Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/974 Esas 2023/555 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/974
Karar No: 2023/555
Karar Tarihi: 29.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
ESAS NO: 2019/974
KARAR NO: 2023/555
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ: Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/02/2018
ESAS-KARAR NUMARASI: 2016/1190E., 2018/132K.
DAVACI: ... - ...
VEKİLİ:
DAVALI: ...
VEKİLİ:

Taraf vekillerince, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ... nolu üyesi olduğunu, müvekkilinin babası ve annesi ile birlikte çiftçilik yaptığını, aynı araziyi birlikte ekip biçerek geçimlerini de çiftçilik faaliyeti sonucunda karşıladığını, müvekkilinin babası ...'un ... nolu ve annesi ...'un ise 2660 nolu kooperatif üyesi olduğunu, çiftçilik faaliyetleri dolayısıyla ihtiyaçları olan buğday ve gübre vb ihtiyaçlarının kooperatiften karşılandığını, müvekkilinin 2014 yılı davalı kooperatifte yaşanan sıkıntıları duyar duymaz üye olan annesi ve babası ile kendisi adına işlem yapılıp yapılmadığını ve ne kadar borcu olduğunu öğrenmek için kooperatife gittiğini, alınmayan malları almış gibi senet düzenlendiğini, rıza ve bilgileri olmadan yenileme kredisi çektirildiğini ve yine rıza ve bilgisi olmadan ihtiyaç kredisi kullandırıldığını öğrendiğini, davacının borçlandırıldığı 22/10/2013 tarih ve ... nolu kredi borç senedi ile 18.189,97 TL'lik borç yenileme kredisi düzenlendiğini, bu borç yenileme kredisindeki kullanılan imza ve yazıların müvekkili davacıya ait olduğunu, söz konusu kredi borç senetlerinden ... nolu senette bulunan yazı ve imzaların davacıya ait olmadığını, davalı kooperatifin cebri icra yoluna başvurmasından korktuğu için kendisine ait olmayan bu borçları 25/09/2015 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, davacının söz konusu senetlerden dolayı oluşan borçları faizi ile birlikte yaklaşık 49.720,91 TL asıl alacak olmak üzere faizi ile ödeme yaptığını ileri sürerek, 49.720,91 TL'nin ödeme tarihi olan 25/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan temerrüt faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili kooperatifin söz konusu bedelleri tahsil etmesinin dayanağının borç senetleri olduğunu, sebepsiz zenginleşme davasının açılamayacağını, kanunda öngörülen zamanaşımı süresinin geçtiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının tanık dinletmesine muvafakatları olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince "...Davacı taraf hernekadar işbu davası ile diğer senetler yönünden de olmak üzere haksız yere ödediğini iddia ettiği toplam:49.720,91 TL üzerinden sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat yani iade talebinde bulunmuş ise de, diğer ... nolu senet yönünden imzasını açıkça kabul etmiş olması ve bu senede mahsuben yaptığı tespit edilen ödemesinin davalı kooperatifin, taraflar arasında imzalanmış üyelik sözleşmesinin 19. maddesindeki "ortak ve müteselsil kefiller kooperatifle aralarında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda kooperatife ait defter,kayıt ve belgelerin yegane kesin delil olacağını ve bunlara hiçbir şekilde itiraz etmeyeceklerini kabul ve taahhüt ederler." şeklindeki delil sözleşmesine dair kesin hükmü gereğince davalı kooperatif defter,kayıt ve belgelerinin kesin delil olarak kabul edilmiş olması nedeniyle fazla ödeme iddiasının kesin ve yeterli kanıtlarla ispat edilememiş olması, 12366 nolu senet yönünden de imza inkarı olmayıp fazla ödemesinin de bulunduğunun iddia ve ispat edilmemiş olması, bu senede konu olduğunu iddia ettiği gübreyi almadığına dair iddiasının da davalı kooperatifin kayıtlarının aksini yasal ve yeterli kanıtlarla ispat edememiş olması,senedin vasfı gereği ve imzalanmış ve verilmiş olmasının, karşılığı malın veya hizmetin teslim edilmiş olduğuna yasal karine teşkil etmesi,senedin mevcut bir borcun ödenmesi ve tasfiyesi amaçlı verildiğinin de karine teşkil etmesi,bu karinenin aksi yöndeki davacı iddialarının kesin ve yeterli kanıtlarla ispatlanamamış olması (delil sözleşmesine dair 19.maddedeki kesin hükmü gereğince davalı kooperatif defter,kayıt ve belgelerinin kesin delil olarak kabul edilmiş olması) nedeniyle, bu senetlere mahsuben davalı kooperatife yaptığı ödemelerinin ise haksız ve dayanaksız bir ödeme olmadığı,imzasını da kabul ettiği senetlere dayalı borcuna mahsuben yapmış olduğu ödemeler olduğu, dolayısıyla bu ödemeleri yönünden davalı kooperatifin haksız ve sebepsiz yere zenginleşmediği..." kanaatine varılarak, davanın 24.343,21 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, müvekkilinin babası ve annesi ile birlikte çiftçilik yaptığını, aynı araziyi birlikte ekip biçerek geçimlerini de çiftçilik faaliyeti sonucunda karşıladıklarını, davalı kooperatifçe kendilerini adına alınmayan malları almış gibi senet düzenlendiğini, rıza ve bilgileri olmadan yenileme kredisi çektirildiğini ve yine rıza ve bilgileri olmadan ihtiyaç kredisi kullandırıldığını, kooperatif çalışanı ve yetkilisi tarafından yüzlerce çiftçinin yatırmış olduğu paraların hesaplarına işlenmediğini, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/14485 hazırlık numaralı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: sebepsiz zenginleşme davası açılabilmesi için kanunda öngörülen zaman aşımı süresinin geçtiğini, ayrıca davacının her ne kadar hile nedenine dayandıysa da bunun için hak düşürücü sürenin geçtiğini, bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini, ancak yerel mahkemenin bu taleplerini görmezden gelerek hatalı olarak karar verdiğini, resmi senetler gereği borcun sabit olduğunu, davaya konu senetler açısından 6100 sayılı Yasanın 208/4. maddesi gereğince resmi bir senetteki yazı veya imzayı inkar eden tarafın bu iddiasının ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabileceğini, anılan hükümde "Asıl davaya bakan hakim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkar eden tarafa dava açması için 2 haftalık kesin bir süre verir." denilmek suretiyle resmi senetlerdeki imza veya yazı inkarı halinde uyulması gereken usulü belirttiğini, dava konusu senetler açısından davacıya ilgili kişiye karşı ayrı bir dava açması için kesin süre verilmesi gerekmekte iken bu sürenin verilmemiş ve ilgili kişiye dava açılmamış olmasının kanuna aykırı olduğunu, mahkeme bu talepleri hakkında menfi ya da müspet bir karar vermediğini ve bu şekli ile inceleme yapılmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı yanca sunulan 20/09/2022 tarihli dilekçe ile; ... adına düzenlenen ... nolu borç senedinin Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/14485 nolu soruşturması kapsamında hazırlanan 30.05.2016 tarihli Bilirkişi Raporuna göre sahte çıktığı, buna göre söz konusu senetten kaynaklı borca ortak tarafından yapılan ödemeler için ortağa iade işlemi yapıldığı, 22.07.2016 tarih ve ... nolu fişle; ortağın söz konusu ... nolu senede 15.09.2015 tarihinde yaptığı 20.927,64-TL ödemeye 1.627,12-TL yasal faiz hesaplanarak toplam 22.554,76-TL olarak ortağın hesabına alacak kaydedildiği, 22.554,76-TL ortağa ödenecek tutarla ilgili olarak; ...’un 08.08.2016 tarihli dilekçesi de dikkate alınarak, 6.189,05-TLnin 09.08.2016 tarih ve ... nolu fişle ... nolu ortak ...’un kredi borcundan düşüldüğü,3.161,54-TL nin 09.08.2016 tarih ve ... nolu fişle (eki faturaya istinaden) buğday tohumluğu satışı gerçekleştirildiği beyan edilmiş ve buna ilişkin belgeler ibraz edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
1-Dava, üyesi olduğu davalı kooperatife fazla ödenen tutarın istirdatı istemine ilişkindir.
Yukarıda özetlendiği üzere davalı tarafından davacının da beyan ve rızası ile bazı ödeme iade işlemlerinin yapıldığı belirtilmiştir.
Ödeme def'i yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilecek bir def'i olup iddia ve savunmanın genişletilmesi kapsamında değerlendirilemez. Mahkemece davalının iade ödeme ve mahsup savunmaları gözetilerek; tarafların beyanlarının alınması, kooperatif kayıt ve defterleri ile davacı tarafından sunulduğu belirtilen dilekçelerin incelenmesi ile varılacak uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekir.
Bu kapsamda; Dairemizce davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda deliller toplanarak konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp karar verilmesi ile davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,a.6 gereğince, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/1190E., 2018/132K. sayılı dava dosyasında verdiği 12/02/2018 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
3-Peşin alınan istinaf karar harçlarının iadesine.
4-Davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
29/03/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2023
Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ...
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır





Full & Egal Universal Law Academy