Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1456 Esas 2023/395 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1456
Karar No: 2023/395
Karar Tarihi: 20.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1456 - 2023/395
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO: 2020/1456 (ESASTAN RET )
KARAR NO: 2023/395
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
ESAS-KARAR NO: 2018/519 E 2020/426 K
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLLERİ:
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ: 20/03/2023
YAZILDIĞI TARİH: 03/04/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, ... ihalesini yaptığı ... ihtiyacı nedeniyle, 500 adet fotokapan alım işi için 4.12.2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme bitiş ve ürün teslim tarihinin 18.01.2018 olduğunu, bu çerçevede teklif edilen ürün için Türkiye Distribütörü ile irtibata geçilip siparişlerin verildiğini, firmanın da 07.12.2018 tarihinde yurt dışı firmaya sipariş verdiğini, ancak Distribütör firmanın davacıya gönderdiği 12.01.2018 tarihli yazısında ihaleye çıkılan ürünün yurtdışı üreticisi tarafından üretilmediğini ve artık üretilmeyeceğini, stoklarda olmadığını ürün teslimini yapamayacağını bildirdiğini, bunun üzerine davalıdan 120 günlük ek süre talep edilerek daha üst versiyonunu teslim etmek için talepte bulunduklarını, davalının ise ürün değişikliği talebini dikkate almayarak, sözleşmeyi feshettiğini, asıl alıcı olan ... bir üst modeli kabul edebileceğini davalı idareye ve davacıya bildirmesine rağmen davalının akdi feshetmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek sözleşmenin haksız feshinin tespitine, haksız fesih nedeniyle; davalı tarafından tahsil edilen 42.600,00 TL teminatın tahsil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, sözleşme bedeli olan 710.000,00 TL’nin %10’una tekabül eden 71.000,00 TL cezai şartın ve %o 1,89’una tekamül eden 1.341,90 TL fesih damga vergisinin iptaline, davalının haksız feshi nedeniyle yapılamayan iş nedeniyle mahrum kalınan karın tespitiyle şimdilik 5.000,00 TL’nin davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının sözleşme kapsamında taahhüt ettiği malı teslim etmediğini, daha üst versiyonun müvekkilinin servis sağlayıcılarıyla uyumlu olmadığını, sözleşmeye göre ek süre verilmesini gerektiren mücbir sebebin söz konusu olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davalının 28/09/2017 tarihli Oluru ile ... ihtiyacını karşılamak üzere 500 adet fotokapan alımı için ihale açıldığı ve katılan 4 şirketin verdiği tekliflerin değerlendirilmesiyle ihalenin en ucuz fiyat veren davacı üzerine kaldığı, bunun üzerine taraflar arsında 04/12/2017 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşme konusu malzemenin 500 adet fotokapan olduğu, sözleşme ekindeki listeye göre fotokapanın marka ve modelinin ... olduğu, teslim tarhinin 18.01.2018 olarak kararlaştırıldığı, 05/12/2017 tarihinde ise bu sefer dava dışı tedarikçi ... ile davacı arasında sözleşmenin yapıldığı ve malzemelerin 45 içinde yurtdışından ithalatının gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığı, gelinen bu aşamada 12/01/2018 tarihinde dava dışı ... AŞ, sözleşmeye konu marka ve modelin üretici firma tarafından üretilmediğini, stoklarda bulunmadığını ve artık üretilmeyeceğini davacıya bildirdiği, bu bildirim üzerine davacının davalıdan üst ve güncel teknolojiye sahip üretim ve ithalat süreçleri için 120 günlük ek süre talep ettiği ancak davalı kurumca bu talebin yerinde görülmediği ve neticede sözleşmenin feshedildiği, dava dışı tedarikçiye yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda ise fotokapanlarla ilgili ithalat yasağının bulunmadığı bilgisi verildiği, dosyada bulunan elektronik postaların incelenmesinden ise; sözleşme konusu modelin 2G üzerinden çalıştığı, 3G ve 4G hizmetleriyle ilgili modelin kamera sisteminin uyumlu olmadığı, ithalatçı firmanın 3G ve 4G sistemiyle çalışacak yeni kamera sistemleri önereceği, bunların da Nisan/Mayıs aylarında kullanılabileceğinin düşünüldüğü bilgilerinin verildiğinin tespit edildiği, tüm bu bilgiler ışığında dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ihtilafın, sözleşme konusu malzemenin artık üretilmediğinden hareketle malzemenin bir üst versiyonu teklif edildiği halde davalının sözleşmeyi feshetmesinde haklı olup olmadığı ve buradan çıkarılacak sonuca göre cezai şartın iptaliyle, teminatın iadesi koşullarının ve mahrum kalınan karın olup olmadığı noktasında toplandığı, TBK. göre sözleşmeye bağlılık ve sözleşme serbestisi ilkeleri bulunduğu, bu ilkelere göre sözleşmenin aynen uygulanmasının esas olduğu, sözleşmenin asli unsurlarından birinin de sözleşmenin konusu bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen malzeme alım sözleşmelerinin 5. maddesinin 2. paragrafında malzemelerin 18/01/2018 tarihinde davalıya teslim edileceğinin düzenlendiği, sözleşmenin ekinde de sözleşme konusu malzemenin ... olduğu açıkça belirtildiği, gerek anılan hüküm gerekse sözleşmenin bütünü dikkate alındığında tarafların sözleşme konusu malzemenin yerine üst versiyon dahi olsa başkaca malzemenin kabul edileceği konusunda mutabık kaldıklarına dair bir hükme yer verilmediği, bu kabule göre, anılan sözleşme yasa ve ahlaka da aykırı olmadığı için geçerli olup tarafların anayasası sayılan sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekeceği, bu durumda davacı tarafından sözleşme konusu dışında kalan bir malzemeyi davalı kuruma tekilf etmesi de teknik olarak yeni bir icap olup, davalının bu icabı kabul edip etmemesi de kendi takdirinde bulunduğu ve somut olayda da davalının bu icabı reddettiği, sözleşme konusu malzeme zamanında teslim edilmediğinden hareketle de sözleşmenin feshedildiği, zira davalıya önerilen yeni versiyonun ne zaman üretileceği ne zaman ithal edileceği hususunun da net olmayıp, davalı kurumun olanak veya altyapısının da bu versiyona uyumlu olup olmadığının da belirsiz olduğu, sözleşme konusu malzemenin süresinde davalıya teslim edilmediği, sözleşmede kararlaştırılmayan bir malzemenin davalı tarafından kabul edilmesi gibi bir yükümlülüğün davalıya yüklenemeyeceği, davacı tarafından teklif edilen versiyonun dahi ne zaman Türkiye’ye ithalinin gerçekleşeceğinin net olmaması ve sözleşme konusu malzemenin ithalatının yasaklanması gibi mücbir sebep olarak nitelendirilebilecek bir durumun somut olayda olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde davalının sözleşmeyi feshinin haksız fesih olarak nitelendiremeyeceği ve bu kabule göre de sözleşme gereğince cezai şartın tahakkuk ettirilmesinde ve tahsilinde teminatın da nakde çevrilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; teslim süresi içinde aynı marka ve ürünün bir üst modeli, ek bir bedel talep etmeden davalıya teklif edildiğini, asıl alıcı olan ... ilgili daire başkanlığının bir üst modeli kabul edebileceğini davalı idareye ve müvekkiline bildirildiğini, bütün bunlara rağmen davalının akdi feshetmesinin açık ve net bir şekilde hukuka aykırı olduğunu, ... bir üst modeli kabul ettiğini, davalının ...’nun teknik altyapısının uygun olup olmamasının ayrıca konuyla alakası bulunmadığı, gerekçenin bu yönüyle şekli olarak da hatalı bulunduğunu, eksik incelemenin bir ispatı olduğunu, asıl mesele kullanıcının ...’nün bir üst modeli kabul edeceğini belirtmesine , teklif tarihinde ...’nun bu teklifi ve süre uzatımını kabul etmesine rağmen davalının kabul etmeyerek bunu reddettiğini, şartname ve eklerinin sözleşmenin bir parçası olduğunu, müvekkili tarafından da imzalanması hasebiyle ,ve özellikle ihale mevzuatı ve teknik şartlar gereği kabul etmek zorunda olması nedeniyle sözleşmenin feshinin usulsüz olduğunu, ayrıca ithalatçı firmadan gelen yazışmalar, sunulan deliller kapsamında müvekkilinin bir üst model teklif ederken yine üst modelini üretiminin yapılacağının ispat edildiğini, bu sürenin verilmesi halinde ,ürünün süresi içinde verilmemesi halinde sözleşmenin davalı ... tarafından haklı feshinden bahsedilebilir olacağını, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davalı idare tarafından, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği burada varılacak sonuca göre teminat mektubunun ve cezai şart bedelinin iadesi ile kar mahrumiyeti talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle irat kaydedilen teminat mektubu bedeli ile tahakkuku yapılan cezai şartın iadesi ile kar mahrumiyeti talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle davalının sözleşmeyi fesih iradesinin Borçlar Kanunu anlamında objektif bir fiili imkansızlık halinden söz edilemeyeceği, davalı ile davacı arasındaki sözleşmenin feshedilmesinin davacının kontrolü dışında gelişen mücbir sebep olarak yorumlanamayacağı, bu durumda taraflar arasındaki sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığı zarar tazmininin koşullarının bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 20/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
e-imzalıdır


Üye
e-imzalıdır


Üye
e-imzalıdır


Katip
e-imzalıdır




NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."


Full & Egal Universal Law Academy