Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/1889 Esas 2023/636 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1889
Karar No: 2023/636
Karar Tarihi: 05.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1889 - 2023/636
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO: 2020/1889
KARAR NO: 2023/636
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ: Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09.07.2020
ESAS-KARAR NUMARASI: 2017/545 E., 2020/319 K.
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI
VEKİLİ:
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352'nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında 01.04.2013 ile 31.12.2018 tarihleri arasında yemek yapılması, bunların servisi ve bulaşık yıkanması, işyeri temizliği ve kreş hizmetlerini konu alan eser ve hizmet alımı sözleşmelerinin akdedildiğini,
Davalı kuruluşun müvekkili şirkette çalışan ...’e yaptığı 7.058,44 TL kıdem tazminatı ödemesinden dolayı müvekkilinin hakedişinden kesinti yaptığını,
Bu eksik ödemenin tahsili için Ankara 5. İcra Dairesinin 2016/17211 sayılı dosyası üzerinden giriştikleri takibin itiraz üzerine durduğunu,
Oysa taraflar arasındaki sözleşmede müvekkilinin kıdem tazminatı ödemesine ilişkin düzenleme bulunmadığını, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112’nci maddesi gereğince kıdem tazminatlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağının yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacı bünyesinde çalışan dava dışı ...’in 02.04.2016 günü askerlik nedeniyle işten ayrıldığını, müvekkili tarafından adı geçen işçiye 7.589,04 TL kıdem tazminatının ödendiğini, ödenen tazminatın 7.058,04 TL’lik kısmının davacının hak edişinden kesildiğini, artan kısmın çalıştığı diğer işverenlerden tahsil edildiğini, davacının son işveren olarak kıdem tazminatının tamamından sorumlu olduğunu ve
Sözleşmede ve teknik şartnamede işçilerle ilgili olarak yapılan her türlü ödemenin yükleniciden tahsil edileceğinin düzenlendiği bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince “…dava dışı ... in davalı kurum ... çeşitli alt işverenlerde Kurumunda 01.04.2013- 02.04.2016 tarihleri arasında 1096 günlük (3 yıl 1 gün) çalışması bulunduğu, dava dışı işçinin davalı kurum bünyesinde çalıştığı tüm hizmet süresi üzerinden 7589.04 TL kıdem tazminatı hesaplandığı, Dava dışı işçinin davacı .... Şti.'nde geçen hizmet süresi 1036 gün olduğu, Davacı tarafından çalıştırılan hizmet süresine düşen kıdem tazminatı miktarının 7173.6[0] TL. olarak hesaplandığı, Mahkemenin Davacı .... Şti.nin, dava dışı işçiyi çalıştırdığı süreyle kıdem tazminatından sorumlu olduğu kanaatine varması durumunda: Davacı şirkettin kıdem tazminatından sorumluluğunun 7173.6[0] TL. olduğu, davacının hak edişinden fazla kesinti yapılan 415 TL yönünden Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün [Dairesinin] 2016/17211 sayılı dosyası davalı itirazının iptali ve takibin devamının gerekeceği…”;
Taraflar arasında imzalanan 04.05.2015 günlü sözleşmenin 11.4.2. maddesinde bu tür ödemelerin davacıdan tahsiline imkan verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile Ankara 5. İcra Dairesinin 2016/17211 sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 415,-TL asıl alacak üzerinden aynı şartlarla devamına, fazlaya ilişkin talebin ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:
- 2013 tarihli sözleşmenin aksine 04.05.2015 günü imzalanan sözleşmede kıdem tazminatına ilişkin bir düzenlemenin yapılmamış olması nedeniyle asıl işveren davalının yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak ve taraflar arasındaki sözleşmenin aksine hak edişten kesinti yapma olanağının bulunmadığını,
- 6552 sayılı Yasanın 8’inci maddesi ile değişen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112’nci maddesinde bu koşullarda kıdem tazminatı sorumlusunun üst işveren olduğunu,
- Bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE:
I- Tebligat Kanunu'nun 11'inci maddesine göre vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Eldeki dava vekille takip edildiğinden gerekçeli kararın asıla tebliğ edilmesi istinaf süresini başlatmaz. Bu durumda davacı vekilinin istinaf istemi süresinde olup ilk derece mahkemesinin istinaf dilekçesinin reddine ilişkin 02.11.2020 günlü ek kararı yerinde görülmemiş ve kaldırılmasına karar verilmiştir.
II- Davacı vekilinin esas hakkındaki istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesine gelince:
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle davacı vekilinin dayandığı yasal düzenlemenin işçinin korunması bağlamında ve işçiye yönelik olarak kaleme alındığı, alt işverenin ödeyen üst işverenin rücuu karşısında borçtan sorumlu olmasına göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-a) Davacı vekilinin 02.11.2020 günlü ek karara yönelik istinaf başvuru sebeplerinin kabulü ile anılan ek kararın kaldırılmasına,
b) HMK m. 353/1-b.1 gereğince Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/545 E., 2020/319 K sayılı dava dosyasında verdiği 09.07.2020 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİNİN ESASTAN REDDİNE
2-Harçlar Kanunu gereğince yatırılması gereken 179,90 TL'den peşin olarak yatırılan 108,80 TL'nin düşümü ile kalan 71,10 TL'nin davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine
5-HMK m.359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m.302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına
05.04.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucundaHMK m.362/1-a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,-) Türk Lirası'nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 06.04.2023)

Başkan Üye Üye Katip



Full & Egal Universal Law Academy