Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/614 Esas 2023/382 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/614
Karar No: 2023/382
Karar Tarihi: 30.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/614 - Karar No:2023/382

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/614
KARAR NO: 2023/382
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2021
NUMARASI: 2016/454 E-2021/165 K
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/03/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; davalı şirketin ...Aile Yaşam Merkezi inşaatının yüklenicisi olduğunu, müvekkili şirketinde davalının yapacağı işlerin taşeronu olduğunu, müvekkilinin sözleşmeler gereğince kendisine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafın işin eksik olduğuna yahut gecikme olduğuna dair bir itirazının olmadığını, daha sonra davalı tarafın müvekkilinin faturalardan kaynaklı kabulünde olan cari hesap alacağını ödeme konusunda sorun çıkardığını, dava konusu işlerin yapılması sürecinde gerekli malzemenin seçimi ev onayı konusunda davalı firmanın yetkililerinin çok geç cevap verdiğini, davalı tarafça teknik şartlara uygun olmayan şekilde iş yapılmasının istenildiğini, şantiye sahasının davalı şirket tarafından zamanında hazırlanmadığı için müvekkili şirket elemanlarının çalışma yapamadığını, dava konusu ihtilafın davalı tarafın müvekkili alacaklarını ödememek adına 7 nolu hakedişte müvekkili şirketten haksız kesinti yapmak istemesi ile başladığını, müvekkili şirket tarafından 7 nolu hakedişin kabul edilmemesi üzerine davalı tarafça istenilen kesintilerin faturaya dökülerek müvekkiline yansıtma ve kesinti gibi açıklamaları içerir 09/02/2015 tarih ve... nolu 25.636,05 TL tutarında faturaları tanzim ettiğini, daha sonra müvekkili şirket tarafından kabul edilmeyerek Ankara 2. Noterliği'nin ... yevmiye nolu ihtarı ile davalı tarafa 8 günlük yasal süre içerisinde aide edildiğini, faturalardaki bedellerin hukuken kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafça müvekkilinin alacaklarının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlunun Ankara 11. İcra Müdürlüğü'nün 2015/8730 esas sayılı dosyasına itirazının dava tarihi itibariyle 118.722,40 TL borç üzerinden iptaline ve takibin devamına, müvekkili şirketin lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacı tarafından yüklenilen işlerin eksik ve kusurlu olarak ifa edildiğini, müvekkilinin ilgili sözleşme maddeleri uyarınca hakedişlerden kesinti yapmış olduğunu ve davacının alacak taleplerinde haksız olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 15 (i) maddesinde yüklenicinin hatalı ve kusurlu imalatlarının işveren tarafından verilen süreler içinde giderilmemesi halinde işveren tarafından giderilmesi için harcanan malzeme, işçilik ve diğer masrafların tamamının hakedişlerinden kesilmesini kabul ve taahhüt ettiğinin açık olduğunu, davacı tarafa eksik ve kusurlu işlerin tamamlanması için bir çok kez ihtar edildiğini ancak yapılmadığını , bunun üzerine davacı yükletici nam ve hesabına yaptırıldığını ve buna ilişkin fatura bedelinin davacıdan tahsilinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; dosya kapsamında bilirkişiler İnş. Mühendisi ...' dan alınan en son 08/04/2019 tarihli 3.ek raporda belirtildiği üzere, davacının yaptığı iş tutarı 1.129.047,87 TL olup hesaplanan ara hak edişlerden yapılan kesintileri, yemek bedeli, ALL Risk sigorta katılım payı, iş güvenliği kesinti, malzeme bedeli kesintisi, şantiye temizlik gider kesintisi, diğer kesintiler ile havuzların test kesintisi, geçici kabul nefaset bedeli kesintisi KDV tevkifatı ve ödemeler toplamı mali incelemeden düşüldüğünde, davacı taşeronun davalı yükleniciye (1.129.047,87 TL - 1.148.488,90 TL= 19.441,03 TL) 19.441,03 TL borçlu olduğu tespit edildiğinden, dava dosyası kapsamında davacının davalıdan alacağı bulunmadığı tespit edilmiş olduğundan, bilirkişi raporunun karar ve hüküm kurumaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen gerekçeli kararda "dosya kapsamında bilirkişiler inşaat mühendisi ...'dan alınan en son 08/04/2019 tarihli 3.ek raporda belirtildiği üzere, ... dava dosyası kapsamında davacının davalıdan alacağı bulunmadığı tespit edildiğini, bilirkişi raporu karar ve hüküm kurmaya elverişli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek" şeklinde hüküm tesis edildiğini, mahkeme kararının yasa ve usule aykırı olduğunu, bu bilirkişi heyetinden kök ve 3.ek raporun alındığını, en son 08/04/2019 tarihli ek rapor denilerek davanın reddine karar verildiğini ancak bahsi geçen raporun hem en son rapor olmadığını, hem de 3.ek rapor olmadığını, dosya kapsamında alınan raporlarda yer alan çelişkinin son 2 ek rapor ile giderilmiş olup, 31.10.2019 tarihli raporda müvekkilinin 111.754,41 TL alacaklı olduğunu, 20.03.2020 tarihli raporda ise müvekkilinin 100.554,41 TL alacaklı olduğu hususunun bildirildiğini, her ne kadar tespit edilen rakamların müvekkilinin alacağından eksik de olsa da sonuç itibariyle müvekkilinin davalı taraftan, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, 100.554,41 - 111.754,41 TL alacaklı olduğunu gösterdiğini, mahkemece hüküm tesis edilirken açık bir hata yapılarak önceki, itirazlar ile eksik ve hatalı olması nedeniyle kabul edilmeyerek ek rapor tesisi yönünde karar verilen rapora dayanarak müvekkilinin haklı alacağının yok sayıldığını ve bunun da bozma nedeni olduğunu, mahkemece hüküm tesis edilirken çelişkinin giderilmesi ve eksikliklerin tamamlanması için düzenlenmiş olan daha sonra tarihli rapora göre değil, itiraz edilmiş ve mahkemece de eksik olduğu kabul edilmiş olan ek rapora göre karar verildiğini, hükme esas alınan 08.04.2019 tarihli bilirkişi raporu düzenlenirken eksik ve hatalı değerlendirme ile rapor tesis edildiğini ve bu rapora ilişkin itirazlarının bulunduğunu, itirazlarının değerlendirilmediğini, haksızlığı ve eksikliği açık olan 08/04/2019 tarihli raporun kabul edilemez olduğunu, 11.200,00 TL'nin alacaktan mükerrer olarak mahsup edilmesinin hatalı olduğunu, iş sahibi idare tarafından düzenlenen kesin kabulde işin eksiksiz, kusursuz olarak tespit edilerek teslim alındığını, daha sonraki bir tarihe gelecek şekilde söz konusu işte değişiklik yapıldığı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenle 11.200,00 TL'nin ve 61.979,38 TL'nin müvekkilinin alacağından mahsup edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ek iş yapıldığı iddia ediliyor ise bu hususun mahkemece ilgili idareden sorularak 11.200,00 TL'lik ek işin yapılma sebebi, işin içeriği, yapılma tarihi de sorularak sonucuna göre hareket edilmesi gerektiğini, zira kesin kabul tarihinden sonra yapılmış ek işlerin müvekkilinden kaynaklı olmayan sorunlara dayalı olarak müvekkilinin alacağından mahsup edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yine söz konusu bedelin piyasa rayicine uygun olup olmadığının araştırılması gerekirken bu konuda bir inceleme yapılmadan sözlü beyanla mahsubunun hatalı olduğunu , nefaset bedeli ve diğer ad altında kesinti yapılmasının kabulünün mümkün olmadığını, herhangi bir zarar olmadan yapılacak tahsilatın sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, kesintiler açısından tebliğ edilen faturalara süresi içerisinde itiraz edildiğini, idarece işin kesin kabulü yapıldığından müvekkilinin alacağından cezai, nefaset vs.adı altında kesinti yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, kesintilerin neye ilişkin olduğunun dahi belli olmadığını, 31/10/2019 tarihli ve 20/03/2020 tarihli ek bilirkişi raporlarında müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğu açıkça tespit edilmesine rağmen mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan hukuka aykırı karar verildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taşeron tarafından davalı yüklenici aleyhine Ankara 11.İcra Müdürlüğü'nün 2015/8730 sayılı icra dosyasıyla 175.855,31 TL bakiye cari hesap alacağı nedeniyle icra takibi yapıldığı, takip dayanağının takipte belirtilen cari hesap ekstresi, faturalar, hakedişler ile ek işler olduğu, süresinde itiraz edilmesi nedeniyle eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan 01/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacı ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, takip tarihi itibariyle davacının bakiye alacağının 26.081,40 TL olduğu, icra takibinden sonra davalının 635,17 TL asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanan dosya hesabına göre 914,92 TL'nin davacıya ödendiğinin belirtildiği, 08/04/2019 tarihli ek raporda ise davacının davalı yükleniciye 19.441,03 TL borçlu olduğunun belirtildiği, 31/10/2019 tarihli 2. ek bilirkişi raporunda davacının ek işleri ilişkin sunduğu faturaların okunaklı olmaması nedeniyle daha önce alacak - borç hesabına dahil edilmediği, 2 adet faturanın incelendiği ve davalının ticari defterlerine kayıtlı olduğu anlaşıldığından davacının 111.754,41 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği, davalının itirazlarının değerlendirilmesi açısından alınan 20/03/2020 tarihli ek 3.raporda ise davacının alacağının 100.554,41 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece kararın gerekçe kısmında bilirkişi kurulundan alınan 20/03/2020 tarihli ek rapora itiraz üzerine 08/04/2019 tarihli bilirkişi ek raporu alındığı belirtilmiş ise de, dosya kapsamında 08/04/2019 tarihli bilirkişi raporunun itiraz üzerine alınan ilk ek rapor olduğu ve dosyada 20/03/2020 tarihinden sonra alınmış bir ek rapor bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemesince dosya kapsamı, icra takibindeki kalemler yönünden, tarafların iddia ve beyanları; bu iddialarda kabul edilen ve edilmeyen kalemler gerekçelendirilmek suretiyle her bir alacak kalemi yönünden karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile talebin sözleşme dışı işleri kapsamadığı tespitine dayalı 08/04/2014 tarihli bilirkişi ek raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK'nun 353/1-a.4-6 maddeleri uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03/03/2021 tarih ve 2016/454 Esas 2021/165 Karar sayılı kararının HMK'nun 353/1-a.4-6 maddeleri gereğince kaldırılmasına,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 30/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır









e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır



Full & Egal Universal Law Academy