Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/17 Esas 2023/165 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/17
Karar No: 2023/165
Karar Tarihi: 17.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/17 - 2023/165
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO: 2021/17
KARAR NO: 2023/165

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2020
NUMARASI: 2018/243 Esas 2020/529 Karar
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ: 07/04/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 07.11.2017 tarihinde, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı dava dışı sürücü ... idaresinde bulunan ... plakalı aracın davacının idaresinde bulunan ... plakalı araca çarptığını, kazanın meydana gelmesinde davacının kusuru bulunmadığını, kaza sonucu davacının yaralandığını, tedavi gördüğünü ve maluliyetinin oluştuğunu, sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek belirsiz alacak olarak açtıkları davada 2.000,00-TL sürekli iş göremezlik, 2.000,00-TL geçici iş göremezlik zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında geçici iş göremezlik tazminatı talebini 6.054,17-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, kazaya karışan ... plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kusur oranlarının tespiti için kusur raporu alınmasını, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınmasını, SGK’dan davacıya geçici iş göremezlik ödemesi ile rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının tespit edilmesini, davacının bilinen ve/veya belirlenebilir bir ücreti yoksa hesaplamada asgari ücretin baz alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 07.11.2017 tarihinde ... plakalı aracın davacıya ait motosikletin önüne aniden çıkması ile meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığı, Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan alınan raporda davacının sürekli maluliyeti bulunmadığı, 4 aya kadar geçici iş göremezliğinin bulunduğunun belirlendiği, kusur ve aktüerya bilirkişilerinden alınan raporda davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, 6.054,17-TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı gerekçesi ile; davanın kısmen kabulüne, 6.054,17-TL geçici işgöremezlik tazminatının 19.03.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı... vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın 2017 yılında olduğunu, davacıya maluliyet verilmemesini kabul etmediklerini, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarına göre Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyet oranı gösterir rapor alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine geçici iş göremezlik ve bakım ihtiyaç süresinin de az belirlendiğini, geçici iş göremezlik tazminatının az hesaplandığını, Anayasa Mahkemesi iptal kararına göre hesap raporunun yeniden alınması gerektiğini, davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin, avans ticari faizi yerine yasal faize hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama giderinin tamamının davalıya yüklenmemesinin de hatalı olduğunu, reddedilen kısmında kabulü gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı... sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece alınan raporlara karşı yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, gerçekleşen kaza sebebi ile daimi iş göremezlik zararı bulunmadığı tespit edilen davacının, geçici iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu olmadığı, daimi iş göremezlik zararı da bulunmayan davacının davasının reddi gerektiğini, Adli Tıp Raporuna göre davacının dizinden yaralandığı dikkate alındığında koruyucu ekipman tedbirine başvurulmadığı ve bu sebeple davacın müterafik kusurunun bulunduğu, yerleşik yargı kararları gereği müterafik kusurunda hükmedilecek tazminatta %20 oranında indirilmesi gerektiğini, zorunlu başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi gereğince dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvuru bir dava/başvuru şartı haline getirildiğini, başvuru sırasında ibrazı zorunlu olan evrakların poliçe genel şartlarında sayıldığını, yapılan başvuruya istinaden şirket nezdinde hasar dosyası açılmışsa da ibrazı zorunlu ve usulüne uygun evrakların tamamlanmadığını, başvurunun usulen reddi gerektiğini, mahkemece faiz başlangıç tarihinin de hatalı olduğunu temerrüt oluşabilmesi için sigorta şirketine usulüne uygun bir başvurunun bulunması gerektiğinden temerrüdün gerçekleşmediğini, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, davacı tarafın dava dilekçesi ile 2.000,00-TL olarak talep ettiği daimi iş göremezlik tazminatı talebinin reddedildiğini, bu red kararına rağmen gerekçeli kararda vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan araca çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiş, mahkemece davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi davacı tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş olup, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafından dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkemece dava konusu kaza sonucu davacının yaralanması nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan alınan raporda davacının kaza sonucu diz kapağında çatlak meydana geldiği, çapraz bağlarında kopma oluştuğu belirtilerek Özürlülük Ölçütü ve Sınıflandırılması, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre maluliyetinin olmadığı, 4 ayda iyileşeceği belirlenmiştir. Hükme esas alınan aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda ise davacının gelirinin asgari ücret olduğu kabul edilerek 6 ay iyileşme süresi için 6.054,17-TL geçici iş göremezlik tazminatı belirlenmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle maluliyet raporunun Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmiş olmasında, davacının sürekli iş göremezlik zararı bulunmadığından ve geçici iş göremezlik süresi bilinen dönem içerisinde kaldığından Anayasa Mahkemesinin iptal kararının sonuca etkili görülmemesine, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılması ve HMK.nın 357. maddesi gereğince yargılama ileri sürülmeyen hususların istinaf sebebi yapılamamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davalı... Sigorta A.Ş.vekilinin diğer istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davacı vekili dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde hükmedilecek tazminata dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep ettiği halde mahkemece davacının talebi aşılarak HMK.nın 26. maddesine aykırı şekilde 19.03.2018 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş olması doğru görülmediğinden davalının bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü ile hükmedilen tazminata 26.03.2018 dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davacı vekili dava dilekçesinde 2.000,00-TL geçici, 2.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 2.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatını 6.057,17-TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiş, mahkemece davacının sürekli iş göremezliğinin bulunmaması nedeniyle bu zarara ilişkin talebinin reddine karar verilerek reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru olmadığından davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II- Davalı... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 6.054,17-TL geçici iş göremezlik tazminatının 26.03.2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı... Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE;
2-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen tazminat miktarı üzerinden alınması gereken toplam 413,56-TL harçtan ödenen toplam 82,16-TL harç düşüldükten sonra kalan 331,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.nin 13. maddesine göre hesaplanan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 68,31-TL Peşin/nisbi harç, 13,85-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 118,06-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; tebligat, posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.320,63-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 990,47 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
7-Davalı sigorta şirketi yargılamada vekil ile temsil edildiğinden reddine karar verilen maddi tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesi gereğince belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90-TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 54.40-TL. nın mahsubu ile kalan 125,50-TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
2-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 27,13-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine ödenmesine,
4-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere 17.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy