Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/420 Esas 2023/372 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/420
Karar No: 2023/372
Karar Tarihi: 29.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/420 - Karar No:2023/372
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/420
KARAR NO: 2023/372
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2019
NUMARASI: 2013/715 E-2019/242 K
DAVACI: ... - ...
VEKİLİ: Av. ...- E-TEBLİGAT
DAVALI:
VEKİLİ: Av. ...- E-TEBLİGAT

DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 28/04/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalıya fatura alacağını temlik eden... tarafından yapılan alüminyum doğrama ve tabela imalatı ile cam malzemelerinin satıldığını, yapılan imalatlarla ilgili 15/10/2010 tarihli 23.617,70 TL ve 28/12/2010 tarihli 24.259,62 TL bedelli faturaların düzenlendiğini, yapılan imalatlar için temlik eden yüklenici...’ye davalıya ait 03/03/2011 keşide tarihli 47.876,72 bedelli çekin kargo yolu ile gönderildiğini, ancak gelen paketten çıkan çek incelendiğinde gönderilen çekte keşideci imzasının olmadığının fark edildiğini, bu konu ile ilgili olarak davalı şirket yetkilileri ile görüşüldüğünü, ancak sonuç alınamadığını, bunun üzerine Samsun 8. İcra Müdürlüğü’nün 2011/3578 Esas sayılı dosyasında faturaya dayalı icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, bunun üzerine Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/108 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, açılan dava devam ederken...'nün fatura alacağından kaynaklanan Samsun 8. İcra Müdürlüğü’nün 2011/3578 Esas sayılı dosya alacağını müvekkili ...’ye Samsun 4. Noterliği'nin 27/07/2011 tarih ve ... yevmiye numaralı Temliknamesi ile temlik ettiğini, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/11/2011 tarih ve 2011/108 Esas- 2011/444 Karar sayılı kararı ile takibin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiğini ve davanın reddedildiğini, bunun üzerine Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5123 Esas Sayılı dosyasında alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe de borcu bulunmadığı gerekçesi ile itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek; davalının Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5123 Esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptalini ayrıca %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/108 Esas saydı dosyasına verilen cevap ve diğer beyanlar ile sunulan delillerden de açıkça anlaşılacağı üzere, temlik eden...’nün, müvekkiline iş yaptığını ve malzeme sattığını ileri sürdüğünü, ancak fatura dışında iddiasını ispata yarayacak hiçbir belgeyi dosyaya sunamadığını, temlik eden... ile icra takibine konu ettiği faturaların düzenlenmesine neden olacak sözleşmesel bir ilişki kurulmadığını, faturada yapıldığı belirtilen imalatların yapılmadığını, teslim edildiği belirtilen malzemelerin de teslim edilmediğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, satım bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yargılama sırasında dava dosyası kaybı ile ilgili gerekli usul işlemlerinin tamamlandığı ve dosyanın yenilendiği, taraflar elinde bulunan belgelerin dosyaya kazandırıldığı, davalı tarafından vergi dairesine bildirilen BA-BS formları ile bilirkişi raporunun dosyaya alındığı, davacının dava konusu satım bedeli alacağını temlik aldığının ihtilaflı olmayıp dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporuna göre davacı alacaklı ... tarafından Ankara 11. İcra Dairesi'nin 2013/5123 Esas sayılı icra dosyası ile borçlu .... Ltd. Şti. aleyhine 47.877,32 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, 2 adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu aynı zamanda faturaların vergi dairesine bildirildiği, buna karşılık ödeme belgesi sunulmadığı ve kayıtlı olmadığının belirtildiği, toplanan delillere göre davacının temlik aldığı iki adet satım bedeli konulu fatura alacağının 47.877,32 TL olduğu, davalı tarafından faturaların ticari defterine kaydedildiği ve vergi dairesine bildirildiği, bu nedenle fatura konusu malları teslim aldığının kabulü gerektiği buna karşılık davalının ödeme savunmasında bulunmadığı ve ödeme belgesi sunmadığı, davacının dava konusu alacak tutarında alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne Ankara 11. İcra dairesinin 2013/5123 sayılı icra takibinde takiben yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına, hükmolunan alacak likid olmakla takip konusu 47.877,32 TL'nin %20’si oranında belirlenen 9.575,46 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; mahkemece ihya işleminin usulüne uygun olarak yapılmadığını, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/715 Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan Samsun 8.İcra Müdürlüğü’nün 2011/3578 Esas sayılı dosyasının, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin karara çıkmış 2011/108 Esas sayılı dosyasının ve Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5123 Esas sayılı dosyasının ihya işlemlerinin sadece Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin dosyasına münhasır yapıldığını, diğer mahkeme ve icra dairelerine bilgi dahi verilmediğini, mahkemenin kendi dosyası yönünden yaptığı ihya işlemlerinin de eksik olup, 4473 sayılı Kanun’un 10. maddesi hükümlerinin yerine getirilmediğini, sadece davacı taraftan temin edebildiği ve kendisinin bulabildiği aslı mevcut olmayan layiha, belge ve bilirkişi raporlarıyla ihya işlemlerini bitirdiğini, ihya işlemlerinden sonra mahkemenin 18/05/2018 tarihindeki duruşmayla yargılamaya tekrar başladığını, hazır bulundukları celsede, davacı vekiline itiraz etmelerine rağmen ihya edilmiş dosyadaki eksik belgeleri sunması için ikinci kez süre verilerek duruşmanın 07/12/2018 tarihine bırakıldığını, bu duruşmada sözlü yargılama yapılacağını ilişkin ihtar ve uyarı yapılmadığını, 29/03/2019 tarihli duruşmaya, aynı gün ve saatteki duruşmaya mahkeme ve esas numarası bildirilerek, mazeret sunulduğunu, mahkemece mazeretlerinin "belgesiz olması" nedeniyle kabul edilmeyerek sözlü yargılamaya geçilmeden, davanın kabulüne karar verildiğini, mahkemenin HMK’nın 184-186 maddelerine aykırı hareket ederek ve hukuki dinlenme haklarını ihlal ederek davanın esası hakkında karar verdiğini, yine davada kendisine iki kez süre verilen davacının eksiklikleri tamamlamamasına rağmen eksikler tamamlanmış gibi gösterilerek karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, esas yönünden ise; takip talebine konu faturanın, dava dışı temlik eden... tarafından, müvekkiline teslim edildiği iddia edilen mallar nedeniyle düzenlendiğini, ...’nün ticari işletmesini 25/01/2011 tarihinde kapattığını, temliki ise 27/07/2011 tarihinde yaptığını, dosyada alınan 16/10/2014 tarihli ilk bilirkişi raporu davacı tarafından kabul edilmiş ise de, taraflarınca itiraz edildiğini, bunun üzerine mahkemece ikinci bilirkişi raporu alındığını, 26/01/2015 tarihli bu raporda yapılan tespitlerle, akraba oldukları belli olan dava dışı... ile ...'nün danışıklı bir şekilde temlik yaparak davalıdan para tahsili cihetine gittikleri anlaşılmasına rağmen, mahkemece bu belge ve defterlere dayanılarak davanın kabulüne karar verildiğini, Yargıtay hukuk daireleri içtihatlarında faturanın usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerde kayıtlı olmasının, tek başına faturada gösterilen malların teslim edildiğini ispata yaramayacağı belirtilmiş olmasına rağmen, hazır bulunmadıkları duruşmada sözlü yargılama yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini bu talepleri yerinde görülmezse davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararına karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı ... İnşaat...Ltd.Şti.ile dava dışı temlik eden... arasında sözlü olarak kurulduğu iddia olunan alüminyum doğrama ve tabela imalatı sözleşmesi niteliği itibariyle dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, dava dışı temlik eden... yüklenici, davalı ... İnşaat..Ltd.Şti. iş sahibidir.
Temlik alan ... vekili bu sözlü sözleşme kapsamında, temlik eden tarafından düzenlenen 15/10/2010 tarihli 23.617,70 TL ve 28/12/2010 tarihli 24.259,62 TL bedelli faturaların bedelinin tahsili için yapılan ilamsız takibe itirazın iptalini talep etmiş, davalı iş sahibi vekili; temlik eden... ile icra takibine konu ettiği faturaların düzenlenmesine neden olacak sözleşmesel bir ilişki kurulmadığını, faturada yapıldığı belirtilen imalatların yapılmadığını, teslim edildiği belirtilen malzemelerin de teslim edilmediğini belirterek; davanın reddini savunmuş; mahkemece yukarıdaki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin sözlü yargılama yapılacağına ilişkin ihtar ve uyarı yapılmadan karar verilmesinin, HMK’nın 184-186 maddelerine aykırı olduğu ve hukuki dinlenme haklarının ihlal edildiğine ilişkin istinaf nedeninin incelenmesinde;
HMK'nın mahkemenin karar tarihinde yürürlükte olan Sözlü Yargılamaya ilişkin 186.maddesi, yazılı ve sözlü yargılama usullerine ilişkin ayrı ayrı düzenleme getirmiştir. Yazılı yargılamaya tabi davalarda, mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. (HMK 186/1). Sözlü yargılamada ise mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir. (HMK 186/2). Basit yargılamada ise, tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez (HMK 321/1). Türk Ticaret Kanunu 4/2 maddesi gereğince ticari davalarda da miktar veya değeri belirtilen değeri geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.
Somut olayda, karar tarihi itibariyle belirlenen sınır 100.000,00 TL ve dava değeri bu miktarın altında olduğundan dava basit yargılama usulüne tabi olup, mahkemece sözlü yargılama için ayrıca bir gün verilmemesinde ve belgeye dayanmayan mazeret isteminin reddine karar verilmemesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Davalı vekilinin dosyanın usulüne uygun olarak ihya edilmediğine yönelik istinaf nedeninin incelenmesinde;
Mahkemece, mahkeme dosyanın kaybolması nedeniyle ihyasına karar verilmiştir. 4473 Sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap Veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun’un 10. Maddesine göre; dava, tahkikat veya muhakeme safhasına intikal etmişse, taraflardan afet tarihine kadar teati olunan layihaların ve ibraz olunan vesikaların suretlerinin istenmesi, gerek ibraz olunan vesikalar ve gerek afet tarihine kadar cereyan eden muameleler ve ittihaz olunan kararlar üzerinde tarafların ifadeleri birleşirse keyfiyetin zabıtla tespit olunarak taraflara imza ettirilerek ait olduğu mahkemeye verilmesi gerekirken, sadece davacı vekiline elinde bulunan bilgi ve belgeleri sunması için süre verilmesi, davalı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin istenmemesi, yine, Samsun 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ihya kararından önce yazı yazılarak istenen mahkemenin 2011/108 Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak, bu mahkemece yazılan 26/12/2013 tarihli yazı cevabında, mahkemenin 2011/108 Esas -2011/444 Karar sayılı dosyasının fotokopisinin gönderildiği bildirilmiş olmakla, bu dosyanın fotokopisinin yeniden istenebileceği gözden kaçırılarak ihya işlemleri eksik bırakılmak suretiyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yine, dava itirazın iptali davası olup, dayanağı olan icra dosyasına sıkı sıkıya bağlı olduğundan mahkemece 4473 sayılı Yasanın 18. maddesi uygulanarak icra dosyasının da ihyasına karar verilip icra dosyası da ihya edildikten sonra yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, icra dosyasının ihyasına karar verilmeden inceleme yapılması ve karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin diğer istinaf nedenleri bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK'nun 353/1-a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 29/03/2019 tarih ve 2013/715 Esas- 2019/242 Karar sayılı kararının HMK'nun 353/1-a.4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 818,12 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 29/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır





e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır



Full & Egal Universal Law Academy