Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/923 Esas 2023/452 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/923
Karar No: 2023/452
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/923 - Karar No:2023/452
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/923
KARAR NO: 2023/452
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/06/2021
NUMARASI: 2020/147 E-2021/423 K
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 12/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; 29/05/2010 tarihinde ve ...” adresinde davacı Şirket ... A.Ş.’nin yüklenici firması olan ve işi anahtar teslim götürü usulde devrettikleri davalı .... A.Ş. tarafından yapılan çalışmalar esnasında, ... A.Ş.' ye ait doğalgaz borusuna zarar verildiğinden, dava dışı ...Sigorta A.Ş.'nin sigortalısına 15.519,98 TL ödediğinden bahisle ikame ettiği davada; İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/337 Esas- 2016/417 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, kararın taraflarınca temyiz edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2017/11178 Esas- 2018/6897 Karar sayılı kararı ile mahkeme kararının onandığını, onama kararının akabinde, davacı tarafından daha önce başlatılmış olan İstanbul 32. İcra Müdürlüğü'nün 2012/15644 Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına karar verildiğini, mahkeme dosyası temyiz aşamasındayken davacı şirketçe (o dönem müvekkili şirketin yüklenici firması olan davalı ... A.Ş.'ye) 17/08/2012 tarihinde icra dosyasına yatırılmış olan 24.013,24 TL'lik bedelin rücu edildiğini, ... A.Ş. tarafından söz konusu bedelin davacı şirkete ödendiğini, bu bedelin de hesaptan düşülerek, kalan bakiye üzerinden yeni bir dosya hesabı yapıldığını, hesap sonucunda davacı tarafından İstanbul 32. İcra Müdürlüğü'nün 2012/15644 Esas sayılı dosyasına 12.100,00 TL bedel yatırıldığını, davacı şirket tarafından yapılan ödeme akabinde müvekkilinin yüklenicisi olan ve davaya konu yerdeki çalışmaları bizzat yürüten ve taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği bahse konu bedeli ödeme sorumluluğu bulunan davalı .... A.Ş.'ye, Ankara 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/3629 Esas sayılı dosyası ile rücuen icra takibi başlatıldığını, davalıya başlatılan takibin rücuen tazminat kapsamında olduğunu, taraflar arasında 10/10/2009 tarihinde imzalanan “Ankara Muhtelif Öbekler F/0 Kablolu Erişim Şebekleri Tesisi Sözleşmesi”ne göre işleri anahtar teslim götürü usulde devrettiklerini, sözleşme kapsamında, davalının rücu talebine konu adresteki tüm çalışmaları kendisinin yürüttüğünü ve sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince, çalışmalar sırasında doğacak bütün zarar ve ziyandan sorumlu olduğunu belirterek; davalının Ankara 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/3629 Esas sayılı icra takibine itirazının iptalini, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın süresi içerisinde açılmadığından usulden reddi gerektiğini, Mahkemece rücu zamanaşımının da gözetilerek ve zamanaşımı süresinin dolması halinde icra takibi başlatılamayacağı göz önünde bulundurularak inceleme yapılmasını, her ne kadar İstanbul 32. İcra Dairesi’nin 2012/15644 Esas sayılı dosyasına yatırılan bedelin tamamı talep edilmekte ise de; İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/337 Esas- 2016/417 Karar sayılı ilamında "davalı şirkete sigortalı, doğalgaz hattı üzerinde çalışma yapan operatör davalı ...'ün çalışmaya başlamadan önce mevcut güzergahtan geçen doğalgaz hattının bulunduğu yeri inceleyip, ... şirketinden bir yetkilinin denetimi ve yer göstermesi altında kazı çalışması yapması gerekirken herhangi bir özen göstermeyerek davacı şirketin sigortalı hattına zarar verdiğini ve gaz kaçağı oluşmasına neden olduğunu, bu nedenle davalı ...'ün dava konusu olayın meydana gelmesinde %100 oranında tam kusurlu olduğunun" belirtildiğini, bu nedenle davanın .... Şti.'ne ihbarını talep ettiğini, davacının zararının tamamını davalı şirketten talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davaya konu zarardan davacının kendisinin de sorumlu olduğunu, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddini, davacı hakkında %20’de aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece; davanın rücuen alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen kusursuz sorumluluk hallerinden biri olan adam çalıştıranın sorumluluğunun 66.maddede düzenlendiği, Zarar miktarının tayini bakımından HMK’nın 266. maddesi gereğince 03/05/2021 tarihinde bilirkişi ...'dan aldırılan rapora göre: "Davanın eser sözleşmesi çalışmaları sırasında davalının dava dışı 3. kişiye verdiği zararın davacı tarafından ödenmesi nedeni ile rücuen talep edilen alacağa ilişkin olarak Ankara 20. İcra Dairesi'nin 2019/3629 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki 10/10/2009 tarihli "... A.Ş. Ankara Muhtelif Öbekler F/O Kablolu Erişim Şebekeleri Tesisi Sözleşmesinin" anahtar teslim götürü usulü sözleşme olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede; çalışmalar sırasında doğacak zararlardan ve tazminatlardan yüklenicinin sorumlu olacağının düzenlenmiş bulunduğu, huzurdaki davacının verilen zarar dolayısıyla açılan İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/337 Esas- 417 Karar sayılı dosyasında verilen 01/11/2016 tarihli karara dayanarak başlatılan İstanbul 32. İcra Müdürlüğü'nün 2012/15644 Esas sayılı dosyasına 25/12/2018 tarihinde ödediği belirtilen 12.100,00 TL'yi rücu istemine konu edebileceğinin düşünüldüğü, icra takip tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının; 12.100,00 TL olduğu, davacı icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmakla birlikte; taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu, somut olayda, huzurdaki davadan önce keşide edilen ihtarnameye rastlanmadığından işlemiş faiz hesabı yapılamadığı, icra inkar tazminatı isteği hususundaki takdirin ve değerlendirmenin Mahkemeye ait bulunduğu"nun rapor edildiği, netice olarak İşçisinin verdiği zarardan yüklenici firma olarak ... .... A.Ş. TBK'nun 66. maddesi gereği sorumlu tutularak davanın kısmen kabulüne, Ankara 20. İcra Dairesi'nin 2019/3629 Esas sayılı dosyasında, davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile, 12.100,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, haksız fiilden doğan zararlar likit (belirlenebilir) olmadığından davacının icra inkar tazminatı ve temerrüt söz konusu olmadığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; müvekkilinin meydana gelen olayda kusuru olmadığını, mahkemece dava süresince herhangi kusur araştırması yapılmadığı gibi; adam çalıştıranın sorumluluğu uyarınca müvekkili şirketin davaya konu talepten sorumlu olduğu yönünde karar verildiğini, davaya dayanak İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/337 Esas- 2016/417 Karar sayılı kararında mahkemece her ne kadar kusurlu olduğu tespit edilen işçinin müvekkili şirket çalışanı olduğu kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; ilgili kararda da belirtildiği üzere, borulara zarar veren işçinin, davanın ihbar olunduğu .... Şti. çalışanı olduğunu, yani TBK’nın 66.maddesinin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, zira haksız fiilin müvekkili şirket çalışanından kaynaklanmadığını, dolayısıyla müvekkilinin dava konusu talepten sorumlu olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; müvekkilinin sorumluluğu bulunsa dahi mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, davacının müvekkili şirket ile arasında sözleşme mevcut olması nedeniyle; davacının da iş konusunda müvekkiline bilgi verme ve gerekli belgeleri sağlama gibi çeşitli yükümlülükleri bulunduğunu, buna göre kazı öncesinde müvekkili şirkete veya dava dışı ....Şti.’ye boruların dizilimi ve yeraltı planlarına ilişkin belge temin edilip edilmediğine ilişkin davacıya müzekkere gönderilmesi taleplerinin değerlendirilmediğini, mahkemece bu yönde herhangi delil toplanmadığını, eksik incelemeye dayalı kararın kaldırılması gerektiğini, davaya esas değerin 12.643,01 TL olarak gösterildiğini, mahkemece 12.000,00 TL üzerinden kısmen kabul kararı verilmesine rağmen, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, bu yönüyle de kararın kaldırılması gerektiğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda; İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/33 Esas sayılı dosyasının, davalı ... ... A.Ş firmasına ihbar olunduğunu, bu anlamda davalının 11. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası üzerinden verilen kararda yer alan tutardan haberdar olduğunu, nitekim İstanbul 32. İcra Müdürlüğü'nün 2012/15644 Esas sayılı dosyasına müvekkili tarafından 17/12/2012 tarihinde yapılan ödemenin de davalıya fatura edilmiş olup, davalının icra dosyasından da haberdar olduğunu bu nedenle işlemiş faiz taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, mahkemece, icra inkar tazminatı taleplerinin; haksız fiilden doğan zararların likit olmaması gerekçesi ile reddedildiğini, ancak işbu davadan kaynaklı alacağın likit nitelikte olup bu hususta tesis edilen kararın hatalı olduğunu, davalının istinaf başvurusunun ise, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, çalışmalar sırasında verilen zarardan davalı sorumlu olduğundan reddi gerektiğini belirterek; mahkeme kararının reddedilen faiz ve icra inkar tazminatı talepleri yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan çalışmalar sırasında 3.kişiye verilen zararın 3.kişinin sigorta şirketine yapılan ödemesinin rücuen tahsili için yapılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı (1) sayılı Tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (md 2). Yargı harçları (1) sayılı Tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (md 15, 21). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30'uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). (1) sayılı Tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilâm harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Dava itirazın iptali davası olup, davaya dayanak Ankara 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/3629 Esas sayılı dosyasında, 12.100,00 TL asıl alacak, 543,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.643,01 TL miktar üzerinden icra takibi yapılmış, dava açılırken dava dilekçesinde harca esas değer gösterilmeksizin asıl alacak üzerinden harç yatırılarak dava açılmış, ancak dava dilekçesinin netice-i talep kısmında herhangi bir ayrım ya da açıklama yapılmaksızın icra dosyasına itirazın iptali, takibin devamının talep edildiği görülmüş, mahkemece asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş icra inkâr tazminatı ve faize ilişkin talebin reddine karar verilmekle, harcı ikmal edilmemiş olan işlemiş faize ilişkin inceleme yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Oysa az yukarıda açıklandığı üzere yargı işlemlerinden alınacak harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz.
Bu nedenle mahkemece HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen “hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında davacı tarafa süre verilerek davadaki talebinin ne miktar olduğu hususu açıklattırılıp, sonucuna göre gerektiğinde 543,01 TL işlemiş faiz talebi üzerinden yatırılması gereken karar ve ilam harcının 1/4'ünü yatırmak üzere davacı tarafa süre verilip yatırılması halinde işin esasını inceleyip karar vermek, aksi halde Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi gözetilerek karar verilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır (Yargıtay 15. HD'nin 2017/2595 E, 2018/285 K sayılı, 31/01/2018 tarihli ilamı).
Yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin sair istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının HMK'nun 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/06/2021 tarih ve 2020/147 Esas- 2021/423 Karar sayılı kararının HMK'nun 353/1-a.4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 210,00 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 215,00 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
6-İstinaf talep eden taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır



Full & Egal Universal Law Academy