Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/313 Esas 2023/620 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/313
Karar No: 2023/620
Karar Tarihi: 05.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/313 - 2023/620
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO: 2019/313
KARAR NO: 2023/620
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/1529 E.-2018/901 K.
ASIL VE BİR. DAVADA-
DAVACI:
DAVALILAR:
VEKİLLERİ:
Asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili; müvekkili kooperatifin tüm üyeleri için esas sözleşmesine ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'na uygun olarak kesin maliyet ve şerefiye hesabı yaptırdığını, çıkan hesabı usulünce üyelerine tebliğ ettiğini, itiraz imkanı verdiğini ve itirazları cevaplandırarak ortakların kesin hesap borçlarını kesinleştirdiğini, asıl davada davalılardan ...'ın kesin maliyet hesabı borcu üzerinden 57.531,85 TL olmak üzere Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün 2016/2304 E. sayılı dosyasından, ...'nin kesin maliyet hesabı borcu üzerinden 44.105,46 TL olmak üzere Kayseri 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2306 E. sayılı dosyasından, ...'in kesin maliyet hesabı borcu üzerinden 41.352,27 TL olmak üzere Kayseri 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2307 E. sayılı dosyasından, ...'in kesin maliyet hesabı borcu üzerinden 31.616,62 TL olmak üzere Kayseri 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2308 E. sayılı dosyasından, ...'in kesin maliyet hesabı borcu üzerinden 39.890,87 TL olmak üzere Kayseri 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2309 E. sayılı dosyasından; birleşen davada davalı ...'ın kesin maliyet hesabı borcu üzerinden 40.022,86 TL. olmak üzere Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün 2016/2305 E. sayılı dosyasından icra takipleri başlatıldığını, davalıların itirazları üzerine icra takiplerinin durdurulduğunu, asıl ve birleşen davada davalıların müvekkili kooperatifin ortakları olduklarını, davalıların itirazlarında kendileri adına çıkarılan kesin maliyet borçlarını ödediklerini ve tapularını alarak kooperatif ortaklığından çıktıklarını iddia ettiklerini, kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesine göre, kendisine konut tahsis edilen ortakların kesin maliyet hesabı yapılmadan kooperatif ortaklığından çıkmasının mümkün olmadığını, davacı kooperatifte takiplerin dayanağı kesin maliyet hesabı dışında daha önce kesin maliyet hesabı yapılmadığını, davalıların da aralarında bulunduğu bir kısım ortakların, tapu almış olmalarını firsat bilerek kooperatifin kalan inşaatlarından ve banka kredi borcundan sorumlu olmadıkları yaklaşımıyla kooperatif ortağı olmadıklarına dair iddialarının iyi niyetli olmadığı gibi yasal dayanaktan da yoksun olmadığını, genel kurulun bu yönde bir kararı olmadığından davalıların peşin bedelli ortak olduklarından da söz edilemeyeceğini, yüklenici firmaya biriken borçlar nedeniyle evini teslim alan ortaklardan ön ödeme talep edilmesinin ana sözleşmenin 61. maddesine uygun bir kesin maliyet hesabı olmadığını, davalılar gibi ön ödeme yapan ortakların toplu ödemeleri endekslendiği için borçlarının nispeten düşük çıktığını, tüm üyelerin aidat ödemeleri ön ödeme yapanların ödeme tutarlarına ulaşıncaya kadar bu ortaklardan aidat alınmadığını, davalıların söz konusu ön ödeme sebebiyle kooperatife borçlu olmadıkları dönemde davalılardan aidat istenmemesinin zımnen peşin bedelli ortaklıklarını kabul etmek olarak değerlendirilemeyeceğini, davalıların itirazlarının aksine 2015 ve 2016 yılında yapılan tüm genel kurul toplantılarına çağrıldıklarını, kendilerince kabul edilmemek üzere davalıların peşin bedelli ortak olduklarının kabul edilmesi halinde dahi kooperatifin terkin edilinceye kadar alt yapı ve genel yönetim giderlerine katılmaları gerektiğini ileri sürerek, asıl davada davalıların Kayseri 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2304, 2016/2036, 2016/2307, 2016/2308 ve 2016/2309 E. sayılı dosyalarında; birleşen davada davalının 2016/2305 E. sayılı dosyasındaki haksız itirazlarının iptaline, davalılar aleyhine ayrı ayrı %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri; davacı kooperatif tarafından müvekkillerine gönderilen 20.02.2015 tarihli maliyet hesabı ve bakiye borç hesabının kabul edilemeyeceğini, zira daha evvel kesin maliyet hesabı yapılmış olup ikinci kez kesin maliyet hesabı yapılmasının kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, üstelik hesapların fahiş fiyatlar içerdiğini, müvekkillerinin üyelikleri sırasında davacı kooperatif tarafından gönderilen yazıyla 23.01.2010 tarihinde verilen olağan genel kurul kararı doğrultusunda konutların kesin hesaplarının belirlendiği ve buna göre müvekkillerin ödemesi gereken bakiye borç tutarı, bu tutarın nasıl ödeneceğinin şekil ve şartlarının bildirildiğini, müvekkillerinin kesinleşen maliyet borçlarını ödeyerek tapularını aldıklarını ve ortaklıktan ayrıldıklarını, ortaklık sıfatları devam ettiği iddiasıyla müvekkillerinden kesin maliyet, şerefiye, endekslenmiş konut maliyeti, kalan inşaatların bedeli, banka kredi borcu adı altında ödeme talep edilmesinin yasal dayanağı olmadığını, ana sözleşmesinin değiştirilmiş 61/E maddesinde, "Tüm konutların yapımı tamamlanmadan önce, kur'a neticesinde kendisine konutu tahsis edilmiş ve tamamlanmış olan ortağın kat mülkiyeti tapusunu alarak ortaklıktan ayrılmak istemesi halinde, tamamlanmış ve tahsis edilmiş konutların kesin maliyet bedeli belirlenerek tapusu verilebilir." düzenlemesinin bulunduğunu, müvekkillerinin bu hüküm gereğince ortaklıktan ayrıldıklarını, bu sebeple müvekkillerince yapılan kesin maliyet hesabına ait ödemelerin "ön ödeme" olarak kabul edilemeyeceğini, müvekkilleri tapularını aldıktan sonra genel kurullara çağrılmadıklarını, hazurin cetvellerinde isimlerinin bulunmadığını, bu durumun ortaklıktan çıkmış olduklarını gösterdiğini, davacı kooperatifin kötüniyetli olduğunu, iflasının ertelenmesi talebi üzerine 16.01.2015 tarihinde iflasının ertelenmesine karar verildiğini, davacı kooperatifin iflas erteleme talep dilekçesinde müvekkillerin de içerisinde bulunduğu 310 üyenin tapularını alarak ortaklıktan ayrıldıklarını ikrar ettiğini, aciz halinden kurtulmak için ortak olmayan müvekkillerine ikinci kere maliyet hesabı ve bakiye borç hesabı (kesin maliyet hesabı) gönderdiğini, müvekkillerinin ortak olmamalarına rağmen 2015 ve 2016 yılları genel kurul toplantılarına tekrar çağrılmalarının kanunen dayanağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Asıl davada davalılar ... ve ... vekili ayrıca zaman aşımı definde bulunmuştur.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesince; "Dosya kapsamı ve tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; ilk olarak davalıların üyelikten ayrıldıklarına dair herhangi bir bildirim, dilekçe veya istifaname olmadığı, davlıların ferdileştirme yoluyla tapularının aldıktan sonra genel kurulca davalı üyeler yönünden alınmış üyelikten çıkarılmalarına dair bir karar da bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalıların belirli yıllar için genel kurula çağrılmamasının üyelikten çıkarıldıkları veya üyelikten ayrıldıkları anlamına gelmeyeceği, bu nedenlerle de davalı vekillerinin davalıların davacı kooperatif üyeleri olmadıklarına dair savunmalarına itibar edilmemiş ve asıl dava ile birleşen davadaki davalıların davacı kooperatif üyesi oldukları ve üyelerinin devam ettiği anlaşılmıştır.
Davacı kooperatifin genel kurullarında kesin maliyet hesabının belirlenmesine dair bir karar alınmadığı, davacı kooperatif tarafından ferdileştirme yapılarak davalı üyelere tapuda gerekli taşınmaz devrilerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak kesin maliyet hesabının çıkarılmasından önce yapılan bir devir nedeniyle davalı üyeler tarafında yapılan ödemelerin avans niteliğinde kabul edilmesi gerekmekte olup daha sonra çıkarılacak kesin maliyet hesabından gerekli endekslemelerin yapılarak düşümünün gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Mahkememizce aldırılan 23/05/2018 ve 20/08/2018 tarihli bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamaların benzer mahiyette olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce son aldırılan 20/08/2018 tarihli bilirkişi raporunun denetime açık, yeterli, ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle itibar edilmiştir.
....Takip ve davaya konu olan alacağın kooperatifle üyesi arasındaki üyelik ilişkisinden kaynaklı kesin maliyet hesap raporuna istinaden belirlenmiş, miktarı belli, hesaplanabilir yani niteliği itibari ile likit sayılan alacaklardan olması ve davalıların icra takibine yaptığı itirazların da haksız çıkması nedeniyle takibin devamına karar verilen alacaklar yönünden %20'si oranındaki icra inkar tazminatının da davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir." denilerek, asıl ve birleşen davanın kabulüne, asıl ve birleşen davada davalıların itirazlarının iptali ile ayrı ayrı %20 icra inkâr tazminatına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri; cevap dilekçelerindeki savunmalarını tekrar ederek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
I-Asıl ve birleşen dava, kesin maliyet ve şerefiye bedelinin tahsili için başlatılan icra takiplerine yönelik itirazların iptali istemine ilişkindir.
Davalıların kooperatif ortaklığından çıkma iadesini yansıtan herhangi bir istifa dilekçeleri bulunmamakta olup, ekledikleri dilekçelerde isim ve imza yerleri boştur. Bilirkişi raporlarında ve İlk derece Mahkemesince, davalıların, tapularını devraldıktan sonraki bazı genel kurullara katılmamış olmalarının ortaklıktan çıktıkları anlamına gelmeyeceğinin kabulü isabetli olmuştur.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II- 1-Davacı vekilince 12.01.2022 tarihli dilekçe ile davacı kooperatifin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/800 E. sayılı dosyası ile iflasına karar verildiği bildirilmiş; ticaret sicili kayıtlarından, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.12.2021 tarih ve 2021/800 E., 2021/1141 K. sayılı kararıyla, İlk derece Mahkemesi karar tarihinden sonra davacı kooperatifin iflasına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce İflas Müdürlüğünden davacı müflis kooperatifin iflas tasfiyesinin ne şekilde yapıldığı, ikinci alacaklılar toplanmasının yapılıp yapılmadığı, varsa iflas idare memurlarının isim ve adresleri sorulmuş, iflas müdürlüğünce cevaben 07.11.2022 tarihinde ikinci alacaklılar toplanmasının yapıldığı ve iflas idare memurlarının isim ve adresleri bildirilmiştir.
Davacı kooperatifin iflas masasında ikinci alacaklılar toplantısının yapılmış olması nedeniyle İİK'nin "Hukuk davalarının tatili" başlıklı 194/1. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere kararın kaldırılmasına gerek görülmemiştir.
2-Davanın dayanağını teşkil eden icra takiplerinde 17.02.2015 tarihli Kesin Maliyet ve Kıymet Takdiri (Şerefiye) Hesap Raporu ile belirlenen alacakların tahsili istenmiştir.
17.02.2015 tarihli Kesin Maliyet ve Kıymet Takdiri (Şerefiye) Hesap Raporunun incelenmesinden; kurulmuş olan komisyon tarafındın 2001 tarihinden 30.10.2014 tarihine kadarki tahsilatlar ve maliyetler ile, 30.10.2014 tarihinden sonraki işlerin tahmini maliyetlerini kapsayacak şekilde hazırlandığı, yüklenici firma ile kooperatif arasındaki inşaatı devam eden iki bloğun yapım sözleşmesine göre ve bayındırlık fiyatlarına göre inşaat maliyetinin varsayılarak oluşturulduğu, ayrıca maliyetlerde, genel gider ve genel yönetim giderlerinin kooperatifin otuzaltı ay daha bu giderlere katlanacağı varsayılarak hesaplama yapıldığının açıklandığı görülmüştür.
3-İstinaf aşamasında, 15.06.2022 tarihli 31867 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 15. maddesi dışında yayım tarihinde yürürlüğe giren "Torba Yasa" niteliğindeki 7410 sayılı "Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen Geçici 11. madde ile,
"Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c) Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dairemizce 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'na, Kayseri İlindeki yapı kooperatifleri ile ilgili olarak, 10.06.2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen, geçici 11. maddenin Anayasa’ya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru kararında da belirtildiği gibi;
"...Konut Yapı Kooperatiflerinin kural olarak; ortaklarının ihtiyaç durumuna göre yapılacak inşaatı planlaması, genel kurula sunulan bilanço gelir gider cetvelleriyle belirlenen giderlere göre Kooperatifler Kanununun 21. maddesindeki ödemeleri (aidat) ortaklarından tahsil etmesi (peşin bedelli ortaklardan sadece genel gider ve alt yapı gideri tahsil etmesi), ana sözleşmenin 59/2. maddesi uyarınca tamamlanan bazı konutların ortaklara teslimi ve tapu devrinin söz konusu olması halinde, tapu teslim tarihi itibariyle varsa tapusunu devralacak ortağın Kanunun 21. maddesindeki ödemelere yönelik borcu olup olmadığının belirlenmesi, bu borcunu ödeyen ortaklarına tapu devrini yapması, tapusunu devralan ortaklarla devralmayan ortaklar arasındaki nispi eşitliği tapusunu devralan ortaklardan fazla miktarda aidat tahsil edilmesi suretiyle sağlanabileceğinin gözetilmesi, tapusunu devralan ve devralmayan tüm ortaklardan (peşin bedelli ortaklar hariç) inşaat finansman gideri tahsil etmeye devam etmesi, tüm inşaatların tamamlanması halinde ana sözleşmenin 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen kesin hesap prosedürünü tamamlaması, inşaatların tamamlanması sebebiyle tasfiyenin sonuçlanıp sicilden terkin tarihine kadar tüm ortaklarından genel gider, alt yapı gideri ve tasfiye gideri tahsil etmeye devam etmesi gerekir.
Ne varki Kayseri ilinde kurulan bazı yapı kooperatiflerinin 2010'lu yıllarda ana sözleşmelerinin 14, 61, 62 ve 63. maddelerinde değişiklikler yaptıkları,...Değiştirilen ana sözleşme hükümleri dayanak alınarak -değişen ana sözleşmede dahi "Son etap inşaatın bitirilmesinden sonra" geçici ve kesin maliyetlerin belirlenebileceği düzenlenmiş olmasına ve inşaatların tamamının bitirilmemiş olmasına karşın- inşaatın tamamlanan ve kat mülkiyeti tapusu alınan kısımları ile ilgili ana sözleşmenin değişik 61 ve devamı hükümlerindeki usulle kesin maliyet hesabının yaptırıldığı, buna göre kendisine isabet eden kesin maliyet borcunu ödeyen ortağa tapu devri yapıldığı, bu ortaklardan artık inşaat finansman gideri alınmamaya başlandığı, diğer etapların inşaatlarının tamamlanması aşamalarında yeniden ana sözleşmenin 61 ve devamı maddelerine göre kesin hesap yaptırıldığı, "endeksleme/eskalasyon" adı altında tapusunu devralan ortaklara borç çıkarıldığı, tapu devri yapılan bazı ortakların belli koşullarla tahsis ve teslim edilen taşınmazına ait tapu kaydı geri alınmaksızın ortaklıktan ayrılmasına izin verildiği Dairemizde istinaf incelemesine konu dosyalarda görülmüştür.
Ana sözleşme hükümlerinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa, Anayasa'ya aykırı olamayacağı ilkesinden sapılarak yapılan ana sözleşme değişikliği ile yasal dayanağı oluşturulmaya çalışılan, inşaatlarının etap etap tamamlandığı kooperatiflerde tüm ortaklardan alınan aidatlarla tamamlanan konutların ortakların bir kısmına teslimi ve tapu devrinin yapılması sonrası tapu devri yapan ortaklardan inşaat finansman gideri alınmaması, bazı tapu devri yapılan ortakların da ortaklıktan ayrılmasının uygun bulunması uygulaması, kooperatifin inşaatları tamamlayacak mali gücünün azalmasına yol açmakta, örneğin Anayasa'ya aykırılık başvurusu yapılan iş bu uyuşmazlıkta taraf kooperatifin borca batık duruma gelmesine ve iflasının ertelenmesini talep etmesini gerektirmekte, yıllarca aidat ödeyen ve kendisine tahsis ve teslim edilecek konutunun inşaatı tamamlanamayan ortaklar aleyhine büyük bir eşitsizlik ve haksızlık oluşturmakta, kooperatifin "ortaklarının konut ihtiyacını karşılamak" amacını gerçekleştiremeyecek duruma gelmesi sonucunu doğurmaktadır."
Anayasa Mahkemesince Dairemizin başvurusunun ve diğer başvuruların kabulüyle, 16.02.2023 tarih ve 2022/126 E., 2023/29 K. sayılı kararıyla; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'na 10.06.2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30.03.2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince iptaline karar verilmiştir.
4-Somut olayda da; davacı kooperatifçe inşaatların tümü tamamlanmamış olmasına karşın inşaatı tamamlanan bir kısım konutların teslimi aşamasında 2010 yılında ve takip dayanağı Kesin Maliyet ve Kıymet Takdiri Hesap Raporunun düzenlendiği 17.02.2015 tarihlerinde, "kesin hesap" olarak adlandırılan işlemler yapılmış, kooperatif ortaklarına borç çıkarılmıştır.
Ana sözleşmenin 61. maddesine göre kesin maliyet hesabı tüm inşaatların tamamlanmasından sonra yapılır. Takip dayanağı Kesin Hesap Raporunun düzenlendiği tarihte kooperatifin tüm inşaatlarının tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından, aralarında davalıların da bulunduğu bir kısım ortaklar yönünden tapu devri öncesinde yapılan "kesin hesap" olarak adlandırılan işlemlerin ana sözleşmenin 61. maddesindeki kesin hesap niteliğinde olduğu söylenemez.
Dairemizce Anayasa'ya aykırılık başvurusunda belirtildiği gibi, davacı kooperatifçe ortaklarının ihtiyaç durumuna göre yapılacak inşaatı planlanması, genel kurula sunulan bilanço gelir gider cetvelleriyle belirlenen giderlere göre Kooperatifler Kanununun 21. maddesindeki ödemeleri (aidat) ortaklarından tahsil edilmesi, ana sözleşmenin 59/2. maddesi uyarınca tamamlanan bazı konutların ortaklara teslimi ve tapu devrinin söz konusu olması halinde, tapu teslim tarihi itibariyle varsa tapusunu devralacak ortağın Kanunun 21. maddesindeki ödemelere yönelik borcu olup olmadığının belirlenmesi, bu borcunu ödeyen ortaklarına tapu devrini yapılması, tapusunu devralan ortaklarla devralmayan ortaklar arasındaki nispi eşitliği tapusunu devralan ortaklardan fazla miktarda aidat tahsil edilmesi suretiyle sağlanabileceğinin gözetilmesi, tapusunu devralan ve devralmayan tüm ortaklardan (peşin bedelli ortaklar hariç) inşaat finansman gideri tahsil edilmeye devam edilmesi, tüm inşaatların tamamlanması halinde ana sözleşmenin 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen kesin hesap prosedürünü tamamlanması, inşaatların tamamlanması sebebiyle tasfiyenin sonuçlanıp sicilden terkin tarihine kadar tüm ortaklarından genel gider, alt yapı gideri ve tasfiye gideri tahsil etmeye devam edilmesi gerekirdi.
5-Bu durumda İlk derece Mahkemesince, takip dayanağı Kesin Maliyet ve Kıymet Takdiri (Şerefiye) Hesap Raporunun, inşaatların tümü tamamlanmamış olduğundan ana sözleşmenin 61. maddesine uygun olmadığı, henüz tamamlanmamış olan inşaatlarla ilgili varsayıma dayalı hesaplamalar içerdiği, bu rapora dayalı olarak ortaklardan ödeme talep edilemeyeceği, kooperatifin ortaklarından genel kurula sunulan gelir gider cetvelleriyle belirlenen giderlere göre Kooperatifler Kanununun 21. maddesine dayalı olarak ödeme talep edebileceği, itirazın iptali davasının icra takibinin dayanağı ile bağlı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Buna göre Dairemizce, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin diğer istinaf sebeplerinin reddine,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.11.2018 tarih ve 2016/1529 E., 2018/901 K. sayılı kararı DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
"Asıl davada;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken (179.90x5=) 899,50 TL.'nin peşin alınan 3.663,08 TL.'den mahsubu ile kalan 2.763,58 TL.'nin davacıya iadesine,
3-Ayrı ayrı açılabilecek davanın tek dava olarak açılmış olması nedeniyle, karar tarihindeki AAÜT uyarınca, davacı ... için 9.205,10 TL.'nin, davacı ... için 9.200,00 TL.'nin, davacı ... için 9.200,00 TL.'nin, davacı ... için 9.200,00 TL.'nin, davacı ... için 9.200,00 TL.'nin davacıdan ayrı ayrı alınarak adı geçen davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-a-Davalılar ... ve ... tarafından yapılan 121.30 TL. istinaf yoluna başvurma harcı, 22,00 TL. tebligat gideri, 90,00 TL. tanık ücreti, 1.400,00 TL. bilirkişi ücreti olmak üzere 1.633,30 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
b-Davalılar ..., ... ve ... tarafından yapılan 121.30 TL. istinaf yoluna başvurma harcı, 11,60 TL. tebligat gideri, 48,00 TL. posta gideri, 95,00 TL tanık ücreti olmak üzere 175,90 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine,
Birleşen davada;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179.90 TL.'nin, peşin alınan 683,50 TL.'den mahsubu ile kalan 503,60 TL.'nin davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 22,00 TL. tebligat gideri, 11,60 TL. posta gideri, 35,00 TL.tanık ücreti, 700,00 TL.bilirkişi ücreti olmak üzere 738,60 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine,"
III-Asıl ve birleşen davada davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde iadesine,
IV-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
05.04.2023 tarihinde, HMK'nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (her bir davalı ile ilgili icra dosyasında takip konusu edilen alacak tutarı Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza





Full & Egal Universal Law Academy