Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/209 Esas 2023/259 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/209
Karar No: 2023/259
Karar Tarihi: 07.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/209 - 2023/259
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO: 2021/209
KARAR NO: 2023/259

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2020
NUMARASI: 2019/497 Esas 2020/338 Karar
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 27/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 22.07.2016 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracın asli ve tam kusurlu olarak davacıya ait ... plakalı araca çarpması sonucu davacı aracında oluşan hasar için 8.562,00 TL ödeme yaptıklarını, davalıya 17.07.2018 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını, hasar bedeliyle ilgili davalı aleyhine yaptıkları Ankara 1.İcra Müdürlüğünün 2018/10065 sayılı takip dosyasına davalının itiraz ettiğini belirterek davalının Ankara 1.İcra müdürlüğünün 2018/10065 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazını iptaline, takibin devamına %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, aksi halde zarar kusur ve illiyet bağının davacı tarafından ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın itirazın iptali davası olduğu, 27.07.2016 tarihinde davacının maliki bulunduğu ve ...’ün sevk ve idaresindeki ... plakalı araca davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı ... plaka sayılı aracın çarpması sonucu davacının aracında hasar oluştuğu, hasar bedelinin tahsili için Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/10065 Esas sayılı icra takibinin yapıldığı, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, süresinde açılan dava ile icra takibi ile talep edilen asıl alacak yönünden itirazın iptalinin istenildiği, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının TCK'da suç olarak düzenlendiği 8 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, 2918 Sayılı Yasa'nın 109/2.maddesi uyarınca bu sürenin tazminat istekli davalar için de uygulanması mümkün olup, kazanın 27.07.2016 tarihinde meydana geldiği bu nedenle davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddi gerektiği, davacının davalıdan talep edebileceği hasar miktarının belirlenmesi için bilirkişiden 30.03.2020 tarihli kök ve 03.06.2020 tarihli raporlarda davacının talep ettiği hasara ilişkin yapılan incelemede, davacının aracından oluşan hasar ve işçilik bedelinin toplam 6.600,00 TL olduğunun bildirildiği, raporun dosya kapsamındaki bilgiler ile uyumlu olduğu, toplanan delillere göre; davalı tarafından sigorta poliçesi düzenlenen aracın sebebiyet verdiği kaza sebebiyle, davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiği, davacının icra takibindeki alacağının yasal düzenlemeye uygun biçimde talep edildiği, icra takibine yönelik itirazın tespit edilen miktar üzerinden iptali, hasar bedelinin değişiklik göstermesi nedeni ile likit nitelikte olmadığı, miktarın bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiği için davacının icra inkar tazminatı isteminin yasal koşullarının oluşmadığı kabul edilerek davanın kısmen KABULÜNE, davalının Ankara 1. İcra Müd.'nün 2018/10065 Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 6.600,00 TL asıl alacak ve 56,96 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, davacı alacağına takip tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin DEVAMINA, takip konusu alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı ...Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının talep ve dava hakkının zamanaşımına uğradığını, yerel mahkemece zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, davaya konu kazanın 27.06.2016 tarihinde, davalı şirkete başvurunun 18.07.2018 tarihinde, icra takibinin 05.09.2018 tarihinde, davanın 16.09.2019 tarihinde açılmış olması nedeniyle kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçtiğinden davacının talep ve dava hakkının zamanaşımına nedeniyle reddi yerine davanın kısmen kabulünün yasaya aykırı olduğunu, huzurdaki davaya konu kazada yaralama veya ölümün meydana gelmediği, anlaşmalı tutanak düzenlenen bir kaza ile ilgili olduğundan uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasının mümkün olmadığını (emsal Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 11.10.2004 Tarih 2004/476 Esas 2004/9543 Karar sayılı ilamı ),
Davaya konu kazaya karışan ... plakalı aracın kaza tarihi itibariyle Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Poliçesi ile davalı şirkete sigortalı olması nedeniyle davacının kusuru, zararı ve zarar ile sigortalı araç sürücüsünün eylemi arasındaki illiyet bağını ispatla mükellef olduğunu, ilgili poliçe nedeniyle şirketin sorumluluğunun ancak davacının gerçek zararının sigortalı araç sürücüsü kusuru oranındaki kısmı için ve poliçe teminatları ile sınırlı olarak doğabileceğini, kusur ve tazminata ilişkin bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf eden davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
2918 Sayılı Kanunun 109. maddesinin 1. fıkrası ile haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenirken, 2. fıkrasında ise, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. 2918 Sayılı kanunun anılan hükmünün gözden kaçırılmaması gereken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımı uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır.
Somut olayda; 27.07.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigortalı araç sürücüsü...’in yaralandığı, Ankara 28.Asliye Ceza Mahkemesinin 22.05.2018 Tarih 2017/932 Esas 2018/360 Karar sayılı kesinleşmiş ilamından davacıya ait araç sürücüsü ...’ün kusursuz olması nedeniyle aleyhine açılan taksirle yaralama suçundan beraatına karar verildiği dolasıyla davanın 8 yıllık ceza zamanaşıma tabi olduğu, 16.09.2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
27.07.2016 tarihli kaza tespit tutanağı ve istinaf aşamasından geçerek kesinleşen Ankara 28.Asliye Ceza Mahkemesinin 22.05.2018 Tarih 2017/932 Esas 2018/360 Karar sayılı dosyasındaki (... plakalı araç sürücüsü ... hakkında taksirle yaralama suçundan beraat kararı verilmiştir)02.02.2018 tarihli ATK raporunda 27.07.2016 tarihinde saat 18.40 sıralarından... ‘in sevk ve idaresindeki ...Sigorta şirketine ZMMMS poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracıyla Coşkun Sokak üzerinden seyirle Çalı Sokak kavşağına geldiğinde sağ tarafta yer alan Çalı Sokak yönünden kavşağa giren ...’ün sevk ve idaresindeki ... plakalı otomobilin sol ön ve yan kısımlarına çarpması ile oluşan yaralamalı ve maddi hasırlı trafik kazasının oluşumunda ... plakalı araç sürüsü...’in okul geçidi ve 30 km hız sınırı levhası bulunan kontrolüz kavşakta sağdan gelen araca yol vermemesi nedeniyle asli ve tam kusurlu, ... plakalı araç sürücüsü ...’ün kusursuz olduğu belirlenmiş olup belirlenen kusur durumu dosya kapsamı mevcut delil durumu ve oluşa uygun olması nedeniyle mahkemece hükme esas alınması doğru görüldüğünden davalı vekilini kusura ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Hükme esas alınan 03.06.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda davacıya ait ... plakalı ... marka araca ait hasarlı halini gösteren fotoğraflardan aracın sol ön kapı kesiminden aldığı darbe sonucu hasarlandığı, hasar resimleri, ...'dan alınan fatura içeriği birlikte değerlendirildiğinde faturalarda yer alan malzeme bedellerinin hasarla uyumlu olduğu, işçilik bedellerinin (7.500,00 TL) oldukça yüksek olması nedeniyle değerlendirilmeye alınmadığını dava konusu aracın hasar bedelinin sol ön kapı (dolu)2.000,00 TL, merkezi kilit motoru 400,00 TL, sol ön çamurluk onarım, sol ön kapı sökme/takma 1.000,00 TL, boya 600,00 TL, elektrik 250,00 TL, döşeme 250,00 TL, robot ve şase işçiliği 1.250,00 TL, ...'dan alınan fatura tutarı 472,00 TL (malzeme) ...'dan alınan fatura tutarı 590,00 TL(malzeme ) olmak üzere toplam hasar bedelinin 6.812,00 TL olduğu, dava konusu aracın 1996 model olması ve olay tarihinde 21 yaşında bulunduğu dikkate alındığında, değişen parçalar nedeniyle amortisman ve hurda tenzili olarak 212,00 TL olarak takdir edilen amortisman ve hurda bedeli tenzilinden sonra gerçek hasar bedelinin 6.600,00 TL olduğu tespit edilmiş olup anılan rapor dosya kapsamında bulunan davacıya ait araca ilişkin fotoğraflara, sunulan faturalara olayın oluş şekline ve piyasa koşullarına uygun görüldüğünden hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin hasara ilişkin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın süresinde açılmış olmasına hükme esas alınan kusur ve hasar raporunun olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun bulunmasına mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı ...Sigorta Şirketi vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı ...Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketinden alınması gereken 454,74 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 113,68 TL maktu karar harcının mahsubu ile bakiye 341,06 TL harcın davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 07.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan
Üye
Üye
Katip




* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy