Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/659 Esas 2023/392 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/659
Karar No: 2023/392
Karar Tarihi: 15.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/659 - 2023/392
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO: 2022/659
KARAR NO: 2023/392

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2020
NUMARASI: 2020/106 Esas 2020/749 Karar
DAVACILAR:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLLERİ:
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 15/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 07/04/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 15/10/2007 tarihinde müvekkillerinin desteği ...'ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde vefat eden sürücünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza ile ilgili olarak Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesinde 2009/17 E. sayılı dosyası ile dava açıldığı ve dosya üzerinden karar verildiği, kaza sonucunda evin geçimini maddi olarak tek başına sağlayan ...'ın vefat etmesiyle müteveffanın eşi ... için 100,00-TL, kızı ... için 50,00-TL, kızı ... için 50,00-TL, kızı ... için 50,00-TL ve oğlu ... için 50,00-TL olmak üzere toplam 300,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 09/10/2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 71.099,40-TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı belirtilen aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartıyla bir an için müvekkili sigorta şirketinin dava konusu tazminat talepleri ile sorumlu olduğu düşünülse bile, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın kendi ölümüne sebep verdiğini bu nedenle ceza hukuku anlamında suç unsuru bulunmadığından 2 yıllık zamanaşımının dolduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece daha önce 2017/718 E. 2018/236 K. Sayılı 19/04/2018 Tarihli karar ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi sonrasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi'nin 2018/2092 E. 2020/133 K. Sayılı 30/01/2020 tarihli kararı ile kararın kaldırılması üzerine, yeniden yapılan yargılama neticesinde;
Mahkemece; davanın, davacıların murisi ...'ın tek taraflı trafik kazası sonucu ölümü nedeniyle uğradıkları maddi zararlarının ( Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ) davalıdan tazmini istemine ilişkin olduğu, davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetini yitirmesi ile meydana gelen kazada kusurlu olduğu, aktüerya bilirkişiden alınan raporda; davacı eş ... ... için 36.193,33-TL destekten yoksun kalma tazminatı, kızı ... ... için 3.175,22-TL destekten yoksun kalma tazminatı, kızı ... ... için 5.171,52-TL destekten yoksun kalma tazminatı, oğlu ... ... için 20.899,78-TL destekten yoksun kalma tazminatı, kızı ... ...için 5.659,55-TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 71.099,40-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı ve bu maddi tazminatın Trafik Sigortası Sorumluluk limitleri dahilinde olduğunun bildirildiği; davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt 2918 Sayılı KTK'nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlendiği, bu nedenle davalıya talebin ulaştığı 14/09/2017 tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda sigortacı bakımından 27/09/2017 tarihinde temerrüt gerçekleştiği, yine davacı taraf avans faizi talebinde bulunmuş olup davalıya sigortalı araç kamyonet olduğundan dolayı bu talebin yerinde olduğu davacıların destek taleplerinin yerinde olduğu gerekçesi ile; “Davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle kabulü ile; Davacı eş ... ... (...) için 36.193,33-TL destekten yoksun kalma tazminatı, kızı ... ... için 3.175,22-TL destekten yoksun kalma tazminatı, kızı ... ... için 5.171,52-TL destekten yoksun kalma tazminatı, oğul ... ... için 20.899,78-TL destekten yoksun kalma tazminatı, kızı ... ...için 5.659,55-TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 71.099,40-TL tazminatın davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 27/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak işbu davacılara verilmesine” karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğu, ZMMS Genel Şartlarının 01/06/2015 tarihinde değiştiğini, müvekkilinin davacıların destek zararlarından sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların sigortalı sürücünün kusuru ile meydana gelen kazada 3. kişi kabul edilemeyeceğini, kaza sırasında sürücünün emniyet kemeri takılı olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, avans faizi hükmedilmesinin meydana gelen olayın haksız fiilden kaynaklanmış olması nedeniyle haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Öncelikle davalı vekilinin davacılar ... ve ... lehine verilen karara yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; HMK'nın "İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar" başlıklı 341.maddesinin (2) no'lu bendinde, miktar veya değeri 3.000,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 41.maddesi ile de, maddede yer alan "Binbeşyüz" ibaresi, "Üçbin" şeklinde değiştirilmek suretiyle, söz konusu kesinlik sınırı üçbin Türk Lirasına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.
İlk derece mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. (HMK 341/1). Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 5.390,00 TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (HMK'nın 341/2.m.). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 5.390,00 TL'lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK'nın 341/3. m.). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 5.390,00 TL'yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz (HMK'nın 341/4 m.)
Birden fazla kişinin, yasal zorunluluk olmaksızın birlikte ihtiyari dava arkadaşı olarak açtıkları davalarda, her bir davacının davası diğer davacının davasından bağımsız olduğundan istinaf sınırı da, her bir davacının talebi ve bu talebe istinaden mahkemece verilen karar çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirilir.
Bu durumda, karar tarihinde uygulanacak olan 2020 yılı istinaf kesinlik sınırı 5.390,00 TL olduğundan, davacı ... ... lehine kabul edilen 3.175,22 TL ve davacı ... ... lehine kabul edilen 5.171,52 TL tazminat miktarına göre, bu davacılar hakkındaki istinaf talebine yönelik olarak davalının istinaf dilekçesinin kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK'nın 352/1-b maddesi gereği miktar itibariyle reddi gerekmiş, diğer davacılar hakkındaki karara yönelik olarak istinaf sebeplerinin incelenmesine geçilmiştir.
2- Davacılar ..., ... ve ... hakkındaki karara yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Kaza Tespit Tutanağında ve sigortalı aracın sürücüsü olduğu iddiası ile ceza davası açılan dava dışı ... hakkında Ereğli Asliye Ceza Mahkemesi 2009/17 E. 2009/230 K. Sayılı 05/05/2009 tarihli kesinleşmiş beraat kararına göre; 15/10/2007 tarihinde davacıların eşi/babaları olan ...'ın sevk ve idaresindeki, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana gelen kazada, vefat ettiğinin tespit edildiği görülmüştür. Kazanın sigortalı araç sürücüsünün kusurundan meydana geldiği tarafların da kabulündedir.
Mahkemece, aktüer hesap bilirkişisinden alınan raporda vefat edenin davacılara destek olacağı kabul edilerek, eş yönünden bilenen yeniden evlenme tarihine kadar, çocuklar yönünden ise Yargıtay tarafından kabul edilen destek süreleri nazara alınarak destek zararlarının hesaplandığı rapora göre, talep edilen tazminat miktarlarının teminat limiti içerisinde kalmasına göre davanın esası hakkında karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından, kazanın sigortalı aracın sürücüsü de olan destek şahsın kusurundan kaynakladığından bahisle davacıların destek zararının sigorta teminatı kapsamında kalmadığı ileri sürülmüş ise de; kazanın meydana geldiği tarih ve poliçenin düzenlenme tarihi itibariyle Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatları gereğince davacıların zararı ZMMS poliçesi teminatı kapsamındadır. ZMSS Genel Şartlarında yapılan değişiklik 01/06/2015 tarihinde, aynı konuda 2918 Sayılı KTK’daki değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yapılmıştır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile de 01/06/2015 tarihinden sonra tanzim edilen poliçeler kapsamında açılacak sorumluluk davalarından, sigortalı araç sürücüsü ve işletenin zararlarının teminat kapsamı dışında olduğu kabul edilmektedir. Kaza tarihinden çok sonra yapılan değişikliklerin geriye yürütülememesi nedeniyle davacılar için destek tazminatı hesaplanmasında, ayrıca mahkemece destek talep eden davacıların doğrudan zarar gören 3. kişi kabul edilmiş olması nedeniyle, ölenin müterafik kusuruna yönelik değerledirme yapılmamış olmasının da sonuca etkili olmamasına göre ilk derece mahkemesi kararında belirtilen hususlarda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında bu davalılara yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
1-Davalı vekilinin, davacılar ..., ... ve ... lehine hükmedilen tazminata uygulanan faiz türüne yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; mahkemece davacıların tazminat alacaklarının avans faizi ile tahsilini talep etmesi nedeniyle, yapılan yargılama neticesinde davacılar lehine hükmedilen tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Uyuşmazlık ticari iş mahiyetinde olması halinde davacılar ticari faizi ile tazminat alacağının tahsilini talep edebilir. Davalının sorumluluğu ise haksız fiilden kaynaklandığında, davacı haksız fiilin ticari işten kaynaklanması halinde ticari (avans) faizi ile tahsilini talep edebilir. Somut olayda; vefat edenin tek tarafı kazasında vefatı ile sonuçlanan kazada, kazaya karışan araç ... araç olup, araç ruhsatında kullanım şekli "hususi" olarak belirtilmiştir. Araç maliki de gerçek kişi olup, kaza tarihinde de eğlenmeye gittikleri ceza dosyası kapsamından anlaşılmaktadır. Aracın "ticari" araç sınıfında olması haksız eylemin ticari olduğunun tespiti açısından yeterli değildir. Aracın "Hususi" olarak kayıtlı omasına, ticari kullanımın da kanıtlanamamış olmasına göre hüküm altına alınan tazminatın yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, avans faizi ile tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, davalı vekilinin buna ilişkin, bu davacılar hakkındaki istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Buna göre; davalı vekilinin davacılar ... ... ve ... ... tarafından açılan davaya yönelik istinaf talebinin (dilekçesinin) kesin karara ilişkin olması nedeniyle istinaf incelemesi yapılamayacağından reddine, diğer davacılar hakkındaki karara yönelik olarak ise sair istinaf talebinin esastan reddine, yukarıda 1 no'lu bentte yazılı nedenlerle istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmasına göre, kararın HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararında davacılar ..., ... ve ...'in tazminat alacakları yönünden uygulanan "avans" faizinin, "yasal" faiz olarak düzeltilmesine karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin, davacılar ... ... ve ... ... hakkındaki karara yönelik istinaf talebinin (dilekçesinin) HMK'nın 341/2. ve 352/1-b maddeleri gereğince miktar itibariyle REDDİNE,
II-Davalı vekilinin davacılar ... ..., ... ... ve ... ... hakkındaki karara yönelik istinaf talebinin kabulü ile; Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 19/11/2020 tarihli, 2020/106 Esas, 2020/749 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK'nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
Davacının davasının talep arttırım dilekçesinde nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
1-)Davacı eş ... ... (...) için 36.193,33-TL destekten yoksun kalma tazminatı, kızı ... ... için 3.175,22-TL destekten yoksun kalma tazminatı, kızı ... ... için 5.171,52-TL destekten yoksun kalma tazminatı, oğlu ... ... için 20.899,78-TL destekten yoksun kalma tazminatı, kızı ... ...için 5.659,55-TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 71.099,40-TL tazminatın davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 27/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek "yasal" (davalılar ... ... ve ... ... için avans ) faizi ile birlikte davalıdan alınarak işbu davacılara verilmesine,
2-)Alınması gereken 4.856,80-TL harçtan, peşin olarak alınan 31,40-TL harç ve tamamlama harcı olarak alınan 241,82-TL harç olmak üzere toplam 273,22-TL'nin mahsubu ile bakiye 4.583,58-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı ... ... (...) kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.429,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak işbu davacıya verilmesine,
4-)Davacı ... ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.175,22-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak işbu davacıya verilmesine,
5-)Davacı ... ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak işbu davacıya verilmesine,
6-)Davacı ... ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak işbu davacıya verilmesine,
7-)Davacı ... ...kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak işbu davacıya verilmesine,
8-)Davacılar tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 31,40-TL peşin harç, 241,82-TL tamamlama harcı, 500,00-TL bilirkişi raporu gideri, 285,50-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.094,72-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-)Davalının yaptığı yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
III-Davalı tarafça yatırılan "istinaf karar harcının" talep halinde davalıya iadesine,
lV-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 486,30 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 48,50 TL tebligat ve posta giderinin 29,10 TL'si olmak üzere toplam 515,40 TL'nin davacılar ... ..., ... ... ve ... ...'den alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
V-HMK'nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VI-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan
Üye
Üye
Katip



* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy