Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/838 Esas 2023/334 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/838
Karar No: 2023/334
Karar Tarihi: 13.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO: 2020/838 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO: 2023/334
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2019
ESAS-KARAR NO: 2019/167 E 2019/831 K
DAVACI:
VEKİLİ: Av. ...
...
DAVALI: ... TCK: -...
...
VEKİLİ: Av. ...

DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 13/03/2023
YAZILDIĞI TARİH: 03/04/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, tarafların ... devri konusunda anlaştıklarını, Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2014/9788 sayılı dosyasında icra takibine konu 17/01/2012 tarihli protokolün imzalandığını, davalının protokolün imzalandığı tarihte 25.000,00 TL, daha sonra da alacağın tamamını tahsil etmesine rağmen, protokolün devamındaki 7.000,00 Euro aldığına ilişkin imzalı bölümü katlayıp, fotokopisini çekmek suretiyle protokole dayalı icra takibi yaptığını, davalının alacaklarının haczedilmesinin önüne geçebilmek için önlem aldığını ve muvazaalı olarak 3. kişiye senet verdiğini, davacının protokol gereği ödemesi gereken borçlarını davalının gösterdiği kişilere iyi niyetli olarak ödediğini, davalıya yardım etmek için borcundan fazla ödeme yaptığını belirterek davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, taraflar arasında protokol yapıldığını, davacı tarafın bu protokole mahsuben davalıya hiç bir ödeme yapmadığını, davacı tarafça yapılan ödemelerin de, dava konusu protokolle her hangi bir ilgisi bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacının Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/9788 takip sayılı dosyasından dolayı takip tarihi itibari ile 17.550,00 TL asıl alacak, 3.753,77 TL işlemiş faiz yönünden davalıya borçlu olduğu tespit edildiği belirtilerek bu miktar dışında kalan asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı olan 44.942,83 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkeme tarafından davalıya tebligat çıkarılarak ticari defterlerdeki kayıtların incelenmesini talep ettiklerini, defter ibrazdan kaçınılırsa iddianın ispat edilmiş sayılacağının ihtar edildiğini, fakat davalının 30.01.2012 tarihinde ticareti terk etmesi sebebiyle, bahsedilen döneme ait ticari defter bulunmadığı iddiasıyla defterlerini ibrazdan kaçındığını ve böylece iddianın ispat edilmesine rağmen davanın kabulüne karar verilmediğini, 02.06.2016 tarihli bilirkişi raporunun 5. sayfasında da beş adet faturadan kaynaklı toplam 11.426,69 TL'nin davalı muhasebecisi tarafından sunulan kasa fişinde tahsil edildiği görünmesine ve kapalı faturanın bedelinin tahsil edildiği anlamına gelmesine rağmen, davacının borçlu olmadığı bedelin hesaplamasında hesaba dahil edilmediğini, davacıya gönderilmiş bir ihtarname ve dosyada davacının borcunu ödemede temerrüte düştüğüne ilişkin hiçbir belge bulunmamasına rağmen zaten ödenmeyen bir borç için ve temerrüt oluşmamasına rağmen temerrüt faizine hükmedildiğini, taraflar arasında imzalanan 17.01.2012 tarihli protokole göre, peşin ödenmesi gereken 25.000,00 TL ödenmemiş olsa idi davalının devir işlemlerine devam etmeyeceği iddialarının da mahkeme tarafından dikkate alınmadığını,
Katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili;
Davacının protokol hükümlerine göre ödeme yaptığına dair beyanının yalnızca bir iddiadan ibaret olduğunu, davacı tarafın ödemeye ilişkin yasal geçerliliği olan hiçbir belge sunamadığını, ispat külfetinin ödeme iddiasında bulunan davacı tarafta olduğunu, borca karşılık yapılan ödemenin alacaklıya ya da para tahsiline yetkili elemanına veya alacaklının talimatı ile 3. bir kişiye yapıldığını kanıtlamakla yükümlü olduğunu, oysa davacı tarafın iddialarını ispat eden herhangi bir yazılı belge sunamadığını, davalının hiçbir somut delile dayanmadan, kötü niyetli ve haksız olarak ileri sürdüğü beyanlar doğrultusunda ilk derece mahkemesinin, eksik inceleme yaptığını, sadece inceleme yapan bilirkişilerin raporları üzerinden ve davalı tarafın beyanları üzerinden hüküm kurduğunu, delilleri yeterince incelenmeden, kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan eczanenin devrine ilişkin protokolden dolayı davacının davalıya borcu bulunup bulunmadığına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; iş yeri devrine ilişkin protokolden kaynaklı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/9788 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının ... ve borçlunun ... olduğu, toplam 66.246,60 TL'nin tahsilinin istendiği, borcun dayanağı olarak 17/01/2012 tarihli protokolün gösterildiği ve takibin kesinleştiği görülmüştür.
Takibe dayanak 17/01/2012 tarihli protokol incelendiğinde, protokolün dava konusu eczanenin devri ile alakalı olduğu, eczanenin devir parasının toplam 45.000,00 TL olduğu ve protokol tarihinde ...’a 25.000,00 TL ödeneceği, geriye kalan 20.000,00 TL'nin en geç protokol tarihinden bir ay içerisinde ödeneceği, devir parasına eczanenin bütün demirbaşlarının dahil olduğu, tarafların tek taraflı olarak protokole uymadığı takdirde 10.000,00 TL para cezasını ödeyeceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2014/1036 Esas, 2014/1168 Karar sayılı dosyasında; dosyamız davacısı alacaklı tarafından borçlunun Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/9788 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın kaldırılması talep edilmiş, Mahkemece borçlunun yaptığı itirazın kaldırılmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/03/2017 tarih 2015/17 Esas, 2017/76 Karar sayılı ilamında davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 05/07/2018 tarih, 2017/1565 Esas, 2018/1154 Karar sayılı ilamı ile uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından çözülmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiştir.
Davacı yanca taraflar arasındaki 17.01.2012 tarihli protokol kapsamında tüm ödemelerin yapıldığı ve protokol nedeniyle borçlu olunmadığı istemi ile iş bu dava açılmış, protokol örneği ile birlikte bir kısım ödeme belgeleri dosya kapsamına sunulmuştur. Davalı tarafından ise söz konusu protokol kapsamında hiçbir ödemenin yapılmadığı, takipte gösterilen kadar alacaklı olduğu iddia edilmiştir. Ayrıca davalı asil görevsiz mahkemede 01.03.2016 tarihli celsede davacı tarafından ibraz edilen protokol altındaki iki kalem halinde toplam 7000 Euro ödeme ile ilgili de beyanda bulunmuştur. Dava dilekçesinde davacı yanca yemin deliline dayanıldığı gibi davalı vekili tarafından süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde de yemin deliline dayanılmıştır.
Davalı yan ticari defterleri yargılama sırasında incelenmemiş ise de davalı yan ticari defterlerine davacı tarafından dava dilekçesi ile birlikte münhasıran delil olarak dayanılmadığından davalı tarafından ticari defterlerin sunulmaması nedeniyle ödeme iddiasının ispat edildiğine ilişkin savunması yerinde değildir.
İspat yükü üzerinde olan davacı yanca ödeme iddiasının ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı yanca bu hususta dosya kapsamına protokol ve bir kısım ödeme belgeleri ibraz edilmiştir. Ödeme belgelerinin bir tanesinin senede ilişkin olduğu, bir kısmının dava dışı 3. Kişilere yapılan ödemeler olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu ödeme belgeleri davalı yanca kabul edilmemektedir. Davacı tarafından bu ödemelerin davalının talebi ile 3. kişilere yapıldığı iddia edilmekte olup, mahkemece davacının bu iddiası üzerinde durulmaksızın ödeme belgelerinin hesaplamada esas alınması doğru değildir. Yine davacı tarafından iddia edilen kapalı faturalara ilişkin iddialar, protokol hükümleri, tarafların iddia ve savunmaları gözetilerek karar yerinde tartışılmamıştır. Dosya kapsamına sunulan ödeme belgelerinin mahkemece tek tek değerlendirilmesi ve sonrasında ise peşin ödeme iddiası dışındaki tüm ödeme iddiaları ile ilgili olarak gerekirse yemin hakkının bulunduğu husususu gözetilmeksizin, hakimlik mesleğinin gerektirdiği bilgi ve tecrübe ile çözümlenebilecek bir hususta ödeme belgelerinin geçerliliği noktasında bilirkişi raporu ile yetinilmesi doğru değildir.
Yine davacı tarafından sunulan protokolde yer alan 7000 Euro ödemeye ilişkin 01.03.2016 tarihli duruşma tutanağındaki davalı asil beyanları gözetilerek protokol tarihinden sonra yapılan ödemelerin başka bir hukuki ilişkiye ait olduğunu iddia eden davalıya ispat imkanı tanınarak gerektiğinde yemin hakkı hatırlatılmak suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, tarafların istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2019/167Esas, 2019/831Karar ve 18/12/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.'nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatıranlara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 13/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan...
e-imzalıdır


Üye...
e-imzalıdır


Üye...
e-imzalıdır


Katip...
e-imzalıdır




NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."


Full & Egal Universal Law Academy