Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/744 Esas 2023/512 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/744
Karar No: 2023/512
Karar Tarihi: 22.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO: 2019/744
KARAR NO: 2023/512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ: Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 13/09/2018
ESAS-KARAR NUMARASI: 2018/17E., 2018/697K.
DAVACI:
DAVALI : ... - ...
VEKİLİ

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili, davalı üyenin 2017 yılı Eylül ve Ekim aylarına ilişkin ödemelerini yapmadığını, 5.850,41 TL'nin tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini,06/04/2013 tarihli genel kurulda davalının da dahil olduğu bir kısım üyelerin ibra edildiğini, ancak Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/1816 esas, 2017/792 karar sayılı kararı ile 06/04/2013 tarihli olağan genel kurulu kararlarının mutlak butlan ile malul olduğunun tespitine karar verildiğini ileri sürerek; haksız itirazın iptali ile takibin devamını, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 2012 yılında ve öncesinde davacı tarafından çıkartılan tüm borçlarını ödeyerek tapuyu aldığını ve kooperatife ayrılma dilekçesi verdiğini, müvekkilinin bu ayrılma dilekçesinden sonra hiçbir genel kurula davet edilmediğini, 2015 yılında taşınmazı başka birisine sattığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının icra takibinde taleplerinin gerekçesini açıklamadığını, talep edilen alacağın açık olmadığını, borcu bulunan bir üyeye tapu verilmesinin ve kendisinden üyelikten ayrılma dilekçesi alınmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin yaptığı ödemelerin toplamının 140.000,00 TL civarında olduğunu savunarak, davanın reddi ile dava konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; "...Davalının 01.150.0085 numaralı olarak davacı kooperatifin üyesi olduğu, davacı kooperatif tarafından davalıya tahsis edilen taşınmazın 27/04/2015 tarihinde davalı tarafından dava dışı ...'a satışının gerçekleştirildiği, kendisine tahsis edilen dairenin tapusunu aldığı, daire tapusunu almanın ve bunu bir başkasına devretmenin üyeliği sona erdirmeyeceği, davalının üyelikten kaynaklanan yükümlülüklerinin devam ettiği kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü davalı ...'ın davacı kooperatif üyeliğinden ayrılmasına dair dilekçe sunduğu ve bu talebinde davacı kooperatif tarafından reddedildiği şeklindeki beyanı ile ilgili olarak davalıya ait davacı kooperatif nezdinde bulunan üyelik dosyasında herhangi bir evrak, bilgi ve belge bulunmadığı, davalının da davacı kooperatife hitaben sunduğunu iddia ettiği ayrılma dilekçesini mahkememiz dosyasına sunmadığı görülmüştür. Bu nedenlerle de davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığına dair savunmasını destekleyici hiçbir delil bulunmadığı ve dosya kapsamına göre de davalı ...'ın kooperatif üyeliğinin devam ettiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürmüş olduğu husumet itirazının davalının kooperatifin üyesi olması nedeniyle reddine dair 13/09/2018 tarihli celsede karar verilmiştir.
Davacı kooperatifin 09/07/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündemin 5. Maddesine göre oluşturulan teknik komisyon tarafından çıkartılan şerefiyeli kesin maliyet bedeli tespit olduktan sonra ortaklara doğacak borcun belirlenerek üyelere tebliğ tarihinden itibaren 12 eşit taksitte ödenmesine karar verildiği görülmüştür. Aynı genel kurulun gündemin 7. maddesinde de konutların şerefiyeli, kesin maliyetleri ile üyelerin bakiye borçlarının tespiti için ana sözleşmenin 61. maddesi gereğince komisyon kurulması için yönetim kuruluna yetki verilmesi de kabul edilmiştir. Söz konusu genel kurul toplantısı ve alınan kararları yönünden herhangi bir iptal edildiğine, dava açıldığına dair de taraflarca bir iddia ve beyanda bulunulmamıştır. Yani bu genel kurulu kararları hukuken geçerli ve tüm üyeleri bağlayıcı nitelikte olduğundan davacı kooperatifin üyesi olduğu kabul edilen davalı yönünden de geçerli ve hukuken bağlayıcıdır. Davacı kooperatifçe 2012 yılında çıkarılan konut maliyetinin kesin maliyet olmadığı, geçici maliyet olduğu, sadece 97 konut için (2 Blok) inşaat maliyetinini hesaplamaya dahil edildiği, bir kısım giderlerin hesaplamaya dahil edilmediği bunun düzenlenen teknik komisyon raporunda da açıkça belirtildiği, davalının 2017 yılında çıkarılan kesin maliyet raporuna göre ödeme yapması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Söz konusu genel kurul kararına istinaden ve dosyaya da sunulmuş olan teknik komisyon raporu incelendiğinde 21/07/2017 tarihli olduğu, davalı için konut maliyetinin 161.426,97 TL olarak hesaplandığı, ek maliyet, amortisman, kira bedeline dair hususların da eklenip düşülmesi sureti ile sonuç olarak şerefiyeli kesin maliyet bedelinin 169.189,00 TL olarak tespit edildiği, davalı üyenin yaptığı toplam ödeme tutarının da 134.631,89 TL olduğu kabul edilerek yapılan mahsup sonucu davalının kalan borcunun 34.557,11 TL olarak hesaplandığı görülmüştür. Bu hesap raporunda davalı üyenin yaptığı ödeme miktarı olarak mahsup edilen miktar yönünden davalı tarafça herhangi bir inkar ve itirazda da bulunulmamıştır. Yine dosyaya sunulan tebligat bilgilerine göre işbu kesin maliyet raporu 01/08/2017 tarihinde PTT yolu ile gönderilmiş ve 02/08/2017 tarihinde de teslim edilmiştir. Ana sözleşmenin 61. Maddesine göre ortaklar kesin maliyetin tebliğinden itibaren 15 gün içinde Noter aracılığıyla itiraz edebilirler. Bu sürenin geçmesi ile itiraz hakları düşer. Tüm dosya kapsamına binaen yapılan incelemede söz konusu kesin maliyet raporuna karşı herhangi bir itiraz olduğunu gösteren iddia, delil ve belge yoktur. Bu nedenle söz konusu teknik komisyon raporunda belirtilen maliyet bedelinin kesinleştiği kabul edilmiştir. Ayrıntılı açıklama ve hesaplamaları bilirkişinin raporunda da belirtildiği üzere sonuç olarak davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu ve üyeliğinin devam ettiği, kendisine kooperatifçe söz konusu dairenin tahsisi ve tapusunun verilmesinin, üyeliğini de kendiliğinden ve hukuken sonlandıramayacağı, üyeliğinin devam etmesi nedeni ile üyelikten kaynaklanan hak ve yükümlülüklerinin de devam ettiği, o dönemde bulunan 2 bloktan oluşan 97 adet konut için inşaat maliyetinin hesaplamaya dahil edildiği, raporda belirtilen şekilde bir kısım giderlerin o dönemde de hesaplamaya dahil edilmediği, bu hususların teknik komisyon raporunda da açıkça belirtildiği, oysa daha sonradan alınan genel kurul kararlarına istinaden 2017 yılında oluşturulan hesap komisyonunca belirlenmiş şerefiyeli kesin maliyet raporuna göre ve bu konudaki genel kurul kararında belirtilen ödeme takvimine göre davalı üyenin alacak-borç durumunun belirlenmesi gerektiği ve buna göre bir borcu varsa davacı kooperatife ödeme yapması gerektiği kanaatına varılmıştır.
Bilirkişi tarafından teknik olarak yapılan hesaplamaya göre de davaya konu icra takibine dayanak sebeplerden dolayı icra takip tarihi itibari ile davacı kooperatifin davalı üyesinden 5.759,52 TL'si asıl alacak 97,99 TL'si de işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.857,51 TL alacağının bulunduğu, icra takibinde davacı taraf aynı şekilde 5.759,52 TL asıl alacak istediği ayrıca 90,89 TL işlemiş faiz talep ettiği anlaşıldığından, işlemiş faiz yönünden talebiyle bağlılık kuralı nedeni ile 90,89 TL işlemiş faiz miktarının dikkate alınması gerektiği..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkilin davacı kooperatife hiçbir borcunun bulunmadığını, her ne kadar davacı tarafın icra takibinde borç sebebi olarak "birikmiş şerefiye taksit borcu" şeklinde bir ibare kullanmış ise de icra takibine eklenen belgede hangi dönem için ve ne miktarlarda talepte bulunduğu ve gerekçesinin ne olduğunun açık olmadığını, müvekkilinin kooperatife olan borcu bitince tapusunu alarak 2012 yılında yönetime ayrılma dilekçesi verdiğini, taşınmazı da 2015 yılında başka bir şahsa sattığını, davalının hiç bir toplantıya davet edilmediğini, bir an için yerel mahkeme kararının doğru olduğu kabul edilecek olsa dahi itirazın iptaline konu miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğine bağlı parasal edimlerin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re'sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/17E., 2018/697K. sayılı dava dosyasında verdiği 13/09/2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 399,64 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 44,40 TL'nin mahsubu ile kalan 355,24‬ TL'nin davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
22/03/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası'nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2023
Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ...
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır





Full & Egal Universal Law Academy