Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/196 Esas 2023/494 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/196
Karar No: 2023/494
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO: 2021/196 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO: 2023/494 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2019
ESAS NO: 2016/543 E 2019/483 K
DAVACILAR:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
YAZILDIĞI TARİH: 03/05/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine senede dayalı takip başlatıldığını, müvekkillerinin senetteki lehtar ve cirantalara borcunun olmadığını, bonoda lehtar olarak görünen .... Şti. ile ciranta olarak görünen .... Şti.'nin yetkililerinin aynı kişiler olduğunu, itiraz haklarının kısıtlanması için bononun anlaşmalı olarak ciro edildiğini, senet üzerindeki kaşenin müvekkili şirkete ait olmadığını, savcılığa şikayette bulunulduğunu, müvekkili ...'ın isminin senede sonradan eklendiğini belirterek müvekkillerinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, savcılık dosyasında yapılan imza incelemesi incelemesinde imzanın davacı ...'a ait olduğunun tespit edildiği, davacı vekilinin duruşmada imzaları kabul ettiği, davacının senedi 1 günlük oto kiralama karşılığında boş olarak verdiğini ve senedin sonradan davalı şirket yetkilisi tarafından doldurulduğunu iddia ettiği, ancak soruşturma dosyası kapsamında tutanak altına alınan whatsapp yazışmalarında davacının davalı şirket yetkilisinden borcunu ödemek için süre istediğinin görüldüğü, savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiğini, karara yapılan itirazın reddedildiğini, senedin davalı şirket yetkilisi tarafından iradesi hilafına doldurulduğu yönündeki iddiasının yazılı delillerle ispat edemeyen davacının yemin teklif hakkını kullandığı, davalının yemini eda ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan 1 günlüğüne araç kiraladığını, karşılığında imzalı boş senet verdiğini, davalının savcılıkta senedi araç kiralama nedeniyle aldığını beyan ettiğini, senedi talil ettiğini, ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu, kaşenin müvekkiline ait olmadığını, müvekkili ...'ın isminin sonradan senede yazıldığını, kaşe dışında bu müvekkiline ait imzanın bulunmadığını, kaşe dışına atılan imza olmadığı için müvekkilinin sorumlu olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacıların senede dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Konya 3.İcra Müdürlüğünün 2016/7633 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesine göre, 15/08/2016 tarihinde davalı şirket tarafından davacılar aleyhine senede dayalı 17.550,00 TL asıl olmak üzere toplam 18.457,13 TL alacağın tahsili için kambiyo takibi başlatıldığı görülmüştür.
Takibe konu senedin yapılan incelemesine göre, senedin 25/05/2016 keşide tarihli, 10/06/2016 vade tarihli, 17.550,00 TL bedelli, malen ihdas nedenli, lehtarının .... Şti., borçlularının ..., ... .... Şti. Olduğu, borçlu şirket kaşesi üzerinde iki imza bulunduğu, lehtar cirosundan sonra ... ve davalı şirket cirosunun bulunduğu, senedin kambiyo vasfında olduğu anlaşılmıştır.
Ticaret Sicil Gazetesi yazı cevabından ve davalı şirket yetkilisinin savcılık beyanından senette lehtar olarak yer alan .... Şti.'nin unvan değişikliği yaptığı, yeni unvanının .... Şti. olduğu, bu durumda lehtar şirket ile son ciranta olarak görünen davalı şirketin aynı şirketler olduğu anlaşılmıştır.
TTK.nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK.'nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 678.maddesi gereğince, şirket yetkilisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 701 ve 702. maddeleri uyarınca, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekli değildir. Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olur. Özetle şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için, şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması yeterlidir. Her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde ise, yetkili temsilcinin sorumluluğundan bahsedilemez. Bir diğer ifade ile senetteki her iki imza da şirket kaşesi üzerine atılmışsa, burada artık aval olgusundan söz edilemez ( Emsal Hukuk Genel Kurulu'nun 05/10/2011 Tarih ve 2011/12-480 Esas, 2011/598 Karar sayılı kararı).
Dava konusu kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilen bonoda, keşideci davacı ..., ... .... Şti. olup, senedin çift imza ile düzenlendiği, senedin ön yüzündeki borçluya ait iki imzanın da şirket kaşesi üzerinde olduğu, kaşe dışında açığa imza atılmadığı görülmektedir. Senede imzayı atan ...'ın keşideci davacı ... .... Şti.'nin yetkili temsilcisi olması sebebiyle imzanın da şirket adına atıldığının kabulü gerekir. Bu durumda, takibe konu senet nedeniyle davacı ...'ın şahsen sorumlu bulunmadığı dikkate alındığında bu davacı yönünden davanın kabulüne ve taraflar arasında doğrudanlık bulunması nedeniyle senette şahsen imzası bulunmayan davacıya karşı takip yapılması kötüniyetli kabul edilerek kötüniyet tazminatına hükmetmek gerekirken bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı ve davalı senedin araç kiralama ilişkisi nedeniyle verildiğini kabul etmektedir. Bu durumda davacı şirketin senet nedeniyle borçlu olmadığını yazılı delille ispat etmesi gerekir. Davacı ispat yükümlülüğünü yerine getirememiş, davalı tarafa yemin teklif etmiş, davalı yemini eda etmiştir. Bu durumda davacı şirket yönünden davanın reddine yönelik verilen karar usul ve yasaya uygundur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf isteminin davacı şirket yönünden verilen kararın yerinde olması ancak davacı ... yönünden verilen kararın yerinde olmaması nedeniyle kısmen kabulü ile yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir durum olmadığından HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/543 Esas 2019/483 Karar ve 09/07/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacı ... .... Şti. yönünden davanın reddine,
Davacı ... yönünden davanın kabulü ile Konya 3.İcra Müdürlüğünün 2016/7633 esas sayılı dosyasında takibe dayanak 25/05/2016 tanzim, 10/06/2016 vade tarihli 17.550,00 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
Hüküm altına alınan 17.550,00 TL'nin %20'sine karşılık gelen 3.510,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı ...'a ödenmesine,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.198,84 TL harçtan peşin alınan 299,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 899,12 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 299,72 TL peşin harç olmak üzere toplam 328,92 TL'nin davalıdan tahsili ile davacı ...'a verilmesine,
d- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ...'a verilmesine,
f-Davacı tarafından yapılan 195,00 TL tebligat ve posta gideri ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 595,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı ...'a verilmesine,
g- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
h-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan 100,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı ...'a verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK'nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 06/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ... e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."


Full & Egal Universal Law Academy