Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/75 Esas 2023/205 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/75
Karar No: 2023/205
Karar Tarihi: 24.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/75 - 2023/205
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO: 2021/75
KARAR NO: 2023/205

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2020
NUMARASI: 2019/151 Esas 2020/213 Karar
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLLERİ:
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 13/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleşen davaların davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl dava dosyasında davacı vekili, 30.09.2016 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu araca davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, davalı sigorta şirketine 31.10.2016 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 900,00 TL sürekli, 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen dosyada davacı vekili, 30.09.2016 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu araca davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, davalı sigorta şirketine 14.10.2019 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada alınan aktüerya raporuna göre davacının 12.852,51 TL geçici işgöremezlik, 18.966,07 TL sürekli işgöremezlik tazminatı belirlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak bakiye 12.752,51 TL geçici işgöremezlik, 18.066,07 TL sürekli işgöremezlik tazminatı 4.941,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 35.759,58 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiş, 26.03.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile esas dava yönünden 900,00 TL sürekli 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatının 16.11.2016 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte; birleşen dava yönünden 21.040,36 TL sürekli işgöremezlik, 12.752,51 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 4.941,00 TL bakıcı giderinin 30.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilinin talep etmiştir.
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, kazaya karışan ... plakalı aracın davalı şirkete 28.10.2015-28.10.2016 tarihleri arasında sigortalı olup, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve 290.000,00-TL poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet konusunda ATK’dan rapor alınarak gerçek zararın tespit edilmesini, eksik belge ile başvuru yapıldığından dava tarihinden yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, asıl davada ve birleşen davada KTK ZMMS poliçesinden kaynaklanan iş göremezlik tazminat istemine ilişkin olduğu, mahkemenin 02.06.2017 tarihli “davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine,” dair kararının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin 2017/2290 E ve 2019/392 K sayılı kararı kaldırıldığı, somut olayda; 30/09/2016 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu araca davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracın çarpması sonucu davacının yaralanması nedeniyle iş göremezlik zararına uğradığını, meydana gelen trafik kazasında sigortalı aracın %100 oranında tam kusurlu olduğu davalı sigorta şirketi kazaya karışan aracın sigortacısı olduğundan, poliçe limitleri dahilinde meydana gelen maddi zarardan sorumlu olduğu, davacının bu kaza nedeni ile 3 ay süre ile bakıcıya ihtiyaç duyduğu, 30.06.2017 tarihinden itibaren ise özür oranının %3 olduğu asıl dava ve birleşen dava nazara alınarak 21.940,36-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 12.852,51-TL geçici iş göremezlik gideri ve birleşen davada 3.902,97-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 38.695,84-TL tazminata karar vermek gerektiği, davacı yasal faiz talep etmekle HMK m. 26 gereğince, talepten fazlasına karar verilemeyeceğinden 17.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanısıyla asıl davanın kabulü ve birleşen davanın kısmen kabulü ile; asıl dava ve birleşen dava nazara alınarak 21.940,36-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 12.852,51-TL geçici iş göremezlik gideri ve birleşen davada 3.902,97-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 38.695,84-TL'nin 17.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı esas ve birleşen davanın davacısı vekili ve esas ve birleşen davanın davalısı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davanın davacısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların bağımsızlıklarını korudukları gözetilmeksizin tek bir dava varmış gibi eda hükmü kurulmuş olması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin de asıl ve birleşen davalar açısından ayrı ayrı belirlenmemesinin yasaya aykırı olduğunu, infazda tereddüt yarattığını, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce HMK'nun 166. maddesi gereği birleştirme kararı verilmişse de bu kararın davaların aynı tahkikat üzerinden yürütülmesi sonucunu doğuracak, asıl ve birleşen davaların bağımsızlığını etkilemeyeceğini, HMK'nun 297. maddesine göre her bir talep için diğerlerinden bağımsız ve ayrı olarak tereddüte mahal vermeyecek şekilde hüküm kurulması gerekirken tek dava varmış gibi hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, HMK md 166 gereği verilen birleştirme kararı asıl ve birleşen davaların bağımsızlıklarını etkilemediğinden asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulması Kanun'un amir hükmü gereği olup bu nedenle asıl ve birleşen davalar yönünden feriler de dahil olmak üzere ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğini, Usul Kanunu'muzun 297. maddesi hükmün sadece esasını değil ferilerini de kapsadığından asıl davada kabul edilen 1.000,00 TL üzerinden 1.000,00 TL asıl dava vekalet ücreti ile birleşen davada kabul edilen 37.695,84 TL üzerinden 5.654,38 TL birleşen dava vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin yasaya aykırı olduğunu (Yargıtay 17.HD 2019/3355 Esas 2020/3300 Karar HMK'nun ... 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları bağımsızlıklarını koruyacağından her davada talepler ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm kurulması, taraf taleplerinin değerlendirilmesi, kabul ve red gerekçelerinin açıklanması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin her dava için ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, karar başlığında birleşen davanın numarasının, taraflarının, asıl davadan ayrı olarak belirtilmediği, ... asıl dava ve birleşen davada ayrı ayrı hüküm kurulmadığı gibi yargılama gideri ve vekalet ücretinin her dava için ayrı ayrı gösterilmediği, ... görülmüştür.)
İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların başvuru harçlarının davalıdan tahsiline karar verilmemesinin isabetli olmadığını, yargılama giderlerinin haklılık oranına göre taraflar arasında paylaştırılacağına ilişkin HMK'nun 326. maddesinin harçlar konusunda uygulama alanı bulunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi halinde harcın tamamından davalının sorumlu olduğunu ( Aynı yönde Yargıtay 13. HD'nin 28/02/2018 gün, 2015/32491 Esas ve 2018/2627 Karar sayılı ilamı ),hükmün 7 numaralı bendinde asıl ve birleşen davaların peşin harçlarının ve birleşen davanın ıslah harcının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de ancak başvuru harçlarının belirlenen miktara dahil edilmediğini, böylelikle yukarıdaki ilkenin aksine hareket edildiğini, harcın bir kısmının davacıya yükletildiğini, asıl davada yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ile birleşen davada yatırılan 44,40 TL başvurma harcının da hükmün 7 numaralı fıkrasına eklenmesi, toplamda 279,34 TL harcın tahsiline karar verilmesi gerektiğini, (emsal Yargıtay 13.HD 2016/5092 Esas 2019/382 Kararı)
İstinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi halinde ek hesap raporu alınmasına karar verilmesi gerektiğini, sürekli iş göremezlik ve destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanmasında bilinen dönemde bilinen dönem verileri, bilinmeyen dönemde hesap tarihi verilerinin esas alındığını bu sebeple yeniden yargılama yapılması halinde asgari ücret kaçınılmaz olarak artmış olacağından tazminat hesabında karar tarihine en yakın ücret verilerinin esas alınması gerektiğini (emsal Yargıtay 17.HD 2016/8879 Esas 2019/3815 Kararı) belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davanın davalısı ... Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve zorunlu tedavi giderleri poliçe teminatı dışında olup davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri konusunda davalının sorumluluğu bulunmadığından poliçe tanzim tarihinin 05.11.2015 ve kaza tarihinin 08.10.2016 olması sebepleriyle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nın yeni genel şartlarının olayda uygulanması gerektiğini,
Davacının maluliyet oranının yanlış tespit edildiğini, Mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu raporunda %3 maluliyet tespiti yapılmış olup bu rakamın normal değerlerin üstünde olduğunu,
Mahkemece alınan raporda davalı "... Sigorta Kooperatifine ZMMS ile sigortalı ... plakalı araç sürücüsü dava dışı ...'in %100 oranında kusurlu olduğu, ... plakalı araç sürücüsü ...'ın kusursuz oldukları" tespiti yapılmış ise de kusur tespitinin hatalı olduğunu, yeniden inceleme yapılması gerektiğini,
Hatalı maluliyet tespiti ve kusur incelemesi sonucu hesaplanan sürekli sakatlık tazminatının da hatalı olduğunu, yeniden hesaplanmasını gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile asıl ve birleşen davalar yönünden kararın ortadan kaldırılarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Taraf vekillerinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı, birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 297. Maddesinde mahkemece kurulacak hükmün kapsamı belirtilmiş, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davaların birleştirilmesi durumunda da, HMK'nın karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı birer dava olup, birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması, harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği halde mahkemece asıl ve birleştirilen davalar yönünden HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, tensiben birleştirme kararı verilen birleşen dava yönünden asıl davada ön inceleme duruşması yapılmamış olması usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece birleşen dava yönünden ön inceleme duruşması yapılması ve HMK.nın 297. Maddesine uygun şekilde birleştirilen davalar yönünden denetime uygun ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinden asıl ve birleşen davanın davacısı vekili ve asıl ve birleşen davanın davalısı sigorta şirketi vekilinin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK.nın 353/1-a.6. maddesi gereğince kabulü ile, kararın kaldırılmasına, belirtilen hususlardaki eksiklikler tamamlanarak yeniden hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Asıl ve birleşen davaların davacı vekili ile asıl ve birleşen davanın davalısı ... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin istinaf karar ve ilam harcının istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2020/6067 esasına yatırılan 78.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK'nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip





* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy