Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/867 Esas 2023/526 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/867
Karar No: 2023/526
Karar Tarihi: 05.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/867 - 2023/526
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2022/867
KARAR NO: 2023/526

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2021
NUMARASI: 2020/391 Esas - 2021/27 Karar
DAVACILAR:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 02/05/2023
Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 03/05/2018 tarihinde davacı sürücü ...’in sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında davalı sigorta şirketi tarafından genişletilmiş kasko sigortası yapılan araçla çarpışması sonucunda trafik kazasının meydana geldiğini, davacı sürücü ... ve bu araçta yolcu olan diğer davacıların kaza sonucunda yaralandıklarını, Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/195Esas sayılı dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 19/02/2020 tarihli kusur bilirkişi raporuna göre kazanın oluşunda sigortalı araç sürücüsü ...’in %80, davacı sürücü ...’in ise, %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, yine Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/559Esas sayılı dava dosyasında alınan ATK kusur raporunda da aynı tespitlere yer verildiği gibi HÜTF’den alınan maluliyet bilirkişi raporlarında da davacıların maluliyet oranlarının ayrı ayrı belirlendiğini belirterek kazaya karışan kasko sigortalı aracın Genişletilmiş Mavi Kasko Poliçesinde yer alan manevi tazminat klozu gereğince davacılardan ... ... için 40.000,00-TL, ... ... için 15.000,00-TL, ... ... için 13.000,00-TL ve ... ... için ise; 32.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL manevi tazminatın temerrüt tarihi olan 27/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesi, davanın kısmen kabulüne,davacılardan ... yönünden takdiren 20.000,00-TL, ... ... yönünden 10.000,00-TL, ... ... yönünden 8.000,00-TL ve ... ... yönünden 15.000,00-TL olmak üzere toplam 53.000,00-TL manevi tazminatın davalının temerrüt tarihi olan 30/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna müracaat edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, davacıların maluliyet durumu gözetildiğinde yetersiz olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca 03.05.2018 tarihinde sürücü ...’in sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında kendi şeridinden ayrılarak diğer trafik şeridine ilerlediği sırada karşı yönden gelen ve kendi şeridinde ilerlemekte olan sürücü ...’in yönetimindeki araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada sürücü ...’in asli, sürücü ...’ın tali kusurlu olduğunun belirlendiği, aynı kazaya ilişkin Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/559 Esas sayılı dosyasında davacı ... tarafından davalı ... Sigorta A.Ş. aleyhine ZMMS poliçesine istinaden geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talebi ile açılan davaya ilişkin yapılan yargılamada ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporu uyarınca kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsü ... ...’in % 80, davacı sürücü ...’in ise; % 20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, yargılama sürecinde davacı vekilinin davadan feragati nedeni ile davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği, Çamardı ASCM’nin 2018/96 Esas nolu dosyasında yapılan yargılama sonucu sanık ...’in taksirle ölüme neden olmak suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan ceza yargılamasında Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’ndan alınan 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporu uyarınca, kazanın meydana gelmesinde sanık ...’in etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususa riayet etmemesi sebebiyle tali, sanık ...’in ise karşı istikamet şeridine geçtiği anlaşılmakla asli kusurlu olduğunun belirlendiği, somut olayda eldeki davada da mahkemece tanık ... ..., tanık ...'in beyanları dikkate alındığında şerit ihlali yapan aracın ...'e ait olduğu kanaatine varılması gözetilerek, kazanın meydana gelmesinde sürücü ...’in tali kusurlu olduğunun kabul gördüğü, sürücü ...’in sevk ve idaresinde olan aracın Genişletilmiş Mavi Kasko Poliçesinin kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilmiş olduğu, poliçede İhtiyari Mali Sorumluluk bağlamında bedeni zararlar yönünden 100.000,00-TL manevi tazminat klozunun (ve ZMMS poliçe teminat limiti aşan zararlar dahil) mevcut olduğu, aynı kazaya ilişkin Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/195 Esas sayılı dosyasında görülen davada davacı ... ... tarafından davalı ... Sigorta ve ... Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davada yapılan yargılama sonucunda verilen 30/09/2020 tarih ve 2020/482 Karar sayılı karar ile davalılardan ... Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davadan feragat edildiği, diğer davalı sigorta şirketi aleyhine ise; sigortalısının kusuru oranında maddi tazminata hükmedildiği, anılan dava dosyasında HÜTF’den alınan maluliyet raporları uyarınca kaza neticesi davacılardan ...’in L2 VE L5 vertebra transvers proçes kırığı, pelvis kırığı, sol tibia ve fibula kırığı, kot ve sol el bileği kırığına bağlı olarak %18 oranında sürekli işgöremezliği ile 9 ay süreyle geçici işgöremezliğinin meydana geldiği, 3 ay süre ile bakıcı yardımına muhtaç olduğunun belirlendiği, davacı ... ...’in dalak yaralanması splenektomiye bağlı olarak %10 oranında sürekli işgöremezliği ile 3 ay süre geçici işgöremezliğinin meydana geldiği, 1 ay süre ile bakıcı yardımına muhtaç olduğunun belirlendiği, davacı ... ...’in T4 vertebra kırığı ve sağ 3.kot kırığına bağlı olarak %8 oranında sürekli işgöremezliği ile 6 ay süre geçiçi işgöremezliğinin meydana geldiğinin belirlendiği, davacı ... ...’in sağ humerus başında ve sol kolda kırık, T6 vertebra kompresyon kırığına bağlı olarak %21 oranında sürekli işgöremezliği ile 6 ay süre geçiçi işgöremezliğinin meydana geldiği, 2 ay süre ile bakıcı yardımına muhtaç olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacıların manevi tazminat istemi TBK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.'nın 4. maddesinde; Kanun'un takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu kriterlere göre somut olay değerlendirildiğinde; davacıların yaralanmasına neden olan kazanın oluşunda; sigortalı araç sürücüsü ...’in (şerit ihlali yapması nedeniyle) asli, davacı sürücü ...’in ise tali kusurlu olduğu, mahkemece hükme esas alınan kusur durumunun ceza yargılamasında maddi vakıa olarak belirlenen kusur durumu ile uyumlu olduğu, kaza neticesi davacılardan ...’in L2 VE L5 vertebra transvers proçes kırığı, pelvis kırığı, sol tibia ve fibula kırığı, kot ve sol el bileği kırığına bağlı olarak %18 oranında sürekli işgöremezliği ile 9 ay süreyle geçici işgöremezliğinin meydana geldiği, 3 ay süre ile bakıcı yardımına muhtaç olduğunun belirlendiği, davacı ... ...’in dalak yaralanması splenektomiye bağlı olarak %10 oranında sürekli işgöremezliği ile 3 ay süre geçiçi işgöremezliğinin meydana geldiği, 1 ay süre ile bakıcı yardımına muhtaç olduğunun belirlendiği, davacı ... ...’in T4 vertebra kırığı ve sağ 3.kot kırığına bağlı olarak %8 oranında sürekli işgöremezliği ile 6 ay süre geçiçi işgöremezliğinin meydana geldiğinin belirlendiği, davacı ... ...’in sağ humerus başında ve sol kolda kırık, T6 vertebra kompresyon kırığına bağlı olarak %21 oranında sürekli işgöremezliği ile 6 ay süre geçici işgöremezliğinin meydana geldiği, 2 ay süre ile bakıcı yardımına muhtaç olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır. Olayın oluş şekli, tarafların kazadaki kusur durumu, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü manevi tazminatın belirlenmesinde en önemli etkenlerdir. Ancak, manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların yetersiz olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere karar kaldırılmış; davacılardan ... ... için 40.000,00-TL, ... ... için 15.000,00-TL, ... ... için 13.000,00-TL ve ... ... için ise, 32.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınıp adı geçen davacılara verilmesi suretiyle davanın kabulüne dair yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.01.2021 tarihli 2020/391 Esas - 2021/27 Karar nolu kararının KALDIRILMASINA,
HMK'nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın KABÜLÜNE, davacılardan ... ... için 40.000,00-TL, ... ... için 15.000,00-TL, ... ... için 13.000,00-TL ve ... ... için 32.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL manevi tazminatın davalının temerrüt tarihi olan 30/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli nispi karar ve ilam harcı olan 6.831,00-TL'den davacılar tarafından peşin yatırılan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.489,45-TL harcın davalıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından peşin yatırılan 341,55-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı ... lehine 9.200,00 TL, davacı ... lehine 9.200,00 TL, davacı ... lehine 9.200,00 TL, davacı ... lehine 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
5-Bu dava kapsamında davacılar tarafından yapılan toplam 42,50-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
1-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 84,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK'nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 05.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan
Üye
Üye
Katip



* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy