Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/693 Esas 2023/323 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/693
Karar No: 2023/323
Karar Tarihi: 08.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/693 - 2023/323
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/693
KARAR NO: 2023/323
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2020
NUMARASI: 2019/450 Esas - 2020/790 Karar
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 28/03/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 10/09/2016 tarihinde davalı sürücü ...’ın, sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında alkolün etkisiyle ters şeride geçip hız limitlerini aşarak, kendi şeridinde seyreden ve davacının eşi olan sürücü...’ın sevk idaresindeki araca çarpmasıyla meydana gelen kazada sürücü...’ın aracında yolcu olan davacının yaralandığını belirterek şimdilik 4.500,00-TL maddi tazminatın, davalı sigorta firması açısından temerrüt tarihi olan 04/01/2019 tarihinden itibaren, diğer davalı açısından 10/09/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...’tan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik taleplerini 17.719,27-TL, sürekli iş göremezlik taleplerini 213.043,57-TL olarak arttırmıştır.
Davalı ... Sigorta vekili cevap dilekçesinde; davaya konu zarardan dolayı 22/05/2019 tarihinde davacıya 48.905,64-TL ödeme yapıldığını, davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte davacıya yapılan ödemenin güncellenerek zarar hesabının yapılması gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri dâhilinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminata yönelik davanın kabulü ile, 17.719,27-TL geçici iş göremezlik ve 213.043,57-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 230.762,84-TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüde düştüğü 11/01/2019 tarihinden, diğer davalı ... yönünden kaza tarihi olan 10/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminata yönelik davanın kısmen kabulü ile 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ...’tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, davacının dava dilekçesinde belirttiği sağlık kurulu raporu ile mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporu arasında da çelişki oluştuğunu, ZMMS genel şartlarına göre geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına dayalı maddi tazminat davasında, maluliyet durumunun doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir. Zarar görenin maluliyet durumunun tespitinde; maluliyet durumunun tespiti yanı sıra, kaza sonrası tedavi evraklarının da değerlendirilmesi ile maluliyetin kaza ile illiyetinin doğru bir şekilde ortaya konulması, kazadan kaynaklanan maluliyetin olması durumunda dahi zarar görenin maluliyetinin artmasına neden olduğuna yönelik somut iddiaların ve itirazların olması durumunda değerlendirilmesi gerekir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, olay tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araca, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olup, davalı sürücü ... idaresinde olan aracın çarpması sonucu davacının yaralandığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde sözünü ettiği ancak dosya muhteviyatında yer almayan Ankara Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nin engelli sağlık kurulu raporuna göre davacının %10 engellilik oranı olduğunun bildirildiği, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 13/08/2020 tarihli raporda, davacı ...’ın 10/09/2016 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu yaralanması nedeniyle toplam vücut özür oranının %53 (yüzdeelliüç) olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği, vücut özür oranı olan % 53 oranının % 23’lük kısmının hastada meydana gelen sağ pnömotoraks, bilatcral iskiopubik Tamus, sol iliopubik ramus, sol femur boyun ve şaft, L 1-2-3-4 vertebra transvers proçes kırıkları dikkate alınarak; %30’luk kısmının travma sonrası stres bozukluğuna bağlı olarak verildiği anlaşılmıştır. Davacının tespit edilen ve maluliyet raporuna konu olan ruhsal rahatsızlığının kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, sürekli olup olmadığı değerlendirilmediği gibi, davacı TBK'nın 54. maddesi gereğince çalışma gücünün kaybı veya azalması kapsamında zararlarını talep edebileceğinden, kazaya bağlı bir rahatsızlığı bulunması halinde bu rahatsızlığın, çalışma gücünün kaybına yahut yitirilmesine engel olacak boyutta olup olmadığı da değerlendirilmemiştir.
Bu nedenle, alınan maluliyet/özürlülük raporu karar vermeye elverişli değildir. Davalı tarafından da, alınan rapora itiraz edilmiş olduğundan, kazadan sonra davacının, psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle tedavisi var ise ilgili kurumlardan getirtilerek, Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulu'ndan, kaza tarihinde yürürlükte bulunan, TBK'nın 54. maddesi çerçevesinde çalışma gücünün azalmasının yahut yitirilmesinin tespitine elverişli yönetmelik hükümleri çerçevesinde geçici iş göremezliği ve sürekli iş görmezliği meydana gelmiş ise süresinin ve maluliyet oranının değerlendirildiği, davacıda post travmatik stres bozukluğu rahatsızlığı olup olmadığı, tespit edilen rahatsızlığın kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, kazadan kaynaklanan bir rahatsızlık mevcut ise, sürekli mahiyetde olup olmadığı, rahatsızlığın mevcut olması halinde tespit edilen maluliyet/engel durumunun çalışma gücünün kaybına ve azalmasına etkisi olup olmayacağı, olacaksa hangi oranda olacağı hususlarında, karar vermeye ve denetime elverişli ve dosya kapsamında yer alan raporlar arası çelişkiyi giderici rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verildiğinden, kararın HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklanan şekilde, öncelikle davacı kazadan sonra psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle tedavi görmüş ise buna ilişkin kayıtlar kurumlardan getirtilerek, maluliyet ve hesap raporları alınarak ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebeplerine göre davalı sigorta vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2020 tarihli, 2019/450 Esas – 2020/790 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,

4-İstinaf eden tarafça yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
5-İİK'nın 36. maddesi gereğince Ankara 16. İcra Dairesinin 2020/12404 Esas sayılı dosyasına yatırılan 355.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy