Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1777 Esas 2023/554 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1777
Karar No: 2023/554
Karar Tarihi: 12.04.2023

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1777 Esas 2023/554 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1777
KARAR NO: 2023/554
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN: ... ...
ÜYE: ... ...
ÜYE: ... ...
KATİP: ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2021
NUMARASI: 2020/259 Esas 2021/902 Karar
DAVACI : ... - ... -UETS -
VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ:
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 22/06/2020
KARAR TARİHİ: 12/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 12/04/2023
Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka, davalı ... Ltd. Şti.'nin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/767 E. sayılı dosyası ile konkordato talepli dava açtığını ve ilgili Mahkemece 13.11.2018 tarihinde 3 ay geçici mühlet, 13.02.2019 tarihinde de 1 yıllık kesin mühlet verildiğini, konkordato talep eden firmaya, 25.04.2016 tarihli 850.000,00 TL, 21.04.2017 tarihli 1.650.000,00 TL ve 11.10.2018 tarihli 1.500.000,00 TL limitli kredi sözleşmeleri ile nakit ve gayri nakit krediler kullandırıldığını, firmanın borçlarını vadesinde ödememesi üzerine Beşiktaş 17. Noterliği'nin 16.11.2018 tarih ve ... yevmiye no'lu ihtarname ile eki hesap ekstresinin borçlu ve kefillere gönderildiğini, bankanın alacaklarını tahsil için, Ankara 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/3623 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlattığı takibin kesinleştiğini, takip borcuna borçlularca itiraz edilmediğini, müteselsil kefillere karşı da tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Ankara 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4175 E. sayılı genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve borçlularca itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, kredilerin teminatında 5 adet taşınmaz üzerinde toplam 2.150.000,00 TL limitli ipoteğin mevcut olduğunu, Konkordato Komiser heyeti tarafından yapılan ilan ile, alacaklıların alacaklarını bildirmesinin talep edilmesi üzerine; fazlaya ilişkin her türlü talep, gerektiğinde ilave bildirim, beyan ve dava hakları saklı kalmak, yapılan hesaplamada olabilecek hatalar ve yanlışlıklar müstesna olmak kaydıyla, banka şubesinin 04.04.2019 tarihli yazısı ile, kesin mühlet tarihi olan 13.02.2019 itibariyle 1.498.780,95 TL nakit ve 83.300,00 TL gayri nakit alacağın bulunduğunun bildirildiğini, Komiserler Kurulu tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden ve eklenen belgeler incelenmeden, firma tarafından kabul edilen 926.042,33 TL alacak üzerinden oy kullanmalarına karar verildiğini, kesin mühlet tarihi olan 13.02.2019 itibariyle borçlu firma tarafından kabul edilmeyen 572.738,62 TL alacağın tespit ve kabulü için işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, banka tarafından, Mahkemece belirlenen nisap üzerinden adi alacaklı sıfatıyla konkordato projesine red oyu verilerek konkordato talepli davanın reddi talep edilmesine rağmen, ilgili Mahkeme'nin konkordato projesinin tasdikine karar verdiği belirtilerek, kesin mühlet tarihi itibariyle borçlu tarafından itiraz edilen kısmı olan 572.738,62 TL daha davalının borçlu olduğunun tespitine ve bu tutarın faizi ile birlikte ödenmesine (konkordato projesine dahil edilmesine) karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı bankanın talep ettiği alacağın ne kadarının faiz ne kadarının anapara olduğunun dilekçeden anlaşılamadığını, dava dilekçesinde sadece kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak denilmekle yetinildiğini, alacak miktarı olduğu iddia edilen 1.498.780,95 TL nakit ve 83.300,00 TL gayri nakit kredi borcunun ne kadarının anapara ne kadarının faiz olduğunun belirtilmediğini, konkordato yargılamasında da aynı prosedür izlenerek alacak türünün açık bir şekilde belirtilmediğini, şirketin muhasebe kayıtlarında davacının iddia ettiği gibi bir alacağın bulunmadığını, bu nedenle haksız davanın reddinin gerektiğini, İİK'nun 294/3 maddesindeki, “Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.” hükmü ile kanun koyucu, kesin mühlet içerisinde rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesinin duracağını belirttiğini, geçici mühlet konusunda kanunda ayrı bir düzenleme bulunmadığını, ancak İİK'nun 288/1 maddesinde, “Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur.” hükmü uyarınca, kesin mühlette geçerli olan bütün sonuçların geçici mühlette de olacağını, dolayısıyla kesin mühlette faiz işlememe durumunun geçici mühlet için de geçerli olduğunu, davacı banka tarafından, çekişmeli hale gelen 572.738,62 TL'nin faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, söz konusu davanın tespit ağırlıklı bir dava olduğu ve bu tür davalarda alacağın tahsilinin talep edilmesinin mümkün olmadığı gibi faiz talebinin de haksız olduğunu, davacı bankanın henüz muaccel olmamış alacakları talep etmesinin mümkün olmadığı, alacak miktarının bildirildiği kadar yüksek olmadığını, müvekkili şirket kayıtlarına göre inceleme yapılarak davacı bankanın alacak miktarının tespit edildiği ve Komiserler Kurulu tarafından da bu alacak miktarının kabul edildiği belirtilerek haksız davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre, geçici mühlet tarihi olan 13.11.2018 itibariyle, davacı bankanın davalı firmadan 1.466.573,58 TL asıl alacak, 1.796,14 TL işlemiş faiz ile 89,69 TL BSMV olmak üzere toplam 1.468.459,41 TL nakit ve çek garanti tutarlarından kaynaklı 83.300,00 TL gayri nakit alacağının olduğu,
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/767 Esas sayılı dosyasında davacı bankanın alacağı 926.042,33 TL olarak kabul edildiği, bilirkişi tarafından geçici mühlet tarihi itibariyle belirlenen alacaktan bu miktar düşüldüğünde, davacı bankanın bakiye 542.417,08 TL alacağının olduğu, bu nedenlerle davanın kısmen kabulüne, konkordato tasdik yargılamasında borçlu tarafından kabul edilmeyen ve çekişmeli hale gelen alacak yönünden; davacının 542.417,08 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek %52,50 temerrüt faizi ile birlikte, İİK'nun 308/b maddesi gereğince konkordato projesine dahil edilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Öncelikle geçici mühlet tarihi itibariyle hesaplama yapılması ve bu tarih esas alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı hesaplaması sonucu verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesin mühlet tarihi itibariyle yapılan hesaplama neticesinde karar verilmesi gerektiğini, müvekkili banka lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Dosyada yetkili mahkemenin dosyanın yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, tenzilat ile ilgili bir hüküm bulunmadığını, kararın bu yönüyle eksik ve hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda davacının iddia ettiği gibi kredi alacağının bulunmadığı tespit edildiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte böyle bir alacağın var olduğu kanaatine varılsa dahi alacağa dava tarihinden itibaren %52,50 temerrüt faizi işletilmesi hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; İİK'nun 308/b maddesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Davaya son veren taraf işlemi olan kabul, davalının, davacının talep sonucunun kısmen veya tamamen muvafakat etmesindir (HMK 308/1). Kabul dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.(HMK 309/1) Kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK 309/2 ). Kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310/1). Kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde, kabul iptali istenebilir (HMK 311/1). Kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderini ödemeye mahkum edilir. Kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir (HMK 312/1). Kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir.(HMK 310/2). Kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hakim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez (Yönetmelik 215/1).
Davalı vekili 26/01/2023 tarihli beyan dilekçesi ile ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, karara karşı her ne kadar istinaf kanun yoluna başvurmuş iseler de istinaf başvurusundan feragat ettiklerini ve davayı reddedilen kısım dahil olmak üzere tümüyle kabul ettiklerini, feragat ve kabul beyanları doğrultusunda karar verilmesini beyan etmiştir.
Somut olaya gelince, davacı bankaca, davalı şirket hakkında Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/767 E. sayılı dosyasında konkordato projesinin tasdikine karar verdiği belirtilerek, kesin mühlet tarihi itibariyle borçlu tarafından itiraz edilen kısmı olan 572.738,62 TL daha davalının borçlu olduğunun tespitine ve bu tutarın faizi ile birlikte ödenmesine (konkordato projesine dahil edilmesine) karar verilmesini talep ve dava edilmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davalı vekili 26/01/2023 tarihli beyan dilekçesi istinaf başvurusundan feragat ettiklerini, açılan davayı reddedilen kısım dahil olmak üzere tümüyle kabul ettiklerini, feragat ve kabul beyanları doğrultusunda karar verilmesini beyan etmiştir.
Davayı kabul dilekçesi ibraz eden davalı vekili Av. ...'un Ankara 53. Noterliğinin 21/11/2016 tarih ve ... yevmiye numaralı dayanak vekaletnamesinde davadan veya kanun yollarından feragat etmeye, davayı kabul etmeye yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Hal böyle olunca, dava dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderildikten sonra davalı vekilinin istinaf başvurusundan feragat ve davayı kabul beyanı gözetilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 349/2. maddesi gereği feragat nedeniyle reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının kabul beyanı gözetilerek kabule göre davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 349/2. maddesi gereği feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan 220,70 istinaf yoluna başvuru harcı ve 9.264,00 TL istinaf karar harcının istek halinde istinafa başvuran davalıya iadesine,
3-Davalı yanın davayı kabul beyanı gözetilerek istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 23/12/2021tarih ve 2020/259 Esas 2021/902 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davalı vekilinin 26/01/2023 tarihli kabul beyanı gözetilerek açılan davanın kabule göre KABULÜNE,
572.738,62 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek %52,50 temerrüt faizi ile birlikte, İİK'nun 308/b maddesi gereğince konkordato projesine dahil edilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalı yanın davayı kabul beyanı gözetilerek alınması gerekli olan harcın 2/3'ü olan 26.082,52‬ TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.028,52‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan posta, davetiye ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.092,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- 6102 sayılı TTK’nun 5/A-1. maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-10,14. maddesi ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince hesaplanan ve Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-İstinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'ne göre takdir ve tayin olunan 81.001,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafça yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 220,70 TL ile 80,70 TL istinaf karar harcının davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucundaHMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/04/2023

Başkan- ... Üye - ... Üye - ... Zabıt Katibi -...
... ... ... ...
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy