Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/502 Esas 2023/639 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/502
Karar No: 2023/639
Karar Tarihi: 03.05.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/502 - 2023/639
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/502
KARAR NO: 2023/639
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2020
NUMARASI: 2017/12 Esas 2020/533 Karar
DAVACI:
VEKİLLERİ:
DAVALI:
VEKİLLERİ:
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 12/05/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/12/2015 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı sürücü ...’un sevk ve idaresinde olan aracın seyir halinde olduğu sırada sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda trafik kazasının meydana geldiğini, dava konusu trafik kazasında davacının ağır yaralandığını, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, bununla birlikte sürekli bakım ihtiyacı ve dolayısıyla bakıcı gideri ihtiyacının doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL. bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 290.000,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya kaza nedeniyle maluliyet tazminatının 30/12/2016 tarihinde ödendiğini, davacının imzaladığı ibraname gereği davalı sigortanın sorumluluğunun sona erdiğini, tedavi sırasındaki bakım giderinden sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama neticesi, talep edilen bakıcı giderinin sigorta poliçesinin tedavi teminatı kapsamında olması nedeniyle davacının bilirkişi tarafından hesaplanan 1.249.660,78 TL tutarındaki bakıcı gideri nedeniyle oluşan zararından 2918 Sayılı KTK'nun 85/1, 91 ve ZMSS Genel Şartları A.1 maddeleri gereğince ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak kaydıyla davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne 290.000,00 TL'nin 18/06/2016 olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kaza tarihi itibarıyla genel şartlar uyarınca bakıcı gideri tazminatının sürekli sakatlık teminatı kapsamında olup davacıya ödendiğini, bilirkişi raporunda kaza tarihinde geçerli olan genel şartların uygulanmadığını, davanın SGK'ya ihbar edilmesi gerektiğini, bakıcı gideri talebi ileri sürüldüğünde malul olan kişinin bakımının aile üyelerinden biri tarafından karşılandığı durumda gider miktarından indirim yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağı uyarınca 01.12.2015 tarihinde sürücü ...’un, idaresindeki araçla seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle meydana gelen kazanın oluşumunda sürücünün kural ihlali olduğunun belirlendiği, kazaya karışan aracın, davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/494 esas sayılı dosyasının aynı taraflar arasında görülen ve işgöremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğu, tazminat talebinin davalı sigorta şirketince karşılanması üzerine davadan feragat edildiği ve davanın reddine karar verildiği, hasar dosyası kapsamında mevcut İbraname-Feragatname ve Makbuz başlıklı belgeye göre tarafların işgöremezlik tazminatına münhasır olarak mutabakata vardıkları, davacı tarafça teminat limitini aşan kısım yönünden ve başkaca sorumlulara karşı ve bakıcı gideri / yardımcı kişi tazminatına ilişkin ve manevi tazminata ilişkin her türlü talep, dava ve tüm yasal hakların saklı tutulduğunun belirtildiği, mahkemece Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınan rapor uyarınca, davacının yaralanması neticesinde vücut genel çalışma gücünden %63 oranında kaybettiği, 9 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, iş göremez kaldığı bu süre içerisinde başkasının yardımına muhtaç olduğunun belirlendiği, taraf vekillerinin rapora itirazları üzerine mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan rapor uyarınca, davacının yaralanması neticesinde %80 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve kişinin sürekli bakıcıya ihtiyacı olduğunun belirlendiği, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’ndan alınan 16/01/2020 tarihli rapor uyarınca, davacının yaralanması neticesinde %80 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve kişinin sürekli bakıcıya ihtiyacı olduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişi raporu uyarınca, davacının trafik kazası sonucu uğradığı bakıcı gideri nedeni ile oluşan maddi zararının;1.249.660,78 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınması ve poliçe limitinin gözetilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı sigorta şirketi poliçe hükümlerine göre, bedeni zararlarda kişi başına 290.000,00 TL, yine tedavi giderlerinde de kişi başına 290.000,00 TL poliçe limiti ile davacıya karşı sorumludur. Yerleşik Yargıtay uygulamaları uyarınca, bu iki limit birbirinden bağımsız olup, birinin tüketilmesi halinde sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirerek sorumluluğunun sona erdiğinden bahsetmek olanaklı değildir. Kazada yaralanan kişi, maluliyetinin oluşması halinde oluşacak iş göremezlik zararını bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarını ise tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere sigorta şirketinden talep edebilir.
Buna göre, bakıcı gideri tazminatının davalı sigorta şirketinin tedavi giderleri klozu içinde ve sorumluluğu dahilinde olmasına, olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun'un 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “...ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması nedeniyle somut olayda Genel Şartların uygulanma olanağının bulunmamasına, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’ndan alınan 16/01/2020 tarihli rapor uyarınca, davacının yaralanması neticesinde %80 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve sürekli bakıcıya ihtiyacı olduğunun belirlenmiş olmasına, davalı sigorta vekili tarafından yargılama aşamasında davanın ihbarına yönelik bir talepte bulunulmamış olması karşısında mahkemece bu konuda bir karar verilmemiş olmasında bir isabetsizlik görülmemesine, her ne kadar somut olayda davacının alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına binmek suretiyle zararın meydana gelmesi yahut artmasında müterafık kusurlu olduğu ve mahkemece müterafık kusur hususunda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakta ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan bakıcı gideri meblağı nazara alındığında müterafık kusur değerlendirmesi yapılmamış olmasının sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına göre; davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 19.809,90 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.953,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.856,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK'nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın taraflara HMK'nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 03/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy