Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/178 Esas 2023/489 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/178
Karar No: 2023/489
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/178 - 2023/489
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO: 2021/178 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO: 2023/489 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2019
ESAS NO: 2018/301 E 2019/568 K
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
YAZILDIĞI TARİH: 03/05/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya sattığı malların bedellerinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe ve borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek takipte talep edilen 41.705,37 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerine göre takipte talep edilen asıl alacak miktarı kadar alacaklı olduğu, davalının takibe konu satım faturalarını BA formu ile Vergi Dairesine bildirdiği, takibe konu 4.838,00 TL bedelli vade farkı faturasını ise bedeli 5.000,00TL'nin altında olması nedeniyle bildirmediği, davacının vade farkı faturası nedeniyle alacaklı olduğunu ispat edemediği, yemin teklif hakkını kullandığı, davalının yemini eda ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve takipte talep edilen 41.705,37 TL'den 4.838,00 TL vade farkı faturası bedelinin mahsubu ile toplam 36.867,37 TL alacak üzerinden takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik itirazların dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, davalının faturaya itiraz edilmemesinin fatura içeriğinin kabul edildiği anlamına gelmez şeklindeki beyanının ikrar niteliğinde olduğunu, vade farkı faturası nedeniyle müvekkilinin alacaklı olduğunu, faturanın tebliğine ilişkin kargoya yazı yazılması talebinin haksız yere red edildiğini, müvekkilinin yemin teklif hakkını kullanmaya zorlandığını, yemini davalı şirket yetkilisi değil kargoyu alan kişinin etmesi gerektiğini ileri sürerek reddedilen miktar yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Kayseri 8. İcra Müdürlüğünün 2017/16866 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesine göre, 08/11/2017 tarihinde davacı alacaklı .... A.Ş. tarafından davalı borçlu .... Tic. Ltd. Şti. aleyhine cari hesap ve faturalara dayalı 41.705,37 TL asıl alacak 4.316,63 TL işlemiş faiz toplam 46.022,00 TL alacağın tahsili istemi ile İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2017/36671 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacı alacaklı tarafından yetki itirazının kabul edilmesi üzerine dosyanın Kayseri İcra Müdürlüğüne gönderilerek yukarıda belirtilen esasa kaydedildiği, davalı borçlunun gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takibe dayanak 4 faturanın yapılan incelemesine göre; 30/06/2016 tarihli, 4.838,00 TL tutarlı, 12/08/2016 tarihli 13.836,33 TL tutarlı, 12/08/2016 tarihli 11.417,79 TL tutarlı ve 24/03/2017 tarihli 13.897,90 TL tutarlı olduğu, 4.838,00 TL bedelli faturanın vade farkına ilişkin olduğu ve bu fatura nedeniyle davacı alacaklının icra takibinde 2.553,35 TL bakiye alacak talebinde bulunduğu, diğer faturaların mal satımına ilişkin olduğu görülmüştür.
Somut olayda, davacının davalı aleyhine 4 adet faturaya dayalı alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, faturalardan 3 tanesinin mal satımına 1 tanesinin vade farkı alacağına ilişkin olduğu, davalının kesin süreye rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerine göre 4 fatura nedeniyle takipte talep edilen 41.705,37 TL kadar alacaklı olduğunun tespit edildiği, mal satımına ilişkin 3 adet faturanın davalı tarafından BA formu ile Vergi Dairesine bildirildiği, bu faturalar yönünden mal tesliminin kanıtlanmış olduğu, vade farkı faturasına konu alacak yönünden ise ispat yükünün halen davacı üzerinde bulunduğu, davacının taraflar arasında vade farkına ilişkin sözleşme veya teamül bulunduğunu ispat etmesi gerektiği, faturanın tebliğ edilmiş olması ve itiraza uğramamasının tek başına vade farkı alacağını ispata yeterli olmadığı, davacının yemin teklif hakkını kullanması üzerine davalı tarafın usulen yemin ederek taraflar arasında vade farkına ilişkin sözleşme ve uygulama bulunmadığını beyan ettiği, bu durumda mahkemece satıma ilişkin faturalar nedeniyle davacının alacaklı olduğu, vade farkı faturasına ilişkin alacağın ispat edilemediği yönündeki kabulün yerinde olduğu, ancak takibe konu 3 adet satım faturasının 39.152,02 TL, 1 adet vade farkı faturasının 4.838,00 TL olmak üzere fatura bedellerinin toplam 43.990,02 TL iken davacının vade farkı faturası nedeniyle bakiye 2.553,35 TL talepte bulunarak 41.705,37 TL alacak için takibe giriştiği ve vade farkı alacağının ispatlanamadığı dikkate alındığında 39.152,02 TL asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmediği gibi davacı dava dilekçesinde açıkça sadece asıl alacak üzerinden itirazın iptalini talep ettiğini açıklaması ve asıl alacak üzerinden dava harcını yatırmasına rağmen işlemiş faiz yönünden temerrüdün oluşmadığı gerekçesine yer verilmesi de doğru olmamış, davacının istinaf itirazlarının kabulü ile yapılan yanlışlığın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemesi nedeniyle HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/301 Esas 2019/568 Karar ve 19/06/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2017/13866 Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptali ile 39.152,02 TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına,
İtirazın iptaline karar verilen 39.152,02 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
İtirazın iptaline karar verilen 39.152,02 TL asıl alacağın takdiren %20'sine karşılık gelen 7.830,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine,
b-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.674,47 TL karar harcından peşin alınan 482,12 TL harcın mahsubuna bakiye 2.192,35 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
c- Davacı tarafından yapılan 194,50 TL posta ve tebligat giderleri ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 894,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 839,74 TL'si ile 35,90 TL başvurma harcı, 482,12 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.357,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
d- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
e- Davalı tarafından yapılan gider olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
f- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen kısım üzerinden hesap ve taktir olunan 2.553,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
g-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan 40,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK'nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 06/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır




NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."


Full & Egal Universal Law Academy