Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/218 Esas 2023/803 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/218
Karar No: 2023/803
Karar Tarihi: 29.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/218 - 2023/803
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/218 Esas
KARAR NO: 2023/803
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2021
NUMARASI: 2019/624 Esas, 2021/781 Karar
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALILAR:
VEKİLİ:
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 14/05/2020
KARAR TARİHİ: 03/12/2021
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda asıl davada davalı ... A.Ş. yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne; birleşen davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA (ASIL DAVA):Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ... adresinde bulunan iş yerini, bayram tatili nedeniyle 18/08/2018 tarihinde kapattığını ve 27/08/2018 günü saat 08:15
civarında açtığında iş yerinin bodrum katını 30 cm aşkın bir suyla dolduğunu gördüğünü, bilahare haber üzerine gelen ... ekiplerince binanın dış duvarının yaklaşık 3 metre ilerisinden geçen temiz
su borusunun patladığının ve akan suyun, binanın pis su giderinin dibinden yol bulup bodrum katını doldurduğunun tespit edildiğini, ekiplerin arızayı onararak, işyerinde biriken suyu tahliye ettiğini, olay sebebiyle depo olarak kullanılan bodrum kattaki çok fazla eşyanın hasar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini,
müvekkili ile davalı ... Sigorta A.Ş. arasında ... no’lu ... ... Sigorta Poliçesi
düzenlendiğini, dahili su klozu ile şehir su şebekesi arızasının sebep olacağı zararların teminat kapsamına alındığı ve emtia klozu ile de binaların zemin ve bodrum katında uygulanmak üzere
su/sel basması ile emtianın teminat altına alındığını,
sigorta şirketinin emtianın palet üzerinde depolanmadığı gerekçesiyle uğranılan zararın tazmini
taleplerini reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira ekspertiz incelemesinde, subasmanda 30 cm
su biriktiğinin belirlendiğini, dolayısıyla emtianın yaklaşık 15 cm yüksekliğindeki palet üzerinde
olup olmamasının önem arz etmeyeceğini, dolayısıyla davalı sigorta şirketinin meydana gelen
hasardan sorumlu olacağını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen
tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İDDİA(BİRLEŞEN DAVA): Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ... adresinde bulunan iş yerinin bodrum katının 30 cm üzerince suyla dolu olduğunu, ... tarafından yapılan inceleme sonucu binanın dış duvarının yaklaşık 3 metre ilerisinden geçen temiz su borusunun patladığının tespit edildiğini, müvekkili tarafından bodrum katın depo olarak kullanıldığını ve depoda çok sayıda bulunan eşyanın hasar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, olay ile ilgili ... Genel Müdürlüğünü aleyhine Ankara 8 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/624 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın derdest olduğunu, müvekkilinin iş yerinin bulunduğu bölgede davalı şirketin kazı çalışması yaptığı ve ...'ye ait borulara zarar verdiğine ilişkin tutanakların mevcut olduğunu, müvekkilinin zararından davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarını belirterek, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/624 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, ... adresinde bulunan iş yerinin bodrum katında meydana gelen zararın tespitine, tespit edilecek zararın tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA(ASIL DAVA): Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içerisinde ve yetkili mahkemede açılmadığını, davalı idarenin olayla illiyet
bağının kanıtlanmadığını, bahse konu tarihte olay bölgesinde su hattı patlaması olayının söz
konusu olmadığını, arıza bildirimi yapılan 27.08.2018 tarihinde olay yerine gidildiğinde,
abonenin bağlantı hattında arıza olduğu belirlenerek arızanın giderildiğini, dolayısıyla binanın 3
metre ilerisinde olan temiz su borusu patladığı iddiasının yerinde olmadığını, tarifeler y
önetmeliğinde, şube yollarının korunmasından, gerekli önlem ve tedbirlerin alınmasından abonelerin direkt sorumlu olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla husumetin davalı idareye
yöneltilemeyeceğini,
sigorta şirketinin tespitinden davacının deposunu usulüne uygun kullanmadığının anlaşıldığını,
malzemelerin doğru şekilde muhafaza edilmesi halinde zararın meydana gelmeyeceğini,
deponun onaylı projesinde görünüp görünmediği, iskan ruhsatının olup olmadığının araştırılması
gerektiğini,
ticari faiz talebinin yasal olmadığını belirterek,
davanın husumet, usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan ihbar üzerine hasar dosyası açıldığını, yapılan araştırma ile tesisat a
rızasına bağlı sızan suların bodrum katta bulunan depodaki muhtelif emtiaya sirayet ederek hasara s
ebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, “Emtia Koruma Klozu” nda, "Binaların giriş, zemin, zemin
altı ve bodrum katlarında bulunan emtiaya uygulanmak üzere, Sel/Su Basması ile Dahili Su r
izikolarına (poliçede hangisi temin edilmiş ise) sigortalı emtianın yerden en az 15 cm. yüksekliğinde
aletler üzerinde ve/veya raflarda muhafaza edilmesi şartı ile teminat verildiğini, "Sergileme amacı i
le zemin ve/veya giriş katlarda bulunan emtia için bu kloz şartı uygulanmayacaktır." hükmünün
yer aldığını, emtianın 15cm yüksekliğindeki palet üzerinde olmayıp, zemin üzerinde muhafaza edildiğinin belirlendiğini, müvekkilinin sorumluluğunun
bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yalnızca elektrik satışı işini üstlendiğini, dağıtım şebekesinin işletilmesi faaliyetinin sorumluluğunun ...A.Ş. ‘ne ait olduğunu, bu nedenle kendilerine husumet
yönlendirilemeyeceğini belirterek, husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA(BİRLEŞEN DAVA): Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevli olmadığını, HMK madde 15 de düzenlenen özel yetki kuralı gereği rizikonun gerçekleştiği yer olan Etimesgut ilçesi olması nedeniyle Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemeleri yetki alanında olduğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iddialarının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirketin davacının iddia ettiği zararın oluşumunda herhangi bir kusurlu davranışı bulunmadığını, davaya konu adreste de müvekkili şirket çalışması esnasında da ...'ye ait su borularına herhangi bir zarar verilmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep vermiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davacıya ait işyerinin bodrum katında 18/08/2018- 27/08/2019 tarihleri arasında meydana gelen su baskını sonucu bodrum katta bulunan ve davacının ticari faaliyetinde kullandığı emtiaların yerden 15 cm yükseklikte bulunan paletler üzerinde muhafaza edilmediği, karton ambalaj içinde zemin yüzeyinde muhafaza edildiği, bu nedenle zarar gördüğü kullanılamaz hale geldiği, söz konusu suyun davacı işyeri bodrum katına işyerinin giriş kapısı ile sokak kaldırımı arasında 15-20 metre uzunluğunda bulunan araç park alanında ve bitişik işyerine yakın kısımda bulunan park alanı zeminin betonu altından geçen ...'ye ait ana temiz su borusunun şube yolu kısmında, davalı ...'nin bakım ve onarım yükümlülüğünü yerine getirmediğinden patlaması sonucu sızan suların, davacının işyerinin zemin duvarındaki açıklıklardan sızarak bodrum katına dolduğu ve söz konusu zararın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşıldığından, zarardan davalı ...'nin şube yolu onarım ve bakım sorumluluğunu yerine getirmediğinden sorumlu olduğu, emtianın yerden 15 cm yükseklikte paletler üzerinde muhafaza edilmediğinden zararın sigorta poliçesi kapsamında bulunmadığı, yine zararın meydana gelmesinde davalı ... atfı kabil bir kusurun bulunmadığı anlaşıldığından asıl davada; davalı... A.Ş. aleyhindeki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... Sigorta aleyhindeki davanın reddine, davalı ... aleyhindeki davanın kabulü ile 60.554,65TL'nin 27/08/2018 haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/202 Esas sayılı dosyasında davalı ...A.Ş. ne atfı kabil kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; iddia edilen olayın öğrenildiği tarihin 27/08/2018, ıslah tarihinin 19/10/2021 olduğunu, ıslah edilen kısmın zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, husumet ve diğer davalıların sorumlulukları ile ilgili itirazlarının gözetilmediğini, arızanın sorumluluk sahası dışında şube hattında yaşandığını, davacının kusurlu olmadığını ispatlanmadığını, idare şube yolu arızalarını da can ve mal güvenliğini gözeterek idare elemanlarının bu konuda ehil olmaları nedeni ile ivedi olarak abonelerden sözleşme imzalanması aşamasında alınan cüzi ücret karşılığında giderdiğini, yani arızalara müdahale etmesinin sorumlu olduğunu göstermediğini, ... Tarifeler Yönetmeliğinin 20. md. 4. bendinde "Şube yollarının bakım ve onarımı idareye, korunması ve sayaçtan sonraki arızalar ise abonelere aittir. Koruma görevini yerine getirmeyen malik, yönetici vs. ihmal ve tedbirsizlikleri nedeni ile meydana gelen arıza ve neticesinde oluşan hasarlardan idare sorumlu değildir." belirtildiğini, tutanaklara göre ...'ın çalışmaları sırasında şube yollarına hasar verdiği belli olmasına rağmen bu hususun incelenmediğini, müvekkil idareye %100 kusur atfedilip, diğer davalılar ve aboneye, davacıya, bina yönetimine vs. kusur atfedilmemesinin hakkaniyete uygun olmadığını, davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilirken müvekkili yönünden davacının kusursuz kabul edilmesinin çelişki olduğunu, zarar gören emtiaya yönelik delil tespiti bulunmadığını, tek taraflı olarak düzenlenen sigorta şirketi eksper raporuna göre zararın belirlenemeyeceğini, bilirkişi raporunda hurda bedelinin incelenmediğini, hem kusur tespitinin hem de hasar tespitinin somut delillere dayandırılmadan yapıldığını bu nedenle Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olup olmadığı, ıslah zamanaşımının dolup dolmadığı, davacı ve davalıların kusur durumu, oluşan zarar miktarının ne şekilde belirlenmesi gerektiği, oluşan zarar ile davalının eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, asıl dosyada sigorta şirketinden sigorta poliçesi kapsamında, diğer davalılardan ise haksız fiile dayalı olarak meydana gelen su baskınından dolayı zarar tazmini istemine, birleşen dosyada ise haksız fiilden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, asıl davanın davalı ... A.Ş. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Sigorta A.Ş. Yönünden zararın poliçe kapsamı dışında kalması nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kusurunun tespiti nedeniyle kabulüne; birleşen davanın ispat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 107. maddesinde düzenleme altına alınan belirsiz alacak davasında davacının iddianın genişletilmesi yasağı olmadan ve karşı tarafın rızasına ve ıslaha da gerek kalmaksızın talep sonucunun arttırılabileceği kabul edilmiş, maddenin gerekçesinde de bu dava ile ilk dava tarihinde zamanaşımının kesileceği belirtilmiştir. Somut dosyada davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, olay tarihinin 27/08/2018 olarak kabulde olduğu, asıl davanın 04/11/2019 tarihinde, birleşen davanın 14/05/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 72. maddesi uyarınca, zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren on yıl olarak düzenlendiğinden davanın iki yıllık öğrenme zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı, davacı tarafın 19/10/2021 tarihinde sadece davalı ... ye yönelik gerçekleştirdiği talep artırımının zamanaşımını kesmeyeceği sonucuna varılmış, davalının bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
İstinaf eden davalı ...'nin sorumluluğu ve zararın miktarı yönünden yapılan incelemede şu hususlar tespit edilmiştir:
Öncelikle dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre su baskınının şube hattında meydana geldiği sabittir. Bununla birlikte şube hattındaki arızaya davacı abonenin ihmal ya da kusuru ile sebebiyet verdiğine dair delil ileri sürülemediğinden davalının hatta oluşan arızadan sorumlu tutulması doğrudur. Zira ... Tarifeler Yönetmeliği 20.4 maddesindeki “Şube yollarının korunması ve sayaçtan sonraki arızalar abonelere, bakım ve onarımı ise ... Genel Müdürlüğü’ne aittir” düzenlemesi, 20.7 maddesindeki “Şube yolunun bina parsel sınırının içerisinde kalan kısmında abonelerin ihmal veya kusurundan meydana gelebilecek hasarlardan ... sorumlu tutulamaz bu nedenle üçüncü şahısların uğradığı zararların tazmin yükümlülüğü abonelere aittir” düzenlemesinde de abonenin tespit edilmiş bir kusur veya ihmali aranmaktadır. Ayrıca yönetmeliğin 9. maddesinde her aboneye bağımsız su yolu olacağı belirtilmişken, bilirkişi tespitinde arızanın meydana geldiği hatta bitişik iki bağımsız bölüme su temin edildiği de rapora eklenmiştir. Bu durumda davalı ... nin arızadan sorumlu olmayacağına yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkemece yapılan keşifteki tespit ve gözlem üzerine bilirkişi raporu hazırlandığı, sadece sigorta eksper raporu ile yetinilmediği anlaşılmış, hasar gören emtianın tespitinde mahkemece rapora itibar edilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bununla birlikte zarar gören oto tamir-bakım servisinde, zemin katın atölye, bodrum katının yedek parça deposu olarak kullanıldığının belirlendiği ancak mimari projeye ve ruhsata uygun kullanım hususunun raporda değerlendirilmediği; zemin katındaki emtianın davalı sigorta şirketinin savunmasında da belirtmiş olduğu üzere palet vs üzerine yerleştirilmediği tespit olunduğu halde, davalının müterafık kusur itirazının değerlendirilmediği; emtianın (buji, şarj dinamosu, alt tabla, egzoz manifolt contası, far, disk fren balata, şanzıman) hurda bedelinin oluşup oluşmadığı hakkında görüş bildirilmediği; son olarak, olaya yakın tarihlerde aynı bölgeye ait pek çok su arızası bildirimleri ve hasar tespitlerinde davalılar... ve ... aleyhine düzenlenen tutanaklar dosyada olduğu halde, bilirkişi raporunda bu hususun da değerlendirilmediği anlaşılmakla, davalı ...' nin rapora yönelik haklı itirazları karşılanmadan, eksik düzenlenmiş bilirkişi raporuna göre oluşan zararın tamamından davalı ...'nin sorumlu tutularak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
7251 sayılı Kanunla değişik HMK'nın 353/1-a-6 maddesinde; mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde bölge adliye mahkemesi tarafından esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmadan kesin olarak karar verileceği hususu düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davalı ... Genel Müdürlüğünün istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/12/2021 gün ve 2019/624 Esas, 2021/781 Karar
sayılı kararının HMK'nın 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddenin 1.fıkrasının a bendinin 6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2023

Başkan
Üye
Üye
Katip





Full & Egal Universal Law Academy