Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/924 Esas 2023/613 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/924
Karar No: 2023/613
Karar Tarihi: 09.05.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.6)
DOSYA NO: 2021/924 Esas
KARAR NO: 2023/613
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2021
NUMARASI: 2016/464 Esas-2021/24 Karar
DAVACI/KARŞI DAVALI: ...- ...
VEKİLİ:
DAVALI/KARŞI DAVACI: ... -...
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 11/05/2023
Taraflar arasında görülen İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı karşı davalı vekili Av. ... ; ... ilçesinde bulunan “... 50 Yatakloı Hastane inşaatı işinin" davalı Şirkete ihale edildiğini, taraflar arasında akdedilen 02/01/2015 tarihli sözleşme ile müvekkili Şirketin hastanenin andezit cephe kaplaması imalatı işini alt yüklenici olarak üstlendiğini, müvekkilinin sözleşme konusu işi tamamladığını, ancak sözleşmeden kaynaklanan fatura ve cari hesap konusu hak ediş alacağı miktarı olan 61.536,21-TL alacağın müvekkiline ödenmediği gibi bu nedenle Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2016/5817E. sayılı takip dosyasında başlattıkları takibe vâki haksız yere itiraz edildiğini beyanla davanın akibe vâki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra-inkâr tazminatının yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili Av. ...; davacının aynı davayı Gölbaşı 1.ASHM’nin 2016/111Esasında da açtığını ve bu nedenle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davalının sözleşme konusu edimini süresinde ifa etmediğini ve davacıya gecikme cezası uygulanması gerektiğini, davacının davada dayandığı 20/01/2016 tarihli ve 10.725,00-TL bedelli faturasının müvekkili tarafından iade edildiğini, davacı tarafından çalıştırdığı işçilere ait SGK kesintilerini ödememesi nedeni ile müvekkilinin sözkonusu kesintilerini müvekkilinin ekli dekontlar ile işin idare’ye teslimi ile geçiçi ve kesin kabulünde sorumluluğunun davacıya ait olmasına rağmen bu hususa uyulmadığın beyanla asıl davanın reddi ile müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, işin sözleşme gereğince en geç 02/03/2015 tarihinde teslimi gerektiği halde süresinde teslim edilmemesi nedeni ile açtıkları karşı davanın kabulü ile; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL gecikme cezasının asıl davalı-k.davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; asıl davacı-k.davalı şirket ile asıl davalı-k.davacı şirket arasında 02/01/2015 tarihli taşeron sözleşmesi imzalandığı, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli görülmekle benimsenen bilirkişi heyeti 3. Ek raporunda da; her ne kadar dava konusu isteme dayanak sözleşme konusu işin asıl davacı-k.davalı tarafından asıl davalı-k.davacıya teslimine ilişkin bir tutanak bulunmamakta ise de; asıl davacı Şirket tarafından asıl davalı Şirkete keşide edilen 6 adet hak ediş bedeli faturasının 5 tanesinin işin bitim tarihi olarak kararlaştırılan 60 günlük sürenin sona erdiği 02/03/2015 tarihinden sonraki tarihli olduğu, asıl davalı-k.davacı Şirketin sözkonusu faturaların tamamını kendi ticari defterlerine ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kaydetmekle gecikme olsa dahi asıl davacı taşeron Şirketin ifasını kabullendiği, diğer taraftan ... tarafından hak ediş raporları ve kabul tutanakları da CD ortamında eklenerek gönderilen cevabi yazıda işin geçici kabulünün 08/09/2016, kesin kabulünün ise; 22/06/2018 tarihinde gerçekleştiğinin dosyaya bildirildiği, bu durumda asıl davacının sözleşme konusu edimini tam ve gereği gibi ifa ettiğinin toplanan deliller ile sabit olmasına rağmen asıl davalı-k.davacı vekilinin asıl davacının 3. Ek raporda hesaplanan ve ödemeler ile ayıplı işlerin bedelinin mahsubundan sonraki bakiye 28.987,12 TL iş bedeli alacağını takip tarihi itibariyle asıl davalı-k.davacıdan talep etmekte haklı olduğu belirtilerek asıl davanın kısmen kabulüne, anılan miktar ile sınırlı olarak takip talebindeki koşullarda işleyecek faizi ile birlikte asıl davalının dava konusu takibe vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, asıl davacı lehine likit nitelikteki alacak yönünden icra-inkar tazminatına hükmedilmesi ve asıl davalının yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin ise reddinin gerektiği, diğer taraftan, her ne kadar asıl davalı-k.davacı tarafından sözleşme konusu işin tesliminde gecikme nedeni ile gecikme cezası talep edilmiş ise de; söz konusu talebinin yasal koşullarının ve hukuki dayanağının mevcut olmadığı, imzalanan sözleşmenin 3/2.maddesinde düzenlenen “..Ayrıca işin teslim süresinde gecikme yaşanan her gün için 500,00-TL/gün ceza Tedarikçi tarafından karşılanacaktır.” düzenlemesine yer verildiği, değinilen gecikme cezasına ilişkin düzenleme, hukuki niteliği itibariyle 6098 sayılı TKB’nın 179/2.m. gereğince ifaya eklenen ceza koşulu olduğu gözetildiğinde; söz konusu ceza koşulunun talep edilebilmesi için asıl davalı-k.davacının ceza koşulundan açıkça vazgeçmemiş veya ceza koşulunu talep hakkını saklı tutmaksızın ifayı kabul etmemiş olması gerektiği, asıl davalı-k.davacının her ne kadar dosyaya sunduğu Ankara 40.Noterliğine ait 08/02/2016 tarih ve 4564 yevmiye numaralı ihtarnameyi asıl davacıya keşide ve tebliğ ettirerek işin gecikmeli nedeni ile gecikme cezası talep ettiğini ihtaren bildirmiş olsa da dosyada mevcut tebligat parçasından ihtarnamenin 09/02/2016 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, ancak asıl davalı-k. davacının iade ettiği 20/01/2016 tarihli ve ... sıra no’lu tevkifat hariç toplam 10.725,00 TL bedelli 5 adet faturanın asıl davalı-k.davacının ticari defterlerine kaydedildiği ve ihtarname keşide edilmesine rağmen asıl davacının gecikmeli tesliminin kabullendiği dikkate alındığında karşı davanın haklılığının kanıtlanamadığı belirtilerek reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı/karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun karşı tarafın beyanlarına göre hazırlandığını, asıl alacağın yanlış hesaplandığını, geçici kabul eksikleri bedelinin eksik hesaplandığını, giydirme cephe içi pencere kanat ve vasistas açılır ayarlarının yapım bedeli olan 200,00 TL'nin hesaba katılmadığını, taraf defterleri arasında tutarsızlıkların bulunduğunu, davacı tarafın faiz istemi yönünden temerrüt değerlendirilmesi yapılmadığını, harcın tamamlanmamış olması sebebiyle işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının edimini süresinde ifa etmediğini, müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmediğini, sözleşmenin 3.maddesinde günlük 500,00 TL gecikme cezasının öngörüldüğünü, TBK'nın 179/2 maddesi gereğince cezai şart koşullarının oluştuğunu, 08/02/2016 tarihli ihtarlarının ihtirazi kayıt niteliğinde olduğunu, teslimi davacının ispatlaması gerektiğini, müvekkilin gecikme cezasına hak kazandığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava/karşı dava, İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki 02/01/2015 tarihli eser sözleşmesinin 3. Maddesinde günlük 500,00 TL gecikme cezası öngörülmüştür. Mahkemece davalı karşı davacının gecikme cezası için çektiği ihtardan sonra faturaları defterine kaydetmesi nedeniyle geçikmiş ifayı kabul ettiği gerekçesiyle gecikme cezası talep edemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Gecikme cezasının istenebilmesi için sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olmadıkça, gecikmiş ifanın çekincesiz olarak kabul edilmemesi gerekir. Aksi halde cezai şart isteme hakkı düşer. Gecikmiş ifadan önce keşide edilen ihtarla gecikme cezası isteme hakkı saklı tutulmuş, sözleşmede cezai şart talep edebilmek için ihtirazi kayda gerek olmadığı kararlaştırılmış ise ya da ifadan önce alacaklının bu hakkını saklı tuttuğu anlamına gelecek davranışları mevcut ise sonradan yapılan teslimde çekince konulmamış olsa dahi cezai şart isteme hakkı düşmez. Saklı tutma, teslim-kabul tutanağına bir kayıtla veya teslimden önce yükleniciye gönderilecek bir ihtarname ile yahut iş bedelinin ceza alacağı kesilerek ödenmesi gibi buna delalet eden bir fiille gerçekleştirilir ve kanıtlanabilir (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2020/2512 Esas - 2021/1196 Karar).
Somut olayda, davalı karşı davacı tarafından 08/02/2016 tarihinde Noterden teslimden önce çekilen ihtar ile gecikme cezası uygulanacağının ihtar edilmiş olmasına göre karşı davadaki gecikme cezası talebi yönünden işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde Mahkemece yapılacak işlem; tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak karşı dava yönünden işin esasına girilmesi, varsa dava dışı ...'den eksik tüm ihale evrakları getirtilerek kabule göre gecikmenin davacı taşerondan mı yoksa davacı dışı sebeplerle gerçekleştiğinin tespiti, İdare tarafından sözleşme konusu işe ilişkin süre uzatımı verilip verilmediğinin ve sonuca etkisinin tartışılması, İdareden gelen belgelerle birlikte işin ilk teslim tarihinin belirlenmesi, kabule göre gecikilen tarihler itibariyle davalı karşı davacının karşı taraf taşerona iş bedelinden kaynaklı borcu bulunup bulunmadığının sonuca etkisinin TBK'nın 97. Maddesi kapsamında tartışılması, bu kapsamda bilirkişi heyetinden denetime elverişli ek rapor alınması ve kabule göre gecikme cezası alacağının asıl davada mahsup edilmeden karşı davada hüküm altına alınması ile ulaşılacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK'nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 21/01/2021 tarih ve 2016/464 Esas-2021/24 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İnceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK'nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. Fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan ...
✍e-imzalıdır
Üye ...
✍e-imzalıdır
Üye ...
✍e-imzalıdır
Katip ...
✍e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy