Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi 2020/747 Esas 2020/1520 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 12. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/747
Karar No: 2020/1520
Karar Tarihi: 24.12.2020



İSTEMİN ÖZETİ: ……. hakkında Ankara Barosu levhasına avukat olarak yeniden yazılmasına ilişkin Ankara Barosu Yönetim Kurulu'nun 27/02/2019 tarih ve 25/108 sayılı kararının uygun bulunmasına dair Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun 08/03/2019 tarih ve 1603 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı'nca bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmesine ilişkin 11/04/2019 tarih ve 16605 sayılı "Olur"una uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesine ilişkin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun 18/04/2019 tarih ve 2816 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; adli yargı hakim adayı iken yapılan sözlü sınav sonucu başarısız sayılması nedeniyle mülga 4954 sayılı adalet Akademisi Kanununun 28'inci maddesi uyarınca görevine son verilen K3'e isnat edilen fiilin niteliği ile baro levhasına yazılması durumunda yürütülecek kamu hizmetinin önemi ve özelliği dikkate alındığında, ilgili hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2019/47693 sayısında kayıtlı ceza soruşturması sonucunun beklenmesi gerektiği sonucuna varılmış olup adı geçenin bu aşamada baro levhasına avukat olarak yazılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin olarak Ankara 3. İdare Mahkemesince verilen 26/11/2019 gün ve E:2019/897, K:2019/2412 sayılı kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesince 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Ankara 3. İdare Mahkemesince verilen 26/11/2019 gün ve E:2019/897, K:2019/2412 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davalı idarenin istinaf başvurusunun REDDİNE, istinaf safhasındaki yargılama giderlerinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın istinaf isteminde bulunana iadesine, 2577 sayılı Yasanın 45/6. maddesi uyarınca kesin olarak 24/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
 
KARŞI OY
 
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 5. maddesinin (a) bendinde, "Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı iki yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmak" avukatlığa kabule engel haller arasında sayılmış; anılan maddenin 3.fıkrasında ise; "Birinci fıkranın (a) bendinde yazılı cezalardan birini gerektiren bir suçtan kovuşturma altında bulunması halinde, avukatlığa alınma isteği hakkında kararın bu kovuşturmanın sonuna kadar bekletilmesine karar verileceği " hükmüne yer verilmiştir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, Ankara Batı Adliyesi Hakim Adayı iken sözlü sınavda başarısız olması nedeniyle mülga 4954 sayılı Adalet Akademisi Kanununun 28'inci maddesi uyarınca 29.3.2017 tarihli Bakanlık oluru ile görevine son verilen K3'in Ankara Barosu levhasına avukat olarak yazılması istemiyle başvuruda bulunduğu, ilgilinin baroya kaydının yapılmasına ilişkin Baro Yönetim Kurulu'nun 27/02/2019 tarihli ve 25/108 sayılı kararının Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun 08/03/2019 tarihli ve 1603 sayılı kararı ile uygun bulunduğu, anılan kararın Bakanlıkça uygun bulunmayarak bir daha görüşülmek üzere geri gönderildiği, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun 18/04/2019 tarihli ve 2816 sayılı kararı ile önceki kararında ısrar ederek K3'in baro levhasına yazılma talebinin kabul edilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlık konusu olayda Ankara Barosu levhasına yazılmak için, başvuran K3 hakkında "Fetö/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2019/47693 sayısına kayden ceza soruşturması yürütüldüğü belirlenmiştir.
 
İdare Mahkemesince; Ankara Barosu levhasına yazılmak için başvuran K3 hakkında "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2019/47693 sayısına kayden ceza soruşturması yürütüldüğü göz önüne alındığında, isnat edilen fiilin niteliği, baro levhasına yazılması durumunda yürütülecek kamu hizmetinin önemi ve özelliği dikkate alındığında, ceza soruşturması sonucunun beklenmesinin yerinde olacağı sonucuna varılmış olup, adı geçenin bu aşamada baro levhasına avukat olarak yazılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığıgerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
5271 sayılı CMK'nun 2/e maddesine göre "soruşturma; Kanuna göre yetkili merciilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evre, 2/f maddesinde ise Kovuşturma; İddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre olarak tanımlanmıştır.
 
Yukarıda açıklanan Kanun hükmü avukatlığa alınma istemi hakkındaki kararın bekletilmesini; ilgili hakkında kanunun 5/1-a maddesinde yazılı olan, Türk Ceza Kanununun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı iki yıldan fazla süre ile hapis cezasına ya da Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından biri sebebi ile kovuşturma açılmış olması şartına bağlamıştır.
 
İlgili hakkında belirtilen Savcılıkça soruşturma başlatıldığı görülmekle birlikte yürütülen bir ceza kovuşturması olduğu bilgisi bulunmamaktadır.
 
Bu durumda, Avukatlık Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasında yer alan açık hüküm karşısında ilgilinin Baro levhasına yazılmasına ilişkin kararda bu aşamada hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusu kabul edilerek davanın reddi gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına karşıyım. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy