Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/802 Esas 2023/502 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/802
Karar No: 2023/502
Karar Tarihi: 05.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/802 - 2023/502
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2022/802
KARAR NO: 2023/502

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2020
NUMARASI: 2017/897 Esas 2020/557 Karar
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 12/04/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı ... vekili ve davalı ... Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 31.10.2015 tarihinde müvekkili ...’in yaya olarak karşıdan karşıya geçtiği esnada, davalı ... Sigorta A.Ş.’ye ...no’lu poliçe ile sigortalı, diğer davalı ... yönetimindeki ... plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin kazadan önce gündelik işlerde çalıştığını, maluliyeti sebebiyle artık çalışamaz durumda olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, bilirkişiden rapor alındıktan sonra 23.09.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebi 116.815,05 TL' ye arttırmıştır.
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; ... plakalı aracın müvekkili şirkete 13.12.2014/ 2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ...no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçe teminat limitinin kişi başına 290.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, dava açılmadan önce başvuru yapılmadığından 2918 saylı yasanın 97. maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur raporu alınmasını, aktüer bilirkişiden rapor alınmasını talep ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Zamanaşımı itirazında bulunarak, maluliyet raporunun gerçeği yansıtmadığını, kaza tarihinden bir yıl sonra alınan raporun eksik ve hatalı olduğunu, savcılık tarafından aldırılan raporda basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralanma olduğunun belirtildiğini, manevi tazminatın yasal şartlarının oluşmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 31/10/2015 tarihinde davalı ...’nin tam kusurlu olarak davacı yayaya çarpması sonucu davacının %17 oranında malul kalacak ve 6 ayda iyileşebilecek şekilde yaralandığı, alınan bilirkişi raporuna göre davacının toplam 116.815,05 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu, yine davacının yaralanması nazara alındığında TBK’nın 56.maddesi gereğince manevi tazminat koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, yapılan ıslah da dikkate alınarak; açılan davanın kısmen kabulü ile davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, 116,845,05 TL maddi tazminatın davalı ...'den kaza tarihi olan 31/10/2015 tarihinden, davalı sigorta şirketi bakımından ise dava tarihi olan 30/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına), davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ...'den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı sigorta şirketinden de manevi tazminat talep edilmiş ise de manevi tazminat poliçe teminatı kapsamında olmadığından talebin reddine, karar verilmiş; hükme karşı davalı ... vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; yargılama sırasında hükme esas alınan maluliyet raporuna itirazlarının nazara alınmadığını oysa maluliyetin "Çalışma gücü…..Yönetmeliği" nazara alınarak belirlenmesi gerektiğini, hükme esas alınan raporun ise "Özürlülük Ölçütü….Yönetmeliği" kapsamında düzenlendiğini, bu raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığını, davacıdaki maluliyet ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığının Bağımsız Medikal Değerlendirme Kurumu... raporunda belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere geçici iş göremezlik tazminatının sigorta şirketinin teminatı kapsamında olmadığını, mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı nedeniyle lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; maluliyet raporunu kabul etmediklerini, raporun çalışma gücü yönetmeliğine göre düzenlenmesi gerektiğini, ayrıca dosya arasına sunulan medikal firma raporu kapsamında maluliyet ile kaza arasında illiyet bağının bulunmadığını, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığını, davacı tarafın davasında haksız olup, davanın reddi gerektiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı ... vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekili istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalı sürücü ...'nin idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiğinde sağa manevra yapmadan evvel kavşak başından geçen davacı yayaya ilk geçiş hakkını bırakması ve ardından seyrine devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yayaya tam kusurlu olarak çarptığı ve davacının yaralandığı anlaşılmıştır.
Haksız fiilinden kaynaklanan bedensel zararlar nedeniyle, maluliyetinin doğru şekilde tespit edilmesi önemlidir.
Mahkemece hükme esas alınan 24/06/2019 tarihli raporun kaza tarihi olan 31/10/2015 tarihi itibarıyla yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği” hükümlerine göre düzenlendiği, raporda; “Hastanın yapılan eklem hareket açıklığı değerlendirmesinde belde fleksiyon 55 derece, ekstansiyon 20 derece, sağa ve sola lateral fleksiyon 20'şer derece olduğu, diğer eklem hareket açıklıklarının doğal olduğu saptanmıştır.” tespiti yapılarak Omurgaya Ait Sorunlarda Özürlülük kapsamında, “Eklem hareket açıklığına bağlı özürlülük”, “Spesıfik omurga hastalığı tanısına bağlı özürlülük” ve “Spinal sinir kayıplarına bağlı özürlülük” oranları baltazard formülüne göre toplanarak davacıda %17 özür oranı olduğu ve 6 ay iyileşme süresinin olacağı, 31/10/2015 tarihli kaza ile bedensel özür arasında illiyet bağının bulunduğu yönünde görüş bildirilmişse de, dosya arasındaki tedavi evrakları arasında bulunan 31/12/2015 tarihli BT raporunda davacının iş bu rapordaki maluliyetine esas alınan “omurga hastalığı” tanısına esas olan “vertebra corpus yükseklikleri ve posteriör elemanları normal görünümde” tespiti ile 0809/2016 tarihli radyoloji raporu değerlendirildiğinde, hükme esas alınan maluliyet raporunda tespit edilen maluliyet oranı ile kaza arasındaki illiyetinin gerekçeli olarak değerlendirilmediği, davalı vekili tarafından da “...” tarafından düzenlenen mütalaa ile rapora itiraz edildiği anlaşıldığından raporun karar vermeye elverişli olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, öncelikle yukarıda açıklandığı üzere Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan yukarıda açıklanan ilkelere uygun ve denetime elverişli maluliyet raporu alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma kararına göre davalılar vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/10/2020 gün ve 2017/897 Esas - 2020/557 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, istinaf eden davalılar vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden ilgilisine iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6- İİK'nın 36. maddesi gereğince Ankara 15. İcra Dairesinin 2021/1944 Esas sayılı dosyasına yatırılan 211.000,00 tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip



* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.








Full & Egal Universal Law Academy