Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/714 Esas 2023/336 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/714
Karar No: 2023/336
Karar Tarihi: 08.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/714 - 2023/336
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/714
KARAR NO: 2023/336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2020
NUMARASI: 2017/631 Esas - 2020/922 Karar
DAVACILAR:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 03/04/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 23/09/2016 günü meydana gelen ve ... plakalı araçların karıştığı trafik kazası neticesinde müvekkili ...'ın eşi tek desteği ve diğer müvekkillerinin babası ...'ın vefat ettiğini, ... plakalı aracın davalı tarafından kasko poliçesi kapsamından İMMS ile sigortalı olduğunu, olay neticesinde müvekkillerinin maddi manevi açıdan mağdur olduklarını, taleplerinde tüm denkleştirme nedenlerinin dikkate alındığını, müteveffanın olay nedeniyle kusurlu olma ihtimalinin gözetildiğini, davalı sigorta şirketinin sigortalısının ve kazaya karışan ... plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusuruna dayanılmadığını öte yandan davalının sigorta poliçeleri mutlak ticari iş sayıldığından ve sigortalı araç ticari araç olduğundan ticari temerrüt faizi talep edildiğini ileri sürerek, fazlaya ve faize dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafından keşide edilen Kasko Sigorta Poliçesi İhtiyari Mali Mesuliyet manevi tazminat teminat klozu kapsamında, 100.000.00-TL manevi tazminat bedelinin, kaza tarihinden itibaren, bu talepleri kabul görmezse temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 30/09/2020 tarihli açıklama dilekçesi ile, talebinin 40.000,00 TL'sinin müvekkili ...'in manevi tazminat talebi için olduğunu, diğer müvekkilleri için ise ayrı ayrı 10.000,00'er TL manevi tazminat talep ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın müvekkili tarafından İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, anılan poliçenin İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarını içerdiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili Şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın meydana geliş biçimi yönünden, müvekkili sigortalısı araca atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, davacıların kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini, istenilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın İMMS kapsamında sigorta şirketinden manevi tazminat istemi olduğu, davalının İMMS kapsamında 100.000,00 TL'lik kombine tek limit manevi tazminat klozu bulunduğu, davacı tarafça davalı sigortaya 04/05/2017 tarihinde müracaat edildiğinin görüldüğü, kusur bilirkişisine inceleme yaptırıldığı, ibraz edilen 10/02/2020 tarihli raporda kazanın meydana gelmesinde davacı ve davalının eşit kusurlu olduğunun tespit edildiği, alınan raporun karar vermeye elverişli olduğu, davalıya kasko (İhtiyari Mali Mesuliyet ) sigortalı ... plakalı çekici aracın sürücüsü ...'ın kontrolsüz kavşağa yaklaşırken süratini azaltması, müteyakkız davranması, yolu kontrol etmesi gerekirken, belirtilen bu hususlara riayet etmeyerek, kavşağa mevcut hızıyla giriş yaptığı, davacıların desteği ...’ın ise kavşağa geldiğinde yavaşlaması, sağdan gelen araca geçiş önceliği vermesi gerekir iken belirtilen bu hususlara riayet etmeden kavşağa girdiği, araçların kaza yaptığı, araçların çarpışması suretiyle oluşan kazada sigortalı araç sürücüsü ... ve destek ...'ın %50'şer oranda eşit kusurlu bulundukları, bilirkişi raporu, hasar dosyası, poliçe, veraset ilamı ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla, davacıların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın oluş şekli, kusur oranları, olay nedeniyle davacıların çektikleri elem ve ızdırap, desteğin ve davacıların yaşları dikkate alınarak davacılar yararına ayrı ayrı manevi tazminat takdiri gerektiği gerekçesi ile “(1)-Davacıların davasının kısmen kabulüne, (2)-Davacı ... için 30.000,00-TL, davacılar ... için ayrı ayrı 6.000,00-'erTL olmak üzere toplam 66.000,00-TL manevi tazminatın temerrüt tarihi olan 17/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, itirazları değerlendirilmeden karar verilerek hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, bilirkişinin sadece kendisine verilen görevi yapması gerektiğini, bilirkişiye kusur değerlendirmesi için yetki verildiğini, bilirkişinin ise raporunda kendisini hakim yerine koyarak, subjektif ve kişisel hukuki değerlendirmeler ile rapor tanzim ettiğini, bilirkişinin takdir ettiği %50 kusuru kabul etmelerinin mümkün olmadığını, kazanın oluşumunda davalı tarafından sigortalı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, bu nedenle kişisel görüşe dayalı raporun hükme alınmayacağını, hükmedilen manevi tazminatın çok yetersiz olduğunu, müvekkillerinin eşini/babalarını kaybettiklerini manevi tazminat miktarının olaya uygun olmadığını, reddedilen manevi tazminat nedeniyle karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin haksız olduğunu, AHİM kararı gereğince yargıya erişim hakkının ihlali mahiyetinde olduğunu, hükmedilen manevi tazminata işletilen faizin avans faizi olması gerektiğini ve olay tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, yargılama giderine eksik ve hatalı hükmediliğini, her bir müvekkili yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken tek vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu, yargılama giderinin de eksik hesaplandığını, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de fazla olduğunu, ayrıca davalı lehine fazla yargılama giderine hükmediliğini, kararda aleyhlerine olacak her hususa itiraz ettiklerini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf edinin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle, manevi tazminat istemidir. Davacılar kazada vefat eden eş/babalarının vefatı nedeniyle kusurlu olduğunu iddia ettikleri karşı araç kasko sigortacısından, poliçede yer alan İMMS klozu kapsamında manevi tazminat talep etmişlerdir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Kaza tespit tutanağına ve dosya kapsamına göre, 23/09/2016 tarihinde davacıların murisi ...'ın sevk ve idaresindeki araç ile kavşak noktasından dönüş yapmak için kavşağa girmesi neticesinde, kendi şeridinde seyreden davalı tarafından sigortalı aracın kavşak içerisinde dönüş yapmakta olan ...'a ait araca sol yanından, aracının ön tarafı ile çarpması ile kazanın meydana geldiği, kazanın meydana geldiği vefat edenin kavşağa giriş yaptığı yerde, vefat eden sürücünün yönünde "DUR" ve "YOL VER" lehvalarının bulunduğu, dosya kapsamından görülmüştür. Kaza tespit tutanağında da, tespit edilen olayın oluş şekline göre vefat edenin geçiş önceliğine uymaması nedeniyle asli kusurlu olduğu, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün ise kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Savcılık aşamasında alınan kusur raporunda da, vefat edenin aynı sebeplerle tali kusurlu, vefat edenin ise asli kusurlu olduğu belirtişmiştir.
Mahkemece alınan kusur raporunda ise; kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamına göre kazanın oluş şekli değerlendirilerek, kazanın Kaza Tespit Tutanağında belirtilen şekilde olduğu kabul edilerek, kazanın meydana gelmesinde, uyarı levhasına rağmen geçiş önceliğine uymayan vefat eden ile kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmayan davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün eşit kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından kusur raporunun karar vermeye elverişli olmadığı ileri sürülmüş ise de; davacıların murisinin kendi yönüne "DUR" levhası ve "YOL VER" levhası olmasına rağmen yolu kontrol etmeksizin kavşak içerisine girmesi neticesinde, davalı tarafından sigortalı aracın sol yan tarafından çarpması ile kazanın meydana gelmiş olmasına, vefat edene isnat edilen kusurlu davranışın KTK ve Yönetmelik hükümlerinde asli kusur kapsamında sayılmasına, gerek savcılık soruşturmasında, gerekse de Kaza Tespit Tutanağında vefat eden asli kusurlu kabul edilmişken, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu kabul edilmiş olmasına göre alınan raporun istinaf eden lehine olmasına, davalının ise istinafının bulunmamasına; davacıların kusurun davalı aleyhine artmamasına etki edecek delil sunmamasına göre; davacılar vekilinin kusur raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekili tarafından manevi tazminat miktarına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; hükmedilen manevi tazminatın takdirinde, kazanın oluş şekli, kusur durumu, kaza tarihi, paranın satın alma gücü, tarafların sosyal ekonomik durumu değerlendirilerek takdir edilmiş olmasına, manevi olarak zarar görenlerin sayısı da nazara alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun ve nesafet ilkelerine uygun tespit edilmiş olmasına göre davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, reddedilen kısım yönünden davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/3. maddesine uygun takdir edilmiş olmasına, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olması nedeniyle her birinin davasına yönelik olarak reddedilen kısımlar üzerinden ayrı ayrı davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik bulunmamasına, davacılar lehine de davacılar vekilinin iddiasının aksine davacı sayısı kadar vekalet ücreti takdir edilmiş olmasına, faiz başlangıcının KTK'nın 100 ve 99. maddelerine uygun olarak tespit edilmiş olmasına ve yine davacılar vekilinin iddiasının aksine talep gibi manevi tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasına, yargılama giderinde yapılan hata da tespit edilmemiş olmasına göre; davacılar vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin olarak alınan 59,30 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan gider avansından varsa, kullanılmayan kısmın yatıran taraflara iadesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan
Üye
Üye
Katip






* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy