Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/796 Esas 2023/338 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/796
Karar No: 2023/338
Karar Tarihi: 16.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/796
KARAR NO: 2023/338
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE: ... ...
ÜYE: ... ...
KATİP: ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI: 2019/120 E. - 2021/17 K.
DAVACI: ...
VEKİLİ:
DAVALI: ... - (TC:...)
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU: Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Men'i, Ref'i, Alan Adı İptali ile
Maddi ve Manevi Tazminat
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/01/2021 tarih ve 2019/120 E. - 2021/17 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin "..." markasının yüksek ayırtedicilik düzeyine sahip dünya çapında tanınmış bir marka olduğunu, davalının işyerinde ve "www...com.tr" alan adlı internet sitesinde müvekkiline ait ... sayılı "..." esas unsurlu markaların aynısını, müvekkilinin markalarının da tescilli olduğu 09. sınıfa konu gözlük ve güneş gözlükleri üzerinde kullandığını, aynı sektörde faaliyet gösteren davalının müvekkilinin tanınmış markasını bilinmemesinin mümkün olmadığını, davalının markasını tescil ettirdiği şekilde kullanmadığını ve "..." ibaresini öne çıkarttığını, basiretli bir tacir gibi davranmadığını, kötüniyetli olduğunu, davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürülerek, markaya tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına, men ve ref’ine, "..." ibaresini/benzerini taşıyan ürünlerin ve tanıtım araçlarının toplanmasına, bu ibarenin hertürlü ürün ve tanıtım araçından çıkartılmasına, bunun imkânsız olması halinde imhasına, "....com.tr" alan adının iptaline, SMK 151/2-b maddesinde yeralan sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanca göre hesaplanacak 20.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ... sayılı markanın ve 25.03.2015’den beri “....com.tr” alan adının sahibi olduğunu, davacının SMK md.25/6 hükmünde belirtilen 5 yıl boyunca sessiz kalması sebebiyle hak kaybına uğradığını, davaya dayanak gösterilen markaların asıl unsurunun "..." ibaresi değil, "..." olduğunu, "..." ibaresinin bir spor dalı olduğunu, jenerik isim haline geldiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın tescilli ve tanınmış "..." ibareli markaları olduğu, davalının da "... ..." ibareli markasının bulunduğu, "www...com.tr" internet sitesinin 25/03/2015 tarihinde tescil edildiği ve 23.06.2018 tarihinden itibaren davalı fiilen davalı tarafından kullanıldığı, bu internet sitesinde davalı tarafca, davacının tanınmış "..." ibareli marka tescilleri kapsamındaki 09. sınıfa konu “Güneş gözlüğü, klipsli gözlük çerçevesi ve optik gözlük çerçevesi, kutu, kılıf ve aksesuarları” mallarının teşhir, tanım ve online satış hizmetlerinin yapıldığı, davalı adına tescilli "... ..." şeklinde tescilli markasının bütünsel işareti içinde yer alan "..." ibaresini kullanmadığı, kendi tescilli markasından uzaklaşarak davacının tanınmış "..." markasına yakınlaşma çabası sergilendiği, “... ...” ibareli markanın, görsel, fonetik ve kavramsal bakımdan davacının ... sayıyla tanınmış marka olarak tescilli “...+şekil”, aynı ve benzer hizmetlerde tescilli ... sayılı "..." ibareli markalarıyla benzer, seri marka ve tarafların bağlantılı olduğu algısı yaratan, karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzer bir marka olduğu ve davacının marka tescillerinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet olarak değerlendirilebileceği, davacı tarafın SMK'nın 151/2-b maddesinde yeralan "sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanca göre" hesaplanacak 20.000 TL maddi tazminatı talep ettiği, dosya kapsamındaki delillere göre davalı tarafın bu ürünlerden elde edebileceği tahmini gelirin 20.000 TL olabileceği, bunun Borçlar Kanunu'nun 50/2. maddesi kapsamına uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, "www...com.tr" alan adı ile iptaline yönelik açılan davada alan adının tescili ile ilgili olarak marka tecavüzü ve haksız rekabet koşulları oluşmadığından (bu alan adının davalıya ait ... sayılı markanın "... ..." ibareli asli unsuru kullanılarak oluşturulduğunun varsayılarak) bu kısım yönünden açılan davanın reddine, "www...com.tr" adlı internet sitesi içinde yer alan ve dava dilekçesine ekli olarak sunulan görsel deliller kapsamında davalı tarafın "..." asli unsurlu gözlük ve güneş gözlükleri ürünleri üzerinde markasal kullanımlarının davacıya ait "..." markası ile iltibas oluşturulduğundan ve aynı zamanda kendisine ait ... sayılı tescilli markasından uzaklaşıp davacının tanınmış "..." markasına yaklaşma davranışı sergilemesi eylemleri marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, men'ine, ref'ine, ve bu eylemlerin durdurulmasına, karar kesinleştiğinde "www...com.tr" adlı internet sitesinde ve ticari alanlarda davalıya ait ... sayılı tescilli markada yer alan "... ..." ibareli markasal kullanımlar dışında olan "..." ibareli tüm tanıtım ürünlerinin toplatılmasına, imha edilmesine, davacı tarafça talep edilen 20.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafça talep edilen 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı ile müvekkili arasında yürütülen arabuluculuk görüşmelerinin sadece "marka hakkından doğan tazminat istemi" konusuna ilişkin olduğunu, ancak yerel mahkeme nezdinde açılan davanın konusunun sadece marka hakkından doğan tazminat istemi olmadığını, bu talep yanında haksız rekabetin önlenmesi, durdurulması ve haksız rekabetten kaynaklı tazminat istemi şeklinde taleplerin de bulunduğunu, haksız rekabet kaynaklı taleplere ilişkin olarak kanuni bir dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinin yürütülmediğini, davacının yabancılık teminatı ödemesi zorunluluğuna uyulmadığını, davacının Türkiye'de dava açabilmesi için öncelikle teminat yatırması gerektiğini, taleple bağlılık ilkesinin ihlal edildiğini, davacı tarafından tazminat istemlerine yönelik faiz talebi bulunmadığını, davacıya ödenecek tazminatın hesaplanması noktasında da hata yapıldığını, tazminatın hesaplanmadığına hükmederek TBK m. 50'ye başvurduğunu, dosyadaki delil durumuna göre tazminatın hesaplanabildiğini, bilirkişi heyetinin tarafsız ve yetkin olmadığını, yerel mahkeme kararının dayandığı delillerin gerçek bulunmadığını, yerel mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, öne sürülen zamanaşımı itirazlarının tazminatın hesaplanmasında dikkate alınmadığını, haksız rekabet ya da marka hakkına tecavüz fiillerinin meydana gelmediğini, davacının "..." markası ile hangi numaralı markasının kast edildiğinin belirtilmediğini, davacının markalarının esas unsurunun "..." değil "... ..." ifadesi ve çeşitli şekiller olduğunu, müvekkilinin kendisine ait tescilli olan bir markasını (2019 tarihli olan) kullanmasının, haksız rekabet teşkil edemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE: 1-Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, men'i, ref'i, alan adı iptali ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında dava konusu uyuşmazlığa yönelik arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığı, davacının yabancılık teminatı ödemesi zorunluluğunun bulunmadığı, davalı tarafça kullanılan "www...com.tr" alan adlı internet sitesinde, davacının tanınmış "..." ibareli marka tescilleri kapsamındaki 09. sınıfa konu “Güneş gözlüğü, klipsli gözlük çerçevesi ve optik gözlük çerçevesi, kutu, kılıf ve aksesuarları” mallarının teşhir, tanım ve online satış hizmetlerinin yapıldığı, her ne kadar davalı adına tescilli "... ..." ibareli marka bulunmakta ise de davalının davacının tanınmış "..." markasına yakınlaşarak marka kullanımı yaptığı, diğer yandan “... ...” ibareli markanın, görsel, fonetik ve kavramsal bakımdan davacının ... sayıyla tanınmış marka olarak tescilli “...+şekil” ibareli markası ile aynı ve benzer hizmetlerde tescilli ... sayılı "..." ibareli markalarıyla karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzer bir marka olduğu, davalının eyleminin davacının marka tescillerinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığı, mahkemenin Borçlar Kanunu'nun 50/2. maddesi kapsamında tazminata hükmetmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Ancak, mahkemece davacı tarafın dava dilekçesinde talep ettiği maddi ve manevi tazminatlara yönelik olarak faiz talebi bulunmamasına rağmen hükmolunan bu tazminat miktarlarına faiz işletilmesi yönünde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Bu durumda Dairemizce HMK'nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmelidir. Diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilen yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmemiş, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin ise yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/01/2021 tarih ve 2019/120 E. - 2021/17 K. sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın KISMEN KABULÜNE,
3-"www...com.tr" alan adı ile iptaline yönelik açılan davada alan adının tescili ile ilgili olarak marka tecavüzü ve haksız rekabet koşulları oluşmadığından (bu alan adının davalıya ait ... sayılı markanın "... ..." ibareli asli unsuru kullanılarak oluşturulduğunun varsayılarak) bu kısım yönünden açılan davanın REDDİNE,
4-"www...com.tr" adlı internet sitesi içinde yer alan ve dava dilekçesine ekli (Ek:6) olarak sunulan görsel deliller kapsamında davalı tarafın "..." asli unsurlu gözlük ve güneş gözlükleri ürünleri üzerinde markasal kullanımlarının davacıya ait "..." markası ile iltibas oluşturulduğundan ve aynı zamanda kendisine ait ... sayılı tescilli markasından uzaklaşıp davacının tanınmış ... markasına yaklaşma davranışı sergilemesi eylemleri MARKA TECAVÜZÜ VE HAKSIZ REKABET oluşturduğunun TESPİTİNE, MEN'İNE, REF'İNE ve bu eylemlerin DURDURULMASINA,
5-Karar kesinleştiğinde "www...com.tr" adlı internet sitesinde ve ticari alanlarda davalıya ait ... sayılı tescilli markada yer alan "... ..." ibareli markasal kullanımlar DIŞINDA olup da yukarıda 3 nolu kararda geçen ve ihlal oluşturduğu saptanabilen ... ibareli tüm tanıtım ürünlerinin toplatılmasına, imha edilmesine,
6-Davacı tarafça talep edilen 20.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.049,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 512,33 TL'nin düşümü ile bakiye 1.536,97 TL'nin davalıdan tahsiliyle Hazine'ye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre maddi istemler yönünden 15.000,00 TL vekalet ücreti, maddi tazminat yönünden 15.000,00 TL vekalet ücreti, manevi tazminat yönünden 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre reddedilen maddi istemler yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 3.000,00.TL bilirkişi ücreti, 95,00.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 16,50 TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 3.111,5‬0 TL'nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 3/4 ü olan 2.333,62 TL'ye 512,33 TL başvurma harcı ile 44,40 TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.890,35‬ TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,50 TL posta masrafı, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 195,6‬0 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/4 ü olan davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 48,9‬0 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen taraflara iadesine (HMK m.333),
13-Davalıdan peşin olarak alınan 513,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
14-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2023

Başkan
...

Üye
...

Üye
...

Katip
...







Full & Egal Universal Law Academy