Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari Dava Dairesi 2020/3551 Esas 2020/2956 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 11. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/3551
Karar No: 2020/2956
Karar Tarihi: 15.10.2020



(5434 S. K. m. 44, 45, 56) (5510 S. K. Geç. m. 18)
 
İSTEMİN ÖZETİ Ankara 15. İdare Mahkemesi'nce verilen 13.04.2017 tarih ve E:2016/2915, K:2017/1013 sayılı kararın; davalı idare tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari Dava Dairesince dosya incelenerek gereği görüşüldü;
 
Dava, Kıbrıs Doğancı 9.Mknz.Pyd.Tüm.Komutanlığı emrinde piyade er olarak askerlik görevini yapmakta iken sevk edildiği GATA Çamlıca Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde "Akciğer Tüberkülozu Sekeli" tanısı konulmasından sonra 21.04.2015 tarih ve 334 sayılı askerliğe elverişli değildir şeklinde düzenlenen rapor sonrasında terhis edilen davacı tarafından vazife malûlü sayılması ve kendisine aylık bağlanması istemiyle yapılan başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
İdare Mahkemesince, davacının askerlik görevini yaparken GATA Çamlıca Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde hakkında "Akciğer Tüberkülozu Sekeli" tanısı ile askerliğe elverişli olmadığından bahisle terhis edildiği açık olmakla birlikte askeri birimlerinin kontrolünde bulunan kışlada meydana gelen söz konusu rahatsızlığın vazifeden kaynaklanmadığını ispat etme yükümlülüğünün Devlete ait bulunduğu kaldı ki davacının askerliğe ilk alımında geçirildiği sağlık kontrolünde anılan rahatsızlığa rastlanılmadığı gibi yukarıda aktarımı yapılan 26.01.2017 tarih ve 1304 nolu Engelli Sağlık Kurulu Raporunda'da akciğer rahatsızlığının devam ettiği ve bu şekilde Devletin, sorumluluğu üstlenmesi gerektiği göz önüne alındığında askerlik görevinin ifası sırasında gerçekleşen “Akciğer Tüberkülozu Sekeli" rahatsızlığının görevin tesir ve etkisiyle gerçekleşmediği kabulünün ise ancak varsayım olacağı dikkate alındığında davacı hakkında vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmamasına dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
5434 sayılı Kanunun 56/1. maddesinde "Muvazzaf, yedek ve gönüllü erlerin silah altında bulundukları esnada veya celp ve terhislerinde (serbest sevkler dahil) sevkleri sırasında, Yedek Subay okulu öğrencilerinin gerek okulda, gerek okuldan evvelki hazırlık kıtasında vazife malulü olmaları halinde, kendilerine, öğrenim durumlarına göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinde tespit edilen giriş derece ve kademe tutarlarının, daha önce Devlet Memuriyetinde bulunmuş olanlardan kazanılmış hak aylıkları veya emekli keseneğine esas aylıkları, sözü edilen giriş derece ve kademe tutarının üzerinde olanlara bu aylıkları emeklilik gösterge tablosunda karşılığı olan derece ve kademe tutarının,% 70'i üzerinden aylık bağlanır." hükmüne,
 
5510 sayılı Kanunun Geçici 18. Maddesinde, "İlgili kanunlarında düzenleme yapılıncaya kadar;
 
a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilenlerden bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre vazife veya harp malûlü sayılması gerekenlerin ve Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından görevlendirildiği tarihte uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmayanlardan bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre harp malûlü sayılması gerekenlerin kendileri ile bunların dul ve yetimlerine bağlanacak aylıklar hakkında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur. " hükmüne,
 
5434 sayılı Kanunun ''Malullük'' başlıklı 44/1inci maddesinde;
 
Her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma giren iştirakçilere (malul) denir ve haklarında bu kanunun malullüğe ait hükümleri uygulanır.'' hükmüne, aynı kanunun 45 inci maddesinde de;
 
44 üncü maddede yazılı malullük;
 
a) İştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olursa;
 
b) Vazifeleri dışında kurumların verdiği her hangi bir kuruma ait başka işleri
 
yaparken, bu işlerden doğmuş olursa;
 
c) Kurumların menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken o işten doğmuş olursa
 
(maksadın ilgili kurumlarca kabul edilmesi şartıyla);
 
ç) Fabrika, atölye ve benzeri işyerlerinde, işe başlamadan evvel iş sırasında veya işi bitirdikten sonra, o işyerinde husule gelen ve yine o işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen kazadan doğmuş olursa; Buna (vazife malullüğü) ve bunlara uğrayanlara da (vazife malulü) denir. '' hükmüne yer verilmiştir.
 
Dosyanın incelenmesinden; Kıbrıs Doğancı 9.Mknz.Pyd.Tüm.Komutanlığı emrinde piyade er olarak askerlik görevini yapmakta iken sevk edildiği GATA Çamlıca Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde "Akciğer Tüberkülozu Sekeli" tanısı konulmasından sonra 21.04.2015 tarih ve 334 sayılı askerliğe elverişli değildir şeklinde düzenlenen rapor sonrasında terhis edilen davacı tarafından vazife malûlü sayılması ve kendisine aylık bağlanması istemiyle yapılan başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, Mahkemenin arar kararı üzerine davacı hakkında İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 26.01.2017 tarih ve 1304 sayılı sağlık kurulu raporunda da" çok ağır OBST ve engel oranı %80" tanısına yer verildiği, davacının askerlik sırasında meydana gelen rahatsızlığının devam ettiği anlaşılmıştır.
 
Olayda, davacının askere alınmadan önce yapılan tıbbi muayenesi sonucu düzenlenen sağlık raporu ile askerliğe kabul edildiği, askerlik öncesinde herhangi bir rahatsızlığı olduğunun somut olarak ortaya konulmadığı, davacıya askere alındıktan yaklaşık 14 ay sonra teşhisi konulan "Akciğer Tüberkülozu Sekeli" hastalığının bulaşıcı olduğu ve özellikle toplu yaşanan yerlerde bulaşma riskinin bulunduğu gözetildiğinde, davacının askerlik görevi sırasında yemekhane, yatakhane, eğitim alanı gibi toplu yaşam alanlarında belirtilen hastalığa yakalanmış olabileceğinin kuvvetle muhtemel olduğu, bütün bu faktörler birlikte değerlendirildiğinde, davacının rahatsızlığının askerlik görevi sırasında ve görevinin neden ve etkisiyle meydana geldiğinin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
 
Bu durumda, askerlik görevi sırasında yakalandığı sonucuna varılan tüberküloz hastalığı nedeniyle askerliğe elverişsiz duruma düşerek terhis edilen davacı hakkında, 5434 sayılı Kanunun vazife malullüğüne ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, aksi yönde tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, bu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenle, Ankara 15. İdare Mahkemesi'nce verilen karar; usul ve yasa hükümleri ile hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle REDDİNE, yargılama giderlerinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından varsa artan miktarın başvurana iadesine, 15.10.2020 tarihinde oybirliğiyle ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik 45/6. maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy