Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2023/303 Esas 2023/409 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/303
Karar No: 2023/409
Karar Tarihi: 22.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/303 - 2023/409
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2023/303
KARAR NO: 2023/409

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2020
NUMARASI: 2018/387 Esas - 2020/414 Karar
DAVACI
VEKİLLERİ:
DAVALILAR:
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 22/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 22/03/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; kaza tarihinde 15 yaşında çocuk olan müvekkili ...'ın 18.08.2016 tarihinde Tepebaşı ilçesi Şirintepe mahallesinde yaya olarak yolun karşısına geçmekte iken davalılardan ... adına kayıtlı diğer davalı ...'ın sevk ve idaresindeki ve diğer davalı sigorta şirketince ZMMS kapsamında sigortalı ... plakalı aracın hızla gelerek müvekkiline çarptığını, müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, bacağının bir çok yerden kırıldığını, bu kaza nedeniyle Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/917 Esas sayılı dosyasında davalılardan ...'ın mahkumiyetine karar verildiğini, davalı sigorta şirketine maluliyetten kaynaklı tazminat başvurusu yaptıklarını, sigorta şirketince 3.915,58.-TL tazminat ödemesi yapıldığını, kazanın üstünden çok uzun süre geçmesine rağmen müvekkilinin hala hastanelerde devamlı olarak ameliyat olduğunu, ATK raporu gereğince sürekli organ işlevi zayıflığının olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren yasal faiz oranı uygulanmak suretiyle şimdilik 250,00.-TL maddi tazminatın davalıların tümünden müştereken ve müteselsilen tahsiline, 40.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ...'ın maliki olduğu ve ...'ın hakimiyetinde bulunan ... plakalı aracın Şirintepe Mahallesi Ünalan Sokak ile Celep sokağın kesiştiği kavşakta hız sınırları içerisinde seyir halinde iken davacının kulağındaki kulaklık ile müzik dinlerken kontrolsüz bir şekilde yola fırlaması ile yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili ... hakkında Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/917 ve 2018/374 sayılı ilamı ile HAGB kararı verildiğini, yaşanan kazada asli kusurlunun davacı olduğunu, 06.10.2017 tarihli İstanbul Trafik İhtisas dairesi raporunda davacının kontrolsüz biçimde ve çapraz vaziyette kavşaktan geçiş yapması sebebi ile dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak kendi can güvenliğini tehlikeye sokması sebebi ile kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin kazayı önleyebilmek için üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davacının kulağında kulaklık olması sebebi ile korna sesini duymadığını ve kazayı kaçınılmaz hale getirdiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketi tarafından da davacının maddi zararlarının karşılandığını, manevi tazminatta müvekkilinin kusur oranının nazara alınması gerektiğini, davacının kalıcı bir sakatlığı ve iş gücü kaybının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacıya başvuru sonucu 27.07.2017 tarihinde 3.915,58.-TL ödeme yaptıklarını, bu ödeme ile davacının kaza nedeniyle uğradığı maddi zararlarının karşılanmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, İTÜ öğretim üyelerinden oluşturulan bilirkişi kurulunun 02.10.2019 tarihli raporunda, tarafların olayın oluşumunda %50'şer oranında kusurlu bulunduklarının bildirildiği, bu kusur raporunun ceza mahkemesince alınan 06.10.2017 tarihli ATK kusur raporunu doğruladığından hükme esas alındığı, davacı vekilinin 14.07.2020 tarihli duruşmada; 08.06.2020 tarihli dilekçelerini tekrar ettiklerini, maddi tazminata ilişkin zararlarını davalı sigorta şirketinden tahsil ettiklerini, maddi zararlarının konusunun kalmadığını, bu taleplerinden feragat ettiklerini, manevi tazminat yönünden davalarının kabulünü istediği, davacı vekili maddi tazminat talebi yönünden davasından feragat ettiğinden, bu talep yönünden davanın reddi gerektiği, manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise, olay tarihi, olayın oluş biçimi, davalı sürücünün %50, davacının %50 oranında kusurlu olması, davacının maluliyet oranı ile iş göremezlik süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak hakkaniyet ilkeleri de gözetilerek davacının davaya konu kazadaki yaralanmasından dolayı duyduğu manevi elem ve acının kısmen de olsa karşılanması bakımından davacı için 20.000,00.-TL manevi tazminat takdiri ile bu manevi tazminatın olay tarihi olan 18.08.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı gerçek kişilerden alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacının feragatı nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine, bu tazminat yönünden talep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 20.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18.08.2016 yasal faizi ile davalılar ... ile ...'dan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, kusur oranına itiraz ettiklerini, davacının çapraz biçimde kavşaktan geçtiğini, kulağında kulaklık olması nedeniyle korna sesini de duyamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan ... ve ...'ın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olaya ilişkin kaza tespit tutanağı, mahkemece alınan kusur raporu ve ceza yargılamasında alınan ATK kusur raporu gözetildiğinde tarafların eşit kusurlu olduğu, hükme esas alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı, ceza dosyasında alınan rapor ve olayın oluşu ile uyumlu bulunmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin olarak 6098 TBK'nın 56/1. maddesi hükmüne göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, tarafların eşit kusurlu bulunması ve davacının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre göre hafif diz fleksiyon kısıtlılığından özür oranının %5 olarak tespit edilmesi ve iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin belirlenmesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının kazada yaralanması nedeni ile çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacının uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davalılar ... ve ... vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında davalılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar ... ile ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.366,20 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 341,55 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 1.024,65 TL harcın davalılar ... ile ...'dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, davalılar tarafından yatırılan gider avansından varsa, kullanılmayan kısmın davalılara iadesine,
4-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliği ile harç mahsup ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip


* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.









Full & Egal Universal Law Academy