Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/100 Esas 2023/562 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/100
Karar No: 2023/562
Karar Tarihi: 12.04.2023

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/100 Esas 2023/562 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/100
KARAR NO: 2023/562
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2022
NUMARASI: 2022/40 Esas 2022/716 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
VEKİLİ:
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 18/01/2022
KARAR TARİHİ: 12/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 08/05/2023
Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı ... vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hizmet tespiti talebiyle Şanlıurfa 3. İş Mahkemesinin 2021/90 Esas sayılı dosyasında açtığı davada... A.Ş.'nin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine davada taraf teşkilinin sağlanması için mahkemece şirketin ihya edilmesi için taraflarına süre verildiğini belirterek... A.Ş.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; ihyası talep edilen şirketin genel kurulda tasfiye kararı alındığını, şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair genel kurul kararının tescil edilerek şirketin 31/12/1998 tarihinde terkin edildiğinin ilan edildiğini, yasal hasım olduklarından aleyhe vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; hizmet tespiti davasının hak düşürücü süreden sonra açıldığını, ihyası istenen şirketin sorumluluğuna gidilemeceğini, şirketin 1998 yılında usulüne uygun olarak tasfiye edildiğini, aktif ve pasif bir mal varlığı bulunmadığını, davacının hizmet tespiti talebinin sonradan çıkan borç ve öngörülemeyen borç olarak nitelendirilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine dava açıldığı, yargılama sırasında şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığı, dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde 28/12/1998 tarihinde ticaret sicilinden tasfiye kapanışı ile kaydının silindiğinin görüldüğü, eksik işlemler ile tasfiyenin sonuçlandırılması halinde usulüne uygun yapılmış bir tasfiyeden söz etmenin mümkün olamayacağı, şirket hakkında açılmış dava olduğu tartışmasız olduğundan, TTK'nun 547. maddesi gereğince devam eden dava ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyası ve tasfiye memuru olarak şirketin son tasfiye memuru olan davalı ...'ün atanması gerektiği, yasal hasım olan davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği, yargılama giderlerinin diğer davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Tasfiye Halinde... ve Tesisat Anonim Şirketi'nin Şanlıurfa 3. İş Mahkemesi'nin 2021/90 Esas sayılı dosyasındaki yargılama ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak ...'ün atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, şirketin sicilden terkin edildiği tarihte açılmış herhangi bir dava bulunmadığını, dava dışı şirketin 31/12/1998 tarihinde tasfiye ve sicilden terkin edildiğini, ihya talebine konu olan davanın yaklaşık on beş yıl sonra açıldığını, şirketin tasfiye işlemleri devam ederken açılmış bir dava bulunmadığını, şirketin tasfiyesinin sonuçlandığı tarihten 15 yıl sonra açılmış olan hizmet tespiti davasının ek tasfiye işlemi olarak nitelendirilmeyeceğini, tasfiyenin usulsüz olduğundan söz edilmeyeceğini, hizmet tespiti davasının hak düşürücü süre sona erdikten sonra açıldığını, müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi hukuka aykırı olduğunu, dava dışı şirketin son tasfiye memuru ve diğer davalı gibi yasal hasım olan ve huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olan müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin tasfiye memuru görevini yürütmesinin fiilen mümkün olmadığını, mahkeme kararı uyarınca tasfiye memuru olarak atanan müvekkilinin 77 yaşında olduğunu, müvekkilinin sağlık durumunun tasfiye memurluğunun gerektirdiği sorumlulukların ifasına müsait olmayıp, müvekkilinin bu görevi yerine getirmesinin fiilen ve hukuken mümkün olmadığını, mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmaksızın karar verildiğini, TTK'nun 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memurluğuna müvekkilinin atanması yönünde bir zorunluluk bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/562 Esas 2021/741 Karar sayılı kararı, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı, Şanlıurfa 3. İş Mahkemesinin 2021/90 Esas sayılı dosyasının Uyap'tan gelen sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Şanlıurfa 3. İş Mahkemesinin 2021/90 Esas sayılı dosyasında, davacı tarafından ihyasına karar verilen... A.Ş. aleyhine hizmet tespiti talebi ile dava açıldığı, açılan davada davacı vekiline davalı... A.Ş.'nin davada temsili bakımından ve taraf teşkilinin sağlanması açısından ihya davası açması için yetki ve süre verildiği anlaşılmıştır.
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde; ihyası istenen şirketin tasfiyeye girerek, tasfiye memurluğuna davalı ...'ün atandığı, şirketin 28/12/1998 tarihinde tasfiye kapanışı ile sicil kaydının silindiği, 31/10/1998 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/483 Esas 2021/542 Karar sayılı kararı incelendiğinde, davacı ... tarafından davalı Şanlıurfa Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine... A.Ş.'nin ihyası talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, anılan kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilerek 2021/562 Esas sırasına kaydının yapıldığı, anılan mahkemece yapılan yargılama sonunda 30/12/2021 tarihli 2021/741 Karar sayılı kararı ile pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Dairemizin 08/12/2022 tarih 2022/297 Esas 2022/1563 Karar sayılı kararıyla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, Dairemiz kararının temyiz edilmesi nedeniyle dosyanın halen Yargıtay'da olduğu, kararın henüz kesinleşmediği dosya içeriğiyle sabittir.
Derdestlik, dava şartlarından olup, 6100 sayılı HMK'nun 114/ı maddesi uyarınca uyarınca, aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise, aynı konu yeni bir dava konusu yapılamaz. Zira, aynı konuda iki dava açılmasında davacının hukuken korunmaya layık bir menfaati bulunmamaktadır. Dava şartı niteliğindeki derdestlik yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilecektir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, işbu davada ihyası talep edilen... A.Ş.'nin ihya edilmesi istemiyle açılan ve henüz kesinleşmediği anlaşılan Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/562 Esas 2021/741 Karar sayılı kararın Yargıtay'dan dönüşünün beklenerek yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda HMK'nun 114/ı maddesindeki dava şartı niteliğindeki derdestlik dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir. Kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu husus re'sen gözetilmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında kamu düzenine aykırılık yönünden isabet görülmediğinden davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek anılan davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/(1)-a.6, 355. maddeleri gereğince kamu düzenine aykırılık gözetilerek KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/10/2022 tarih ve 2022/40 Esas 2022/716 Karar sayılı kararının kamu düzenine aykırılık yönünden KALDIRILMASINA, kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek davalı ... vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı ... tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde anılan davalıya iadesine,
5-Davalı ... tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g. maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/04/2023
Başkan - Üye - Üye - Zabıt Katibi -

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy