Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1127 Esas 2023/425 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1127
Karar No: 2023/425
Karar Tarihi: 21.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO: 2020/1127 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO: 2023/425
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2019
ESAS-KARAR NO: 2016/736 E- 2019/193 K
DAVACI: .
VEKİLİ: Av. ...
DAVALI:
VEKİLLERİ:
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/03/2023
YAZILDIĞI TARİH: 11/04/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu ve davalı-borçlunun keşideci olduğu ... Şubesi nezdindeki ... seri nolu 30/12/2015 keşide tarihli 101.575,00 TL bedelli çekin yasal süresinde ibraz edilmediğini, bu nedenle çek ile ilgili sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak Ankara 32. İcra Müdürlüğü'nün 2016/16849 sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi yaptığını, borçlunun itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının Ankara 32.İcra Müdürlüğü'nün 2016/16849 sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili,müvekkili aleyhine yapılan takipte davacının iddia ettiği gibi ... lehine 101.575,00TL'lik çek düzenlendiğini, çek bedelinin kendilerine ödendiğini, ödemenin ileri tarihli bir çek verilerek karşılandığını, çekin kendilerine iade edileceğini bildirilmesine rağmen gönderilmediğini, aradan geçen süre sonrasında teslim edilmeyen çekin bankaya ibraz süresi tamamlanmakla bu kez ilamsız takibe konu edildiğini, çekin yerine verilen çekin tahsiline ilişkin müvekkili tarafından düzenlenen belgede davacının imzası olduğunu, bu belgenin ilişkiye dair en önemli kanıt olduğunu, ... ile aralarında ihtilaf çıkması söz konusu olunca davacının müvekkiline verilmeyen bu çek ile ilgili hak iddiasında bulunduğunu ve bu kez sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını, bankaya ibraz edilmeksizin uzun süre beklenilerek davalı tarafça yenilenen borç ilişkisine dayalı tahsilat makbuzu altında imzası bulunmasına rağmen önceki çekin takibe konulmasının haksız bulunduğunu ve kötüniyetli olduğunu bildirerek davanın reddine, davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir .
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, çekin yasal süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle çeke dayalı kambiyo hukukundan doğan hakları yitirdiği, davacı yanın elindeki yazılı belge niteliğinde bulunan çekin usulüne uygun biçimde yetkili hamili olması halinde haklarını davalıya karşı ileri sürebileceği, davalının savunmasının da yine çekin yenilendiği ve eski çekin alınmasının firmadan unutulduğu şeklinde olduğu, mahkemece takip dayanağı çekin (yazılı belgenin) davalı keşideci tarafından imzalanmış olmasına dayanılarak ve ispat yükünün de fiilen davalıya yükletilmesiyle sonuca gidilemeyeceği, lehtar ve ciranta konumunda olan dava dışı şirketlerin ortağı ve müdürü sıfatını haiz davacının davalı ile bu şirketler arasındaki çekin yenilenmesi olgusundan haberdar olmadığının kabul edilemeyeceği gibi şirket ortağının ortağı bulunduğu şirketten kendi lehine borçlandırıcı işlem yapma yasağına aykırı biçimde işlem de yapamayacağı nazara alındığında davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı biçimde dahi keşideciye karşı bu yazılı belgeden kaynaklı olduğunu beyan ettiği haklarını ileri süremeyeceği, davacının kötüniyetle dava açtığı ve ağır kusurlu bulunduğu hususları da kanıtlanamadığından davalının tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın REDDİNE, davalı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; 30.12.2015 vade tarihli ... seri numaralı, 101.575,00-TL bedelli çekin ödenmediğini bu yüzden TTK'nın ilgili hükümlerince sebepsiz zenginleşme davası açarak alacağın tahsilini talep ettiği davada, davalı taraf savunmalarında, müvekkile ciro edilen 30.12.2015 vade tarihli ... seri numaralı, 101.575,00-TL bedelli çekin süresinde ödenemeyeceğinden bahisle, bu çek yerine 04.03.2016 vade tarihli ... seri numaralı 101.575,00-TL bedelli çeki dava dışı ... Şirketi adına tanzim ettiği ve bu çekin 11.03.2016 tarihinde ödendiği bu yüzden ... seri numaralı çekin bedelsiz kaldığını iddia ettiği, davalı tarafın savunmasının borcun yenileme yoluyla sona erdiği yönünde olduğu, davalı tarafın mevcut savunmasının hukuki niteliği itibariyle 6098 Sayılı TBK madde 133 delaletiyle borcun yenilenmesi savunması olduğu, yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olacağı, özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmayacağı, yenileme iddiasında olanın bu iddiasını ispat ile yükümlü olduğu, kural olarak açık bir anlaşma olmadıkça salt yeni senet düzenlenmesinin yenileme anlamına gelmeyeceği, davalı yeni tarihli çek vermiş olmasına rağmen eski tarihli çekten ibraz süresi sonrası caymamış olması, ileri tarihli çek nedeniyle 66 günlük vade farkının müvekkiline ödenmemiş olması, davalı tarafın müvekkiline son çeki ödedikten sonra borcunun olmadığına yönelik ibraname almamış olması, kambiyo senetlerinin illetten mücerret evraklar olması nedeniyle, taraflar arasında gerçekleşmiş olan birden fazla hukuki ve ticari işin olduğu dikkate alındığında, 23.03.2015 tarihli zeyilnamede bilgileri olmayan ... seri numaralı çekin, ... seri numaralı çek yerine verilmek suretiyle çekin bedelsiz kaldığının ispatının ancak yazılı delille mümkün olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece eksik incelemeye dayalı karar verilip verilmediği uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 32.İcra Müdürlüğünün 2016/16849 sayılı takip dosyasında, davacı-... tarafından davalı-... AŞ aleyhine 101.575,00 TL tutarlı 30/12/2015 keşide tarihli çek (TTK 732.md dayalı) dayanak yapılmak suretiyle davacı-alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 01/09/2016 tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin 02/09/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde alacağın tamamına itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
Takibe dayanak çekin keşidecisi-davalı ... AŞ, lehdarı-dava dışı ... Ltd.Şti, ... seri nolu, 101.575,00 TL tutarlı olup, lehdar ... Şirketi tarafından dava dışı-...Ltd.Şti ye ciro edildiği, adı geçen şirketin de davacı-...'e ciro ettiği anlaşılmaktadır.
Hamil olan davacı zaman aşımına uğramış çek nedeniyle TTK 732 maddeye dayalı olarak takibe konu çek bedelini keşideci davalıdan talep etmektedir.
Davalı taraf ise savunmasında 30.12.2015 tarihli ... seri nolu ... Limited Şirketi lehine 101.575,00TL'lik çek düzenlediğini, akabinde aynı borca istinaden 04.03.2016 tarihli 382715 numaralı ... Limited Şirketi lehine 101.575,0 TL'lik çek düzenlediğini çek bedelinin kendilerine ödendiğini, Müvekkilinin ... Şirketine ait borcunu kendilerine daha ileri tarihli bir çek vererek ödediğini fakat aradaki samimi ticari ilişkiye dayanarak dava konusu çekin kendilerine gönderileceği söylenmesine rağmen iade edilmediğini ve takibe konulduğunu bildirmiştir.
Bilindiği üzere TTK 732.madde gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükü davalı keşidecidedir. Davalı keşideci dava konusu çekin yenilendiği, yeni çekin ise ödendiğini savunmuştur. Yeni çekin ödenmesi konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf yenilemeyi kabul etmemekte, dava konusu çekin ise ödenmediğini iddia etmektedir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin ticari defterlerinin incelendiği ve dava dışı ... Şirketinin davalı şirketle girdiği ticari ilişki kapsamında 1.218.520 TL'lik fatura tanzim etmiş olduğu, buna karşılık davalı şirket tarafından çek ve nakit olarak 1.340.095TL'nin ödendiği kesilen faturaya nazaran daha fazla ödeme yapılmış olmakla davaya konu çekten dolayı davacının alacaklı olamayacağı bildirilmiştir.
Dosya kapsamına göre dava dışı lehtar ... Şirketi ile davalı keşideci ... Şirketi arasında eser sözleşmesi olduğu, dava konusu çekin bu kapsamda verilen çeklerden biri olduğu, bu çekin ödenmediği, ancak davalı tarafça verilen diğer çekin ödendiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan hamil olan davacının hem lehtar şirketin yetkilisi hem de arada ciro eden ...Şirketinin yetkilisi olduğu, davalı keşideci ile dava dışı lehtar arasında tek ticari ilişki bulunduğu, davalı keşidecinin dava konusu çek yerine diğer çekin borcun yenilenmesi üzerine verildiği olgusunu ispat etmesi gerektiği, bu kapsamda davalı keşidecinin ticari defterlerinin incelendiği, davacı tarafın defterlerini ibraz etmediği, dava dışı ... Şirketi'nin defterlerinin incelenmediği, ispat yükü üzerinde olan davalı taraf olup, sebepsiz zenginleşmediği savunmasını dava konusu çekin yenilendiği iddiasına dayandırdığına göre mahkemece davalı şirketle birlikte dava dışı lehtar ... Ltd. Şti'nin ticari defter ve belgeleri de incelenip değerlendirilerek, sonucuna göre de davacının hem ... Şirketinin hem de çeki kendisine ciro eden ... Şirketinin yetkilisi olduğu, bu şirketlerin mali durumunu ve dava konusu çekin yenileme suretiyle ödenip ödenmediğini bilebilecek durumda bulunduğu hususu da nazara alınmak ve yemin delilini bildiren davalıya bu hususta yemin delili de hatırlatılarak sonucuna göre hüküm kurulması gereklidir.
Açıklanan nedenlerle dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/736 Esas, 2019/193 Karar ve 26/03/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.'nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 21/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan ...

Üye ...

Üye ...

Katip ...



NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."


Full & Egal Universal Law Academy