Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/184 Esas 2023/449 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/184
Karar No: 2023/449
Karar Tarihi: 30.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO: 2021/184 (ESASTAN RET )
KARAR NO: 2023/449
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/10/2020
ESAS-KARAR NO: 2019/359 E 2020/582 K
DAVACI: ... (T.C....)
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
YAZILDIĞI TARİH: 18/04/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine senede dayalı icra takibi başlattığını, müvekkili ile davalının 06/04/2000 tarihine kadar şirket ortaklığı yaptıklarını, davalının şirket hissesini o tarihte davacının eşi olan ...'a devrettiğini, davalının şirketin vergi borcunu ödediğini, müvekkilinin bu ödeme karşılığında davalıya imzalı boş senet verdiğini, müvekkilinin davalıya ait şirkette çalışırken maaşından kesinti yapılmak suretiyle borcun ödendiğini, müvekkili ile davalının arasının bozulmasından sonra senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurularak takip başlatıldığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borç karşılığında senedin verildiğini, davacının iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının iddialarını yazılı delille ispat edemediği, yemin teklif hakkını da kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, tanıkların dinlenmediğini, SGK ve banka kayıtlarının istenmediğini, banka kayıtları incelenmiş olsa idi senette yazılı bedelin gönderilmediğinin ortaya çıkacağını, senedin düzenlenme tarihinde davalının müvekkilinin işçisi olduğunu, işçisinden bu miktarda borç almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, icra hukuk mahkemesi ve savcılık dosyalarının akıbeti beklenmeden karar verildiğini, açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan soruşturmanın devam ettiğini, senedin şirket ortaklığından kaynaklı cüzi vergi borcunun davalı tarafından ödenmesi nedeniyle 2000 yılında verildiğini, müvekkilinin davalının şirketinde sigortalı olarak çalışırken maaşından kesinti yapılmak suretiyle borcun ödendiğini, tarafların arasının bozulması üzerine kötüniyetli olarak senedin müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında doldurularak takibe konu edildiğini, senedin müvekkilinin elinden çıktığı sırada sadece imza olup kambiyo vasfını taşınamadığını, kriminal inceleme ile tanzim tarihi itibariyle senedin unsurlarını taşımadığı ve sonradan doldurulmak suretiyle tahrifat yapıldığının anlaşılacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, senede dayalı takip nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senede dayalı takip nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak senedin yapılan incelemesine göre, senedin 11/05/2015 keşide tarihli, 20/06/2016 vade tarihli, 300.000,00 USD bedelli, nakden kayıtlı olduğu, keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu, senedin kambiyo vasfında olduğu görülmüştür.
Dava konusu senede dayalı olarak başlatılan Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 2019/3489 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesine göre, 12/03/2019 tarihinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 300.000,00 USD asıl alacak olmak üzere toplam 349.919,18 USD alacağın tahsili için kambiyo takibi başlatıldığı görülmüştür.
Davacının aynı iddialarla ilgili açtığı borca itiraz davasında Ankara 7.İcra Hukuk Mahkemesinin 23/05/2019 Tarih, 2019/370 Esas, 2019/458 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bam 18.Hukuk Dairesinin 12/04/2021 Tarih, 2019/1737 Esas, 2021/713 Sayılı Kararı ile istinaf isteminin reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının şikayeti üzerine davalı hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan yapılan soruşturma sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davalının cezalandırılması için iddianame düzenlendiği, Ankara 64.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25/03/2022 Tarih, 2021/495 Esas, 2022/257 Karar sayılı kararı ile davalı ... hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 18/04/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı takibe konu senedin vergi borçları nedeniyle davalıya imzalı ve boş olarak verildiğini, borcun davalıya ait şirkette işçi olarak çalışmaktayken maaşından yapılan kesinti ile ödendiğini, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ileri sürmüştür. Takibe konu senet kambiyo vasfında olup TTK.nın 778/2-f. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı miktar, vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur. Davacı senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ve ödendiğini yazılı delillerle ispat edememiştir. Sgk ve senet bedelinin davalı tarafından davacıya gönderilmediğine ilişkin banka kayıtlarının celp edilmesi mevcut durumu değiştirmeyecektir. Senet miktarı itibariyle HMK 201.maddesi uyarınca tanık dinlenmesi de mümkün değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 30/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."


Full & Egal Universal Law Academy