Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/229 Esas 2023/480 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/229
Karar No: 2023/480
Karar Tarihi: 29.03.2023

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/229 Esas 2023/480 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/229
KARAR NO: 2023/480
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2021
NUMARASI: 2021/509 Esas 2021/736 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 07/09/2021
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 29/03/2023
Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafça süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun .... Şti aleyhine Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan rücuan alacak davası sonunda verilen 2002/48E, 2003/402 K, sayılı ilamının icrası için Ankara 11. İcra Müdürlüğü'nün 2010/2642 sayılı dosaysı ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, takip dosyasında yapılan adres araştırması sonucunda şirketin ticaret sicilinden silindiğinin öğrenildiğini, şirketin ihyası için takip dosyasından yetki alındığını, sonuç olarak Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ...sicil numarasında kayıtlı .... Şti'nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, TTK'nun geçici 7. Maddesine göre ihya davası açmak için terkin tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını istenebileceğini, işbu davada şirketin terkin tarihinin 23.01.2014, dava açılış tarihinin ise 07.09.2021 olduğunu ve 5 yıllık zamanaşımının geçtiğini, ihyası istenen şirketin müdürlüklerine bildirilen son adresinin ... olduğunu, şirket adresine kapatılma nedenine ilişkin 03.10.2013 tarihinde çıkarılan tebligatın "taşınmış" notuyla 23.11.2013 tarihinde iade edildiğini, ihtarın ayrıca 07.10.2019 tarih, ... sayılı TTSG'de ilan edildiğini, TTK'nun 31. Maddesine göre tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliğin tescil ettirilmesi gerektiği, sonuç itibariyle 6102 sayılı TTK'nun geçici 7. Maddesindeki usule uygun olarak hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, sonuç olarak davanın zamanaşımı yönünden reddini, şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasını, müdürlükleri yasal hasım olduğundan aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihyası istenen şirketin 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. Maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin .... Şti'nin kayıtlı adresine gönderildiği, ancak taşınmış olduğundan tebliğ edilemediği, tebliğ edilemeyen ihtarın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine herhangi bir tebligat çıkarılmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca yapılan incelemede; Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce tebliğe çıkarılan ihtarda belirtilen adresin ihyası istenen şirketin kayıtlı adresinden farklı olduğu, şirketin kayıtlı adresinin "Bahçelievler, ..." olduğu halde, ihtarın "..." adresine gönderildiği, hatalı adrese gönderilen ihtarın ilan yoluyla tebliğ edilerek kanunda belirtilen şartlar yerine getirilmeksizin şirketin resen terkinine gidilmesi kanun hükmüne uymadığı gibi, resen terkin sebebi olarak "5174 sayılı kanuna göre odaca kaydı silinenler" gösterildiği, oda kaydı silinmesinin kanunda belirtilen terkin sebepleri arasında bulunmadığı, bu nedenle usulsüz olarak yapılan terkin işleminin iptali ile davanın kabulüne, ...sicil noda kayıtlı .... Şti'nin sicilden terkinine ilişkin işlemin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müdürlüklerince yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, ihyası istenen şirket yetkilisine usulüne uygun tebligat yapıldığı, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, yargılama giderinin davanın açılmasında yasal hasım olmaları nedeniyle dava üzerinde bırakılamayacağını, ayrıca davanın kabulü halinde de tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 Sayılı TTK'nun geçici 7. maddesi gereği ticaret sicilinden re'sen terkin olunan .... Şti'nin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/48 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın Rücuen Alacak talebi ile ... tarafından .... Şti aleyhine açıldığı, dava tarihinin 04.02.2002 olduğu, Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30.09.2003 tarih, 2002/48E, 2003/402K sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 13.05.2004 tarih, 2004/1818E-4247K sayılı kararı ile onandığı anlaşılmıştır.
Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2010/2642 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının ..., borçlunun .... Şti olduğu 08.12.2004 tarihinde takibe geçildiği, dosyanın 15.12.2004 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 24.02.2010 tarihinde ise dosyanın yenilendiği, borçlu şirketin sicilden terkin edilmiş olması sebebiyle ödeme emrinin tebliğ edilemediği anlaşılmıştır.
Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; ihyası istenen .... Şti'nin 6102 sayılı TTK'nun geçici 7. Maddesi uyarınca tebligat çıkarıldığı, tebligatın 23.11.2013 tarihinde "taşınmış" notuyla iade edildiği, 07.10.2013 tarih ve ... sayılı T.T.S.G'de bahsi geçen ihtarın ilan edildiği, ihyası istenen şirketin süresi içinde bildirimde bulunmaması üzerine 28.01.2014 tarih ve ... sayılı T.T.S.G'de yapılan ilan ile sicilden resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK'nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re'sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen .... Şti'nin 6102 sayılı TTK'nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirkete tebligat yapıldığı yapılan tebligatın bila ikmal edildiği ayrıca sicil özetinin gönderildiği, şirket temsilcisine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re'sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı halde sicilden ihyası istenen şirketin silinmesi TTK'nun Geçici 7.maddesine aykırıdır (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 11/10/2022 tarih ve 2022/5850 esas 2022/6837 karar sayılı emsal içtihatı).
Ayrıca, 23/11/2013 tarihinde şirket adresine davetiye gönderildiği, taşınmış olduğundan bahisle tebligatın iade edildiğinin şerh düşüldüğü, şirket temsilcisine çıkartılmış herhangi bir tebligatın söz konusu yazıda yer almadığı, bu hale göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7/4.a maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla .... Şti'ne veya şirket yetkililerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtarın usulüne aykırı olup, dava konusu .... Şti'nin terkin işlemi hukuka uygun değildir. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır. İlk derece mahkemesince, ihyası istenen şirketin TTK'nın geçici 7.maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edilmediğinden şirkete tasfiye memuru atanmaksızın şirketin ihyasına karar verilmiştir. Kaldı ki silinme sebebine göre de tasfiyeye tabi tutulmasına gerek olmadığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Öte yandan istinaf dilekçesine ekli yazıya göre, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından ötürü re'sen sicilden terkin edilmesi sebebi ise, kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı gibi (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 24/09/2018 tarih ve 2018/2834 esas 2018/5605 karar sayılı emsal içtihatı) davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re'sen terkin etmekle iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davalının yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulması yönündeki kararı usul ve yasaya uygundur.
Diğer yandan, ihyası istenen şirketin 5174 Sayılı Kanuna göre Oda kaydının sicilden re'sen silindiği, davalı yanın sicilden silme gerekçesi gözetildiğinde hak düşürücü sürenin işlemesi söz konusu olamayacağından buna yönelik davalı yanın istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince şirketin ihyası yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-1-Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucundaHMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/03/2023

Başkan- Üye - Üye Zabıt Katibi
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy