Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/272 Esas 2023/502 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/272
Karar No: 2023/502
Karar Tarihi: 07.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO: 2020/272 (ESASTAN RET )
KARAR NO: 2023/502
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: DR. ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2019
ESAS-KARAR NO: 2017/713 E - 2019/747 K
DAVACI : ...
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 14/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 07/05/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
ASIL DAVADA; Davacı vekili, müvekkili şirketin faturalardan doğan cari hesap alacağının tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/32328 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalı tarafından borca, faize, faiz oranına ve diğer tüm ferilerine haksız olarak itiraz edildiğini, davalının müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların hiç birine itiraz etmediğini, davalının borçlu olduğunun fatura, defter kayıtları ve sair belgeler ile sabit olduğunu belirterek, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkilinin 339.609,27TL alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA; Davacı vekili aynı iddialarla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/32135 esas sayılı dosyası ile davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkilinin 22.827,80 Euro alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili asıl ve birleşen davada vermiş olduğu cevap dilekçelerinde; müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla- takas mahsup talepleri uyarınca davacı şirketin ayıplı mal teslimi nedeniyle doğan müvekkili şirket zararlarının hesaplanması halinde müvekkili şirketin alacaklı durumda olduğunun tesip edileceğini, dolayısıyla başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin 10 yıldır ürettiği ön ödemeli sayaçlarında ....’nin (“Davacı Şirket”) ... kartının kullanıldığını, davacı şirket tarafından da bilindiği üzere davacı şirketin tedarikçi olarak tek firma olduğunu, 10 yıl boyunca kullanılan kartlarla ilgili sahadan ciddi bir arıza dönüşü olmadığını, ancak son zamanlarda davacı Şirket tarafından gönderilen kartların teknik özellikleri müvekkili şirket siparişleri ile örtüşmediğinden ve çoğunluğu arızalı olduğundan kartlarla ilgili büyük problemler yaşandığını, bu kapsamda 2016 Haziran ayında mevcut çipte tedarik sorunu yaşadığı iddia edilerek bir çip değişikliğine gidildiğini, sonrasında kartlarla ilgili ardarda ciddi sorunlar yaşandığını, öncelikle kart ile terminal (sayaç) arasındaki haberleş me mesafesi ciddi kısaldığını ve sahada binlerce sayaçtan olumsuz geri bildirim alındığını, davacı şirketin geç ve arızalı teslimleri nedeniyle müvekkili şirkete çalıştığı firmaların geç ödeme yapması da müvekkili şirketin zararını daha da artırmakta olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete borcu olmadığı gibi müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu, uyuşmazlık konusu alacak likit bir alacak olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden %20 oranında icra inkar tazimantı talep edilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine, somut olayda kötüniyet tazminatının şartları oluştuğundan icra takibine konu alacağın %20'sinden az olmamak üzere davacı şirket aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarında davalı işyerinde örnek olarak getirilen kart üzerinde yapılan incelemede; kartlarda anten - manyetik zayıflık sebebiyle sayaçlarda okuma sorunu oluşturulduğunun görüldüğü, kartların arızalı olduğunun değerlendirildiği, arıza kartların girdi muayene, kabul aşamasında test edilirken davalı firma tarafından fark edildiğinin anlaşıldığı, ayıbın gizli ayıp olduğu değerlendirilerek, davalı firmanın davacı firmaya bu konu hakkında bilgilendirme yaptığına dair herhangi bir bilgi - bulguya ulaşılamadığı, ayrıca davalı tarafından davacı adına arızalı kartlar ile ilgili herhangi bir fatura tanziminin de söz konusu olmadığı, 2017/713 esas sayılı asıl dava kapsamında davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre, davalı tarafından davacı adına ayıplı mal adı altında herhangi bir faturanın tanzim edilmediği, bu itibarla ayıp ihbarının bulunmadığı, bu çerçevede, davacının davalıdan 18.10.2017 takip tarihi itibariyle 79.163,00 EURO alacaklı bulunduğu, davacının söz konusu alacağını takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede takipteki faiz oranı talebi üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, 2017/711 esas sayılı birleşen dava kapsamında davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre, davalı tarafından davacı adına ayıplı mal adı altında herhangi bir faturanın tanzim edilmediği, davacının davalıdan 18.10.2017 takip tarihi itibariyle 22.443,25 EURO alacaklı bulunduğu, davacının söz konusu alacağını takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede takipteki faiz oranı talebi üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu anlaşıldığından, asıl dava yönünden davacının itirazın iptali davasının kabulüne, birleşen dava yönünden davacının itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, takip ve dava konusu alacak likit olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden asıl ve birleşen dava yönünden davacı yararına icra inkar tazminatı, davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği belirtilerek;
- Asıl dosyada davacının itirazın iptali davasının KABULÜNE, Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2017/32328 esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının İPTALİ ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin DEVAMINA,
Takip ve dava konusu alacak likit olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına,
-Birleştirilen Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/711 esas sayılı dosyasında davacının itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜNE, Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2017/32135 esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının KISMEN İPTALİ ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin 22.443,25 EURO asıl alacak üzerinden DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Takip ve dava konusu alacak likit olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden davacı yararına icra inkar tazminatı, davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Alacak iddiasının dayanağı olan ürünlerin gizli ayıplı olduğu, 06.09.2017 tarihli Girdi Muayene ve Deney Raporunun düzenlendiği tarihte kabul aşamasında yapılan testlerde bu durumun fark edildiğinin tespit edildiği, müvekkili şirketin göndermiş olduğu Ankara 38. Noterliğinin 03.08.2017 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamede de açıkça ayıplı ürünler nedeniyle yaklaşık 450.000 USD zararlarının olduğu bu kapsamda davacı tarafın talep ettiği 100.000 Euro’nun mahsup edilerek fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı olduğunun açıkça ifade edildiği, müvekkili şirketin gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çalıştığı kurum, kuruluş ve firmalardan kartların bozuk ve geç gelmeye devam etmesi halinde artık müvekkil şirketle çalışmaya devam etmeyecekleri yönünde bildirimler alındığı, Müvekkil Şirketin ihracat yaptığı firmalar ise müvekkil şirketin teknik personelinin de olduğu bir ekip tarafından kartlar test edilmeden teslim alınmadığı için müvekkili şirketin maliyetleri ve zararlarının artmaya da devam ettiği,

müvekkili şirket nezdinde davacı şirketten kaynaklanan nedenlerle uğradığı zararların boyutlarına bakıldığında müvekkili şirketin fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakları saklı kalmak ve hiçbir şekilde borcu ve icra takibini kabul anlamına gelmemek kaydıyla; bir an için müvekkili şirketin davacı şirkete borcu olduğu şeklinde bir tespite varılması halinde dahi belirtmiş olduğu geç ve ayıplı mal teslimi nedeniyle müvekkili şirketin zararlarının takas edildiğinde –özellikle ticari defterlerdeki kayıtlar da esas alınarak- müvekkili şirketin huzurdaki davada borçlu değil tam aksine alacaklı konumuna geleceği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borcun kapsam ve miktarı ile ayıp iddiasının değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Asıl davaya konu Sincan Batı İcra Dairesinin 2017/32328 sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 79.163 Euro alacak için 18.10.2017 tarihli cari hesap alacağı hesap ekstresine dayalı olarak 18.10.2017 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, davalı tarafça borca süresinde itiraz edilip takibin durduğu görülmüştür.
Birleşen davaya konu; davacı alacaklı ... tarafından davalı borçlu ... A.Ş. hakkında Ankara Batı İcra Dairesinin 2017/32135 esas sayılı takip dosyasında 18.10.2017 tarihli 22.827,80 Euro tutarlı cari hesap alacağına ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, 22.11.2017 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davalı tarafından sunulan 06.09.2017 tarihinde hazırlanan ... numaralı Girdi Muayane ve Deney Raporunun; Tedarikçi Firmanın: "..., İrsaliye no: ..., Miktar:10.000 teknik detaylar kısmında; gelen smart kartlar şifre format kontrolünde şifreyi kabul ettiği, fakat sayaç üzerinden kontrol edildiğinde, kartların manyetik zayıflığından dolayı okumadığı (geçersiz verdiği) tespit edilmiştir. Bayilerin ve belediyelerin bu kartlar hakkında uyarılması gerekmektedir. Karar kısmında: Arge tarafından sorunlu kartların okuma yapması için devre üzerine lehimlenen kart okuyucunun header yönü değiştirilip kart okuyucunun biraz öne gelmesi ile kartların okumasında sorun olmayacağı belirtilmiştir. Arge ve Elektronik üretim tarafından yapılan testler sonucunda 10.000 adet olan bu kartların header yönü değiştirilmiş okuyuculu sıfır üretim sayaçlarda kullanılacağı, sahalarda header yönü değiştirilmemiş sayaçlarda kullanılmayacağı kararı alınmıştır. Sahadaki bayilerin ve belediyelerin bu kartlar hakkında uyarılması gerekmektedir. Yeni kartların header yönü değiştirilmemiş arıza değişimine gelen sayaçlarda kullanılmaması gerekmektedir. Bu kartlar farklı renkte (Turuncu) renkte boyanarak ilgili birimlere haber verilmiştir. "şeklinde olduğu görülmüştür.
03.08.2017 tarih ... sayılı ihtarnamede; ... AŞ tarafından ... AŞ'ye ön ödemeli sayaç kartlarının arızalı-bozuk-ayıplı çıkması ve geç teslimler nedeniyle uğradığı zararın ödenmesinin istenildiği görülmüştür. "04.08.2016 tarihli sevkiyat işleminde 16181 adet kart teslim alınmıştır. Bu sevkiyatın tamamıyle yeni chip ve güncel olmayan yazılımla yapıldığı anlaşılmaktadır. Müşterilerine gönderdiği 16181 adet arızalı kart bulunmaktadır...." içeriklidir.
Davacı tarafça davalıya karşı cari hesap alacağına dayalı icra takibi yapıldığı; davalı yanın satışa konu kartlarda ayıp iddiasında bulunduğu, bu ayıbın ilk olarak 06.09.2017 tarihinde düzenlenen Girdi Muayane ve Deney Raporu ile belirlendiğini belirttiği, ancak davalı tarafça 03.08.2017 tarihli ihtarnamede bir ayıp ihbarı yapıldığı belirtilmişse de davalı tarafın ayıbın tespit edildiğini bildirdiği rapordan önceki tarihli bir ihtarname olduğu gibi bu ihtarnamenin davacı tarafa tebliğ edildiğine dair bir belge ve bilgiye de rastlanılmamıştır.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle kartlarda anten - manyetik zayıflı sebebiyle sayaçlarda okuma sorunu oluştuğu, kartların arızalı olduğunun değerlendirildiği, arıza kartların girdi muayene, kabul aşamasında test edilirken davalı firma tarafından fark edildiğinin anlaşıldığı, ayıbın gizli ayıp olduğu değerlendirilerek, davalı firmanın davacı firmaya bu konu hakkında bilgilendirme yaptığına dair herhangi bir bilgi - belgeye ulaşılamadığı, ayrıca davalı tarafından davacı adına arızalı kartlar ile ilgili herhangi bir fatura tanziminin de söz konusu olmadığı, asıl dava kapsamında davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 79.163,00 EURO alacaklı bulunduğu, birleşen dava kapsamında da takip tarihi itibariyle 22.443,25 EURO alacaklı bulunduğunun anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 23.198,71-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 7.399,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.799,2‬0-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairece yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 07/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan ...

Üye ...

Üye ...

Katip ...




NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."


Full & Egal Universal Law Academy