Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi 2020/1664 Esas 2020/2051 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 10. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/1664
Karar No: 2020/2051
Karar Tarihi: 04.11.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Özbekistan vatandaşı davacı hakkında tesis edilen Ç-141 (Ülkeye Girişi Bakanlık İznine Tabi) tahdit kodu ile Türkiye'ye giriş yasağı işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacı hakkında ulusal güvenlik ve terörizm eylemlerinin önüne geçmek amacıyla Ç-141 (Ülkeye Girişi Bakanlık İznine Tabi) tahdit kodu ile Türkiye'ye giriş yasağı işleminin tesis edildiğinin belirtildiği, oysa tahdit kodunun dayanağının davalı idarece ispatlanamadığı, işleme dayanak olarak gösterilen yazıdaki bilgilerin de soyut nitelikte olduğu, davacının genel güvenliği tehdit ettiğine dair herhangi bir somut bilgi belgenin dosyaya sunulamadığı, davacının nesnel durumuna göre değerlendirme yapılması gerekirken, somut bir gerekçeye dayanmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin olarak Ankara 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 13/02/2020 gün ve E: 2019/1946, K: 2020/387sayılı kararın, davalı idare vekili tarafından; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10.İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
Dava; Özbekistan uyruklu davacı tarafından, hakkında tesis edilen Ç-141 tahdit kodlu yurda giriş yasağı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
Ankara 1. İdare Mahkemesinin 13.02.2020 tarih, E:2020/1946, K:2020/387 sayılı kararı ile, somut bir gerekçeye dayanmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
Davalı idare istinaf başvuru dilekçesi ile; devletin hükümranlık yetkisinin doğal sonucu olarak dava konusu işlemin tesis edildiği, kararın usul ve esasa aykırı olduğu ileri sürülerek kararın istinaf kanun yolu ile kaldırılması istenilmektedir.
 
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun "Türkiye'ye Giriş Yasağı" başlıklı 9.maddesinde "1-Genel Müdürlük gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, Türkiye dışında olup da kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye'ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir. 2- Türkiye'den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye'ye girişi, Genel Müdürlük veya Valilikler tarafından yasaklanır. 3- Türkiye'ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır. Ancak, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması halinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla on yıl daha artırılabilir. 4- Vize veya ikamet izni süresi sona eren ve bu durumları yetkili makamlarca tespit edilmeden önce Türkiye dışına çıkmak için Valiliklere başvuruda bulunup hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıların Türkiye'ye giriş yasağı süresi bir yılı geçemez. 5- 56 ncı madde uyarınca Türkiye'yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir. 6- Genel Müdürlük, giriş yasağını kaldırabilir veya giriş yasağı saklı kalmak kaydıyla yabancının belirli bir süre için Türkiye'ye girişine izin verilebilir. 7- Kamu düzeni veya kamu güvenliği sebebiyle bazı yabancıların ülkeye kabulü Genel Müdürlükçe ön izin şartına bağlanabilir." hükmüne yer verilmiş olup, Yabancılar Hukuku açısından devletin hükümranlık hakları dikkate alındığında, anılan madde ile yabancıların ülkeye girişi ve ülkede kalıp, kalmaması konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açıktır.
 
Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin incelenmesinden; Özbekistan vatandaşı davacı hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol-Europol Dairesi Başkanlığı'nın 13.09.2017 tarih ve 31683469-90374-51173-5076/144391 sayılı yazısına istinaden Ç-141 (Ülkemize Girişi Bakanlık İznine Tabi)veri girişi yapılarak yurda giriş yasağı konulması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
 
Dava konusu uyuşmazlıkta, kamu güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye sokacağı değerlendirilen yabancılar hakkında güvenlik tahdit kodları veri girişi yapıldığı, Ç-141 (ülkemize girişi Bakanlık iznine tabi) tahdit kodunun Türkiye'nin kamu düzeni veya güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye'ye girmesinde sakınca görülen yabancılar hakkına Türkiye'ye giriş yasağı alınmasında esas alınan veri girişi kodu olduğu, jeopolitik konumu gereği Türkiye'yi çatışma bölgelerine geçiş yapmak için kullanan yabancıların, ülkeye giriş yapmalarını, ülkeyi güzergah olarak kullanmalarını, ülkede terör faaliyetlerinde bulunmalarını önlemek amacıyla veri girişi yapıldığı görülmüştür.
 
Bu durumda, hakkında istihbari bilgiler bulunduğu anlaşılan davacının, ülkemizdeki kamu düzeni ve güvenliğinin riske atılmaması amacıyla idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında tesis edilen dava konusu yurda giriş yasağı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
 
Bu nedenle, davalı idarenin yasayla tanınan takdir yetkisini hukuka uygun biçimde kullanmak suretiyle tesis ettiği davacının yurda giriş yasağı konulması işleminin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle, davalı idare istinaf isteminin KABULÜNE, Ankara 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 13/02/2020 gün ve E: 2019/1946, K: 2020/387 sayılı kararın KALDIRILMASINA, 2577 sayılı Yasanın değişik 45/4 maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan mahkeme safhasına ait 183,85-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf safhasında davalı idare tarafından karşılanan 73,50-TL posta gideri ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TLvekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, posta gideri avansından artan miktarın davalı idareye verilmesine, 2577 sayılı Yasanın değişik 45.maddesinin 6. fıkrası uyarınca kesin olarak 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy