Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2183 Esas 2023/365 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2183
Karar No: 2023/365
Karar Tarihi: 22.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/2183
KARAR NO: 2023/365
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE: ... ...
ÜYE: ... ...
KATİP: ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2019
NUMARASI: 2018/226 E. - 2019/100 K.
DAVACI:
VEKİLLERİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali
Dairemizce verilen 25/12/2020 tarih ve 2019/829 Esas 2020/1217 sayılı karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/10/2022 tarih ve 2021/2671 Esas 2022/6791 Karar sayılı kararıyla bozulmuş olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 7, 9, 12, 17, 19, 35, 36, 37 ve 40. sınıf hizmetleri içeren "..." ibareli ... sayılı marka tescil başvurusunun Markalar Dairesi tarafından dava dışı firmalara ait "..." ve "...+Şekil" ibareli, ... sayılı markalar mesnet alınarak, 6769 sayılı SMK'nın 5/1/-ç maddesi uyarınca resen reddedildiğini, başvurunun reddi kararının kaldırılması istemiyle yapılan itirazın 2018/M-3238 sayılı YİDK kararı ile kısmen reddedildiğini, oysa kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira redde mesnet alınan markalar ile başvuru konusu işaret arasında bir benzerlik veya iltibas bulunmadığını, müvekkilinin markasının yeterince ayırt edici olduğunu ileri sürerek başvurularının reddine dair YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, başvuru konusu "..." ibareli işaretle redde mesnet alınan "...", "...+ŞEKİL" ibareli markaların aynı tür ürün ve hizmetleri içerdiklerini, markalar ve başvuru konusu işaretin görsel, sescil ve anlamsal olarak bütünü itibari ile bıraktığı izlenimin ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olduklarını, bunun ilk bakışta net ve açık olarak görüldüğünü, başvuru ve markalarda yer alan diğer unsurların kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler için iki işareti ayırt edilemeyecek derecede benzer olmaktan çıkarmadığını, kararın hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, redde mesnet bir kısım markalarda mal ve hizmetlerin birebir örtüştüğü, ancak başvuru konusu işaret ile redde mesnet markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı, zira başvuru konusu işaretin özgün bir yazım biçimiyle başka bir kelimeyi de içerecek biçimde düzenlendiği, bu haliyle başvuru konusu işaret ile redde mesnet markaların bağımsız olarak tamamen ayrı bir ayırt edicilik taşıdığı, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında "..." ibaresinin ortaklığından kaynaklı sescil ve anlamsal bir benzerlik olmasına rağmen, içerdikleri diğer biçim, kelime ve yazım şekli itibariyle birbirlerinden önemli derecede farklı oldukları, bu sayede ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten uzaklaştıkları, 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi uyarınca bir ret kararı verilebilmek için önemli olanın herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede işaret ve redde mesnet markanın ve kapsamlarındaki ürün ve hizmetlerin benzer ve aynı türden sayılması gerektiği, oysa yargılama konusu olayda bu hâlin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının başvurusuna konu ibare ile redde mesnet alınan "...", "...+ŞEKİL" ibareli markaların, aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer olduklarını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizce; ilk derece mahkemesince ret kararına dayanak markaların tümü ile davacının başvurusuna konu marka arasında 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik olmadığı yönünde hüküm kurulmasının yerinde bulunmadığı, dava konusu başvuru ile redde mesnet alınan ... sayılı markalar arasında 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik olduğu bu yönü ile mahkeme kararının yerinde olmadığı, ancak davacının başvurusuna konu ibare ile davalı tarafından mesnet alınan ... "..." + Şekil ibareli markalar arasında SMK'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulü ile ... YİDK'nın 2018-M-3238 sayılı kararının; 7.1. sınıf; Ahşap, metal, cam ve plastik malzemelerin ve madenlerin işlenmesi, bunlara şekil verilmesi için makineler, takım tezgahları ve bu amaçla kullanılan endüstriyel robotlar, üç boyutlu yazıcılar 7.3. sınıf; kaldırma, taşıma ve iletme makineleri: yürüyen merdivenler, vinçler, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar. 7.4. sınıf; tarım, hayvancılık, ziraat sektörlerinde ve tahıl/meyve/sebze/gıda işlenmesinde kullanılan makineler ve robotik mekanizmalar, içecek yapım ve işleme makineleri. 7.15. sınıf; zemin halı veya döşeme temizleme amaçlı elektrikli makineler, 19. sınıftaki emtianın tümü, 35.5. Alt grubundaki emtianın tamamı, 36.4. sınıf, Gümrük Müşavirliği Hizmetleri ve 40. sınıfın tamamı bakımından iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN 10/10/2022 TARİH VE 2021/2671 ESAS 2022/6791 KARAR SAYILI İLAMININ ÖZETİ : Dairemizce verilen kararın, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi (556 s. Marka KHK'nın 7/1-b) uyarınca marka başvurusunun mutlak sebeple reddedilebilmesi için daha önceden başkası adına var olan marka ile aynı veya bu markaya ilk bakışta fark edilemeyecek kadar benzer bir ayırt edici işaret olması ve aynı zamanda tescil kapsamlarının da aynı olması gerektiği, bu şekilde bir karşılaştırmada, markalarda yer alan ayırt edicilik özelliği olmayan sıradan işaretler ile tanımlayıcı ibarelerin dikkate alınmayacağı, davacı başvurusu olan “...” markasındaki “...” ibaresinin ayırdedici nitelikte olduğu, başvuru konusu işaretin özgün bir yazım biçimiyle başka bir kelimeyi de içerecek biçimde düzenlendiği, bu haliyle başvuru konusu işaret ile redde mesnet markaların bağımsız olarak ayrı bir ayırt edicilik taşıdığı, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında ... ibaresinin ortaklığından kaynaklı sescil ve (varsa) anlamsal bir benzerlik olmasına rağmen, içerdikleri diğer biçim, kelime ve yazım şekli itibariyle görsel olarak birbirlerinden önemli derecede farklı oldukları, bu sayede ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten uzaklaştıkları, ayrı işaretler olarak ortalama tüketiciler ve yararlanıcılar tarafından anlaşılabilir hâle geldikleri, zira yazım ve düzenleme biçiminin daha ön planda olduğu, özellikle, bu farklılıkların başvuru konusu işareti, redde mesnet markalardan farklılaştırdığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği belirtilerek, karar davacı yararına bozulmuştur.
GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/10/2022 Tarih, 2021/2671 Esas ve 2022/ 6791 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, davacının "..." ibaresinin tescil edilmesi için başvuruda bulunduğu, davalının, dava dışı kişilere ait "..." ve "...+Şekil" ibareli, ... sayılı markaları mesnet alarak 6769 sayılı SMK'nın 5/1/-ç maddesi uyarınca davacının başvurusunu resen reddettiği, başvurunun reddi kararının kaldırılması istemiyle yapılan itirazın da dava konusu YİDK'nin 2018/M-3238 sayılı kararı ile reddedildiği, iş bu davanın söz konusu YİDK kararının iptali için, süresinde açıldığı anlaşılmakta olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın "..." ibareli marka başvuru ile redde mesnet alınan markalar arasında SMK'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi uyarınca, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan işaretler marka olarak tescil edilemez. Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere, bu hüküm ile, sicile kayıtlı önceki marka sahiplerinin haklarının korunması amaçlanmıştır.
6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesinden de anlaşılacağı üzere, bu maddenin uygulanabilmesi için, mal ve/veya hizmetlerin aynı/aynı tür olması, markaların aynı veya ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olması gerekmekte olup, ... tarafından resen uygulanacak mutlak ret nedeni kapsamında bir marka başvurusunun reddedilebilmesi için, başvuru konusu işaretle önceki tarihte tescil edilen veya tescil başvurusu yapılan markaların hem emtia listelerinin aynı veya aynı tür mal ve hizmetleri kapsaması hem de marka işaretlerinin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerdeki ya da onların türündeki "ayniyet" de, yoruma ihtiyaç göstermeyecek kadar açık bir husus olup, mal veya hizmetin kendisinde ya da türünde özdeşlik anlamına gelmektedir.
Dairemizce uyulan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/10/2022 Tarih, 2021/2671 Esas ve 2022/ 6791 Karar sayılı bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda, davacının başvurusunun “...” ibareli olduğu, bu başvurudaki “...” ibaresinin ayırdediciliğinin bulunduğu, başvuru konusu işaretin özgün bir yazım biçimiyle başka bir kelimeyi de içerecek biçimde düzenlendiği, bu haliyle başvuru konusu işaret ile redde mesnet markaların bağımsız olarak ayrı bir ayırt edicilik taşıdığı, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında "..." ibaresinin ortaklığından kaynaklı sescil ve (varsa) anlamsal bir benzerlik olmasına rağmen, içerdikleri diğer biçim, kelime ve yazım şekli itibariyle görsel olarak birbirlerinden önemli derecede farklı oldukları, bu sayede ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten uzaklaştıkları, ayrı işaretler olarak ortalama tüketiciler ve yararlanıcılar tarafından anlaşılabilir hâle geldikleri, zira yazım ve düzenleme biçiminin daha ön planda olduğu, özellikle, bu farklılıkların başvuru konusu işareti, redde mesnet markalardan farklılaştırdığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıda gösterilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın KABULÜ ile ... YİDK'nın 2018-M-3238 sayılı kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 144,0‬0-TL'nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 135,00-TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 1.935,00‬-TL yargılama giderine, 35,90-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 292,10-TL temyiz yoluna başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 2.298,90‬-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı ... tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen taraflara iadesine (HMK m.333),
7-Davalıdan peşin olarak alınan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
8-Dairemizce bozma ilamı üzerine duruşma açıldığından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı ilamı gereğince yapılan istinaf duruşması nedeniyle taraflar lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ve davalı ... vekilinin yüzlerine karşı yapılan açık yargılama sonucunda, HMK'nın 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2023

Başkan
...

Üye
...

Üye
...

Katip
...












Full & Egal Universal Law Academy