETÖ/PDY terör örgütünün Erzurum (Emniyet Teşkilatı) sohbet grubunda olduğunu, davacının terör örgütüne himmet verdiğini, davacı ile …..üzerinden görüşme yaptıklarını, davacıyı sohbet toplantılarında 7-8 kez gördüğünü, sohbetlerin sohbet hocasının ve katılımcıların evlerinde yapıldığını beyan ettiği hususu dava konusu işlemde belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
Davacı hakkındaki ceza yargılamasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine karar verildiği, bu karara yönelik istinaf isteminin reddedildiği ve temyiz isteminin de Yargıtay tarafından reddedilerek mahkumiyet kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
 
Davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görülmekte olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği düzenlemesi ile aynı Kanun'un 323. maddesinde yer verilen avukatlık ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı hususları birlikte dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında yer alan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin, kanun yolu incelemeleri dahil kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan gerek Mahkeme ve gerekse istinaf safhasındaki yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsil edilemeyeceği açıktır.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle,
 
1-Ankara 22. İdare Mahkemesince verilen istinafa konu karar, usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda "...takdir edilen1.362,00-TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine..."şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince;"...takdir edilen 1.362,00-TL vekalet ücretinin işbu kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafından davalı idareye ödenmesine..." olarak düzeltilmesine,
 
3-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
4-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerinin tahsili için Mahkemesince karar kesinleştikten sonra ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanun'un değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy