Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1775 Esas 2023/691 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1775
Karar No: 2023/691
Karar Tarihi: 12.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO: 2019/1775
KARAR NO: 2023/691
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ: Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/04/2019
ESAS-KARAR NUMARASI: 2018/46E., 2019/277K.
DAVACI:
VEKİLİ: Av. ... - E/Tebligat
... Mirasçıları:
DAVALILAR: 1- ...
VEKİLİ:
....
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatif ile davalı arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı kooperatifin inşaatı büyük ölçüde bitirdiğini, tüm dairelerin 9 yıl önce kur'a ile ortaklara tahsis ve teslim edildiğini, müvekkiline ... numaralı dairenin 9 yıl önce teslim edildiğini, müvekkili dışındaki ortakların büyük bir bölümünün kendilerine tahsis ve teslim edilen dairelerin tapularını aldıklarını, yapılan inşaatın sözleşme şartlarına uymadığı gerekçesiyle arsa sahipleri ile kooperatif arasında anlaşmazlıklar çıktığını, bu nedenle tapu devir işlemlerinin kooperatife yetki verilmemek suretiyle arsa sahiplerince engellendiğini ileri sürerek, dava konusu dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili; davacının müvekkili kooperatife aidat borcu olmadığını, diğer davalı arsa sahiplerinin yüklenici müvekkili ile imzaladıkları sözleşme gereğince toplam 30 adet dairenin tapu devrini yapmadıklarını, diğer davalılar tarafından gecikme cezasının tahsili talebiyle açılan davada Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/134 E., 2017/276 K. sayılı kararıyla 277.400,00 USD cezai şart alacağının müvekkilinden tahsiline karar verildiğini, bu hüküm ile ilgili Ankara Batı İcra Dairesi'nin 2017/14220 E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, tescil yükümlülüğünde olan ve mülkiyeti elinde tutanın diğer davalılar olduğunu, dairelerin mülkiyeti müvekkilinde olmadığından müvekkili yönünden ifa imkânsızlığı olduğunu savunarak, davanın müvekkili kooperatif yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar vekili; müvekkillerinin inşaat yapım işini üstlenen davalı kooperatif ve dava dışı .....Ltd. Şti.'nin ihmali ve sözleşme şartlarına uymamaları nedeniyle zarara uğradıklarını, bu nedenle Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/52 E ve 2014/519 K. sayılı dosyaları ile bu zararlarının tespit edildiğini, yüklenici ve kooperatifin sözleşme şartlarını yerine getirmemeleri sebebiyle müvekkillerinin de temerrüde düşmediğini, devir borcu altında olmadıklarını, örneğin oturma ruhsatının alınmadığını, kaldı ki müvekkillerinin sözleşmeler uyarınca davacıya bir taahhüdü olmadığını, davacının dava konusu dairede oturduğunu, kendisinin kira vermediği için bir zarara uğramadığını, tam tersine kira vermediği için müvekkillerinin zarara uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesince; "Somut uyuşmazlıkta, davacı, yüklenici konumda olan davalı kooperatifin üyesidir. Davacı; üyelikten kaynaklı yükümlülüklerini ifa ettiğini, davalıların kendisi konumunda olan diğer üyelere karşı tapu verme (devretme) yükümlülüğünü yerine getirdiğini, kura çekimi neticesinde kendisine düşen bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini bildirmiştir. Niza konusu edilen ... mahallesinde kain ...nolu daire mal sahibi ile yüklenici arasındaki paylaşıma göre, yüklenici kooperatife düşen daireler arasındadır. Kooperatifin çektirdiği kur'a neticesinde de davacıya tahsis edilmiştir. Kooperatifin diğer üyelere konut tahsisi yaptığı, davacının konutunun tapusunun mal sahibi tarafından devredilmemesi nedeniyle davacıya tapu devri yapılamadığı açıktır. Davacı, yüklenici olan kooperatifin halefidir. Tapuda hak talep edebilmek için yüklenicinin edinimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmesi gerekmektedir. Nizalı uyuşmazlıkta davacının halefi olan davalı kooperatifin (yüklenicinin) edimlerini eksiksiz yerine getiremediği (halen iskan alınmamıştır) belirlenmiştir. Öte yandan, yüklenicinin edinimini süresinde yerine getirmemesinden kaynaklı olarak Ankara 12. AHM'de dava açılmış, mahkemenin 2014/519 E., 2017/176 K. sayılı ilamı ile mal sahipleri lehine 222.214,00 TL. cezai şarta hükmedilmiştir. Bu ilam da nazara alındığında, nizalı dairenin, teminat niteliğinde olduğu görülmektedir. Bu durumda, davacı yararına tapu iptal ve tescil koşulları oluşmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece Mahkemesinin dava konusu taşınmazın teminat niteliğinde olduğu sonucuna nereden vardığını gerekçesinde açıklamadığını, davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 3. maddesinde hangi aşamalarda kaç dairenin verileceğinin düzenlendiğini, müvekkiline ait taşınmazın teminat niteliğinde olduğuna dair bir belirlemenin olmadığını,
Davalı arsa sahiplerinin kooperatifin hesaplarına haciz koydurarak iskân alma çalışmalarını engelledikleri hususunun mahkemece göz ardı edildiğini, yine mahkemece bilirkişi raporuna itirazlarının göz ardı edildiğini,
Müvekkilinin kooperatife karşı herhangi bir borcu olmadığını, davalı kooperatif tarafından eşitlik ve hakkaniyete aykırı olarak borcu olan üyelere tapu verildiğini, mahkemece bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmediğini, davalı kooperatifçe kat mülkiyeti kurulması aşamasında kendi adına tescil yapmadığını, kendi adına tescil yapmadan konutları kur'a ile ortaklarına dağıttığını, kooperatifin yapı kullanma izninin alınmasını müteakip ferdileşme işlemlerine başlaması ve en çok bir yıl içerisinde işlemleri sonuçlandırması gerekliliğine uymadığını,
Kooperatifin ferdileşme işlemlerinde edimlerini yerine getiren üyelere değil, banka kredisi almak isteyen üyelere öncelik verdiğini, edimlerini kendi kaynaklarından yapan üyelerin haksızlığa uğradığını,
Davalı kooperatif ile arsa sahipleri arasında devam eden davaların beklenmesi gerektiğini, kooperatifin iskân ruhsatını almayarak konutların mülkiyetini ortaklarına bu arada müvekkiline geçirmekte ihmalkâr davrandığını, müvekkili ve bir kısım ortakların mağdur edildiğini, ortakların hak ve vecibelerinde eşitlik ilkesine uyulmadığını, arsa sahiplerine karşı mükellefiyetlerin yerine getirilemediğini, çünkü tapularını alan ortakların geri kalan ödemeler ile borçlara karşı duyarsız kaldıklarını, nitekim 08.03.2018 tarihli genel kurulda borçları ve inşaatları devam eden kooperatifte aidat toplanmaması kararı alındığını,
Yapı kullanma belgesi olmayan yapının, kaçak bir yapı hükmünde olduğunu ve yapıda oturulmaması gerektiğini, davalı kooperatifin ferdileşme ile ilgili hukuki düzenlemelere uymadığını,
İskân alma çalışmalarının sonuçlanmak üzere olduğunu,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle mahkemece dava tarihindeki hukuki durum ve şartlar kapsamında değerlendirme yapılmasına, devam eden davaların sonuçlanması ve değişen şartlar itibariyle tekrar dava açılmasının mümkün bulunmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.'nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR :
1-HMK.'nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 44,40TL'nin mahsubuyla kalan 135,50 TL.'nin davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
12.04.2023 tarihinde, HMK'nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2023
Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ...
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır





Full & Egal Universal Law Academy