Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi 2020/425 Esas 2020/1870 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 10. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/425
Karar No: 2020/1870
Karar Tarihi: 19.10.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Mavi kart sahibi Almanya vatandaşı olan davacı tarafından; hakkında tesis edilen N-82 (Milli Güvenlik Aleyhine Faaliyet Nedeniyle Ülkeye Girişi Ön İzin Şartına Bağlanan Yabancı) tahdit kodu nedeniyle uygulanan yurda girişinin ön izne bağlanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davacı hakkında N-82 tahdit kodu konulmasına ilişkin olarak idarenin bu konudaki takdir yetkisinin sınırsız olmadığı, dava konusu işlem tesis edilirken somut bir bulguya dayanılmadığı, kamu düzeni veya kamu güvenliği gerekçe gösterilerek somut dayanağı tam olarak ortaya konulmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin olarak Ankara 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 31/10/2019 gün ve E: 2019/1245, K: 2019/2014sayılı kararın, davalı idare tarafından hukuka aykırı olduğu, 6458 sayılı Kanun uyarınca kamu düzeni açısından sakıncalı görülen yabancıların ülkeye girişinin kısıtlanabileceği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10.İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
Dava, mavi kart sahibi Almanya vatandaşı olan davacı tarafından; hakkında tesis edilen N-82 (Milli Güvenlik Aleyhine Faaliyet Nedeniyle Ülkeye Girişi Ön İzin Şartına Bağlanan Yabancı) tahdit kodu nedeniyle uygulanan yurda girişinin ön izne bağlanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
Anayasanın "Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti" başlıklı 23. maddesinde, "Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz." hükmü yer almaktadır.
 
11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 9. maddesinde; "(1) Genel Müdürlük, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, Türkiye dışında olup da kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir. (2) Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye girişi, Genel Müdürlük veya valilikler tarafından yasaklanır. (3) Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır. Ancak, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması hâlinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla on yıl daha artırılabilir. (4) Vize veya ikamet izni süresi sona eren ve bu durumları yetkili makamlarca tespit edilmeden önce Türkiye dışına çıkmak için valiliklere başvuruda bulunup hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıların Türkiye’ye giriş yasağı süresi bir yılı geçemez. (5) 56 ncı madde uyarınca Türkiye’yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir. (6) Genel Müdürlük, giriş yasağını kaldırabilir veya giriş yasağı saklı kalmak kaydıyla yabancının belirli bir süre için Türkiye’ye girişine izin verebilir. (7) Kamu düzeni veya kamu güvenliği sebebiyle bazı yabancıların ülkeye kabulü Genel Müdürlükçe ön izin şartına bağlanabilir." hükmü yer almaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, mavi kart sahibi Almanya vatandaşı olan davacı hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 16.04.2013 tarih ve 82028 sayılı yazısına istinaden N-82 tahdit kodunun konulduğu ve bu kod uyarınca davacının yurda girişinin ön izin şartına bağlandığı, davacı tarafından bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Seyahat hürriyetini düzenleyen Anayasal hüküm ve Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin ilgili hükmü incelendiğinde, her iki metnin de benzer düzenlemeler içerdiği, seyahat hürriyetinin vatandaşa tanınan bir hak olduğu başka ifade ile vatandaşın yurda girme ve yurttan çıkma hakkının istisnalar haricinde sınırlanamayacağı üzerinde durulduğu görülmektedir. Her iki metinde de, yabancıların yurda girme hakkının bulunduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır.
 
Uyuşmazlık konusu olayda, Almanya vatandaşı olan davacı hakkında, milli güvenlik aleyhine faaliyette bulunduğu gerekçesiyle hükümranlık yetkisi dahilinde seyahat özgürlüğü kısıtlanmadan tedbir mahiyetinde N-82 tahdit kodu konulmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle, davalı idare istinaf isteminin KABULÜNE, Ankara 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 31/10/2019 gün ve E: 2019/1245, K: 2019/2014 sayılı kararın KALDIRILMASINA, 2577 sayılı Yasanın değişik 45/4 maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan mahkeme safhasına ait 290,05-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf safhasında davalı idare tarafından karşılanan 49,00-TL posta gideri ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TLvekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, posta gideri avansından artan miktarın davalı idareye verilmesine, 2577 sayılı Yasanın değişik 45.maddesinin 6. fıkrası uyarınca kesin olarak 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy