Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi 2020/1655 Esas 2020/1157 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 10. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/1655
Karar No: 2020/1157
Karar Tarihi: 08.09.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Davacı vekili tarafından, Irak vatandaşı davacı hakkında N-82 tahdit kodu konulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; bu durumda dosya içerisinde mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde, davalı idarece, davacının milli güvenlik aleyhine faaliyetinin bulunduğuna ilişkin herhangi bir belirlemenin veya tespitin yapılmadığı, davacı hakkında N-82 (Milli Güvenlik Aleyhine Faaliyet) tahdit kayıtlı veri girişi yapılırken kamu düzeni ve güvenliği açısından sakınca oluşturabileceğine ilişkin somut bir bulguya dayanılmadığı, davacının milli güvenlik aleyhine faaliyette bulunup bulunmadığına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmaksızın salt Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan vakıf üniversitesinde eğitim gördüğü ve ... Katılım Bankası A.Ş.'de hesap açtığı gerekçe gösterilerek dava konusu işlemin tesis edildiği, dava dosyasına başkaca herhangi bir somut bilgi ve belge de sunulmadığı anlaşılmakta olup, davalı idarece 6458 sayılı Kanunun 9. maddesinde ifade edilen kamu düzeni veya kamu güvenliği gerekçe gösterilerek somut dayanağı tam olarak ortaya konulmadan tesis edilen dava konusu işlemin mevzuata ve hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin olarak Ankara 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 26/12/2019 gün ve E: 2018/738, K: 2019/2454sayılı kararın, davalı idare vekili tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
Dava; davacı vekili tarafından, Irak vatandaşı davacı hakkında N-82 tahdit kodu konulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
Anayasanın "Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti" başlıklı 23. maddesinde, "Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz." hükmü yer almaktadır.
 
11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 9. maddesinde; "(1) Genel Müdürlük, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, Türkiye dışında olup da kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir. (2) Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye girişi, Genel Müdürlük veya valilikler tarafından yasaklanır. (3) Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır. Ancak, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması hâlinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla on yıl daha artırılabilir. (4) Vize veya ikamet izni süresi sona eren ve bu durumları yetkili makamlarca tespit edilmeden önce Türkiye dışına çıkmak için valiliklere başvuruda bulunup hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıların Türkiye’ye giriş yasağı süresi bir yılı geçemez. (5) 56 ncı madde uyarınca Türkiye’yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir. (6) Genel Müdürlük, giriş yasağını kaldırabilir veya giriş yasağı saklı kalmak kaydıyla yabancının belirli bir süre için Türkiye’ye girişine izin verebilir. (7) Kamu düzeni veya kamu güvenliği sebebiyle bazı yabancıların ülkeye kabulü Genel Müdürlükçe ön izin şartına bağlanabilir." hükmü yer almaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, Irak vatandaşı olan davacı hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı'nın 20/09/2016 tarihli ve 12.012.05.053.2952.4.2111- 89885720 sayılı yazısına istinaden G-82 (Milli Güvenlik Aleyhine Faaliyet) tahdit kaydı tanzim edildiği, yapılan değerlendirme neticesinde bu kodun N-82 (Ülkeye Girişi Ön İzin Şartına Bağlanan Yabancı) tahdit koduna çevrildiği, davacı tarafından hakkında tesis edilen N- 82 tahdit kodunun iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Seyahat hürriyetini düzenleyen Anayasal hüküm ve Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin ilgili hükmü incelendiğinde, her iki metnin de benzer düzenlemeler içerdiği, seyahat hürriyetinin vatandaşa tanınan bir hak olduğu başka ifade ile vatandaşın yurda girme ve yurttan çıkma hakkının istisnalar haricinde sınırlanamayacağı üzerinde durulduğu görülmektedir. Her iki metinde de, yabancıların yurda girme hakkının bulunduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır.
 
Uyuşmazlık konusu olayda, Irak vatandaşı olan davacı hakkında, milli güvenlik aleyhine faaliyette bulunduğu gerekçesiyle hükümranlık yetkisi dahilinde seyahat özgürlüğü kısıtlanmadan tedbir mahiyetinde N-82 tahdit kodu konulmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle, davalı idare istinaf isteminin KABULÜNE, Ankara 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 26/12/2019 gün ve E: 2018/738, K: 2019/2454 sayılı kararın KALDIRILMASINA, 2577 sayılı Yasanın değişik 45/4 maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan mahkeme safhasına ait 358,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf safhasında davalı idare tarafından karşılanan 76,00-TL posta gideri ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, posta gideri avansından artan miktarın davalı idareye verilmesine, 2577 sayılı Yasanın değişik 45.maddesinin 6. fıkrası uyarınca kesin olarak 08/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy