Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/571 Esas 2023/456 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/571
Karar No: 2023/456
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/571
KARAR NO: 2023/456
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE: ... ...
ÜYE: ... ...
KATİP: ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2020
NUMARASI: 2019/56 E. - 2020/47 K.
DAVACI: ...
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/02/2020 tarih ve 2019/56 E. - 2020/47 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı ... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin "..." ibareli markasının Türkiye’de tescili için ... nolu başvuruyu yaptığını, Markalar Dairesi Başkanlığınca dava dışı firmalara ait "...", "... ...", "... ..." markaları gerekçe gösterilerek başvurunun 09, 14, 18, 25, 41 ve 43. Sınıflar bakımından kısmen reddine karar verildiğini, bu karara karşı itirazlarının da YİDK kararı ile hatalı olarak reddedildiğini, müvekkilinin markasının reddi yönündeki kararın SMK ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış kararlarına aykırı olduğunu, oysa söz konusu markalar arasında çok ciddi görsel farklılıklar bulunduğunu ve markalarda yer alan ..., ... gibi ibarelerin bahse konu markalar arasındaki ayırt edilemeyecek dar benzerlik ihtimalini mutlak surette engellediğini, 5/1-ç maddesinin dar yorumlanması gerektiğini ileri sürerek YİDK’nın 2018-M-10940 sayılı ret kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu marka ile redde mesnet markalar arasında reddedilen 09, 14, 18, 25, 41 ve 43. sınıflar açısından yapılan değerlendirmede, markalar arasında aynı/aynı tür malların/ hizmetlerin yer aldığı, 5/1-ç maddesinin uygulanması için aranan mal ve hizmetlerin aynı aynı tür olma koşuluğunu sağladığı ancak tek başına mal ve hizmet benzerliğinin yeterli olmadığı, her ne kadar işaretler arasında ... esas unsurlarından kaynaklanan bir benzerlik bulunmakta ise de, davacı markasında bulunan siyah - kırmızı renk kompozisyonu ile redde mesnet markaların figüratif yazım stili ve bu markalarda yer alan ..., ... kelimelerinden kaynaklanan görsel, işitsel ve semantik farklılıklar karşısında davaya konu markaların gözde ve kulakta bıraktığı intibaın farklılaştığı, bu farklılıkların davacının marka başvurusunu redde dayanak gösterilen markadan ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaktan çıkardığı, SMK 5/1-ç anlamında aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıkları gerekçesi ile davanın kabulü ile YİDK'nın 2018-M-10940 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde, SMK 5/1-(ç) bendi kapsamında mutlak ret sebebine dayanılarak reddi için gereken, başvuruya konu marka ile önceden tescilli/başvurusu yapılmış markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması koşulu ve önceden tescilli/başvurusu yapılmış markanın kapsamında aynı veya aynı tür mal/hizmetlerin bulunması koşullarının her ikisinin birden somut olayda gerçekleştiğini, tescili istenilen “...” ibaresinin daha önce tescil edilmiş olan markalar ile görsel ve işitsel olarak ayırt edilemeyecek kadar benzer durumda olduğunu, SMK 5/1-ç maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE: Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın icelenmesinde, ... sayılı "... ibareli" markanın 12 / 16 / 20 / 21 / 24 / 28 ve 09 / 14 / 18 / 25 / 41 / 43. sınıflar yönünden tescili için başvuruda bulunulduğu, ancak Markalar Dairesince yapılan inceleme neticesinde 6769 sayılı SMK 5/1-ç maddesi gereğince başvuru kapsamında yer alan 09 / 14 / 18 / 25 / 41 / 43. Sınıflarda yer alan bir kısım malların ve hizmetlerin çıkartıldığı anlaşılmaktadır.
Redde mesnet alınan ... sayılı ... ... ibareli markanın 41. Sınıfta tescilli bulunduğu, davaya konu marka ile redde mesnet markalar arasında reddedilen sınıflar açısından yapılan değerlendirmede, markalar arasında aynı/aynı tür malların/ hizmetlerin yer aldığı, 5/1-ç maddesinin uygulanması için aranan mal ve hizmetlerin aynı aynı tür olma koşuluğunu sağladığı anlaşılmış olup, bu husus ilk derece mahkemesince de yerinde olarak belinlenmiştir.
Ancak tek başına mal ve hizmet benzerliği SMK'nın 5/1-ç maddesinin koşullarını sağlamamakta olup, başvuru ve ret gerekçesi olan markaların aynı /ayırt edilemeyecek kadar benzer olma şartını sağlayıp sağlamadığının da incelenmesi gerekmektedir.
6769 sayılı SMK'nın 5/1/-ç maddesi uyarınca aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan işaretler marka olarak tescil edilemez. Redde mesnet alınan dava dışı şirkete ait markaların "...", "... ...", "... ..." ibareli bulunduğu, markalardaki esas unsurun ise "..." ibaresi olduğu, ... ibaresinin markanın esas ve ayırt edici unsuru olduğu, diğer unsurların ikinci planda kaldığı, anılan ibarenin doğrudan vasıf bildirici veya jenerik niteliğinin bulunmadığı, marka olarak somut ve soyut olarak ayırt ediciliğinin yüksek seviyede olduğu, başvuru konusu işaretin de "..." ibare ve biçimli olduğu, işarette de "..." sözcüğünün markanın esas ve ayırt edici unsuru olduğu, başvurunun zemin renginin de ayırt edicilikte ikinci planda kaldığı, markalar arasında ilk bakışta ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğu, yukarıda ifade edildiği üzene başvurunun kapsamında bulunan ve reddedilen ürünlerin ve hizmetlerin tamamının, redde mesnet markaların kapsamında yer aldığı, başvuru konusu işaretin 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesinde yazılı mutlak ret nedenini aşmasının olanaksız olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
HMK'nın 353/1-b-2 maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/02/2020 tarih ve 2019/56 E. - 2020/47 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50‬.TL'nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 15.000,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ... tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,5‬0 TL posta ve tebligat gideri, 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 195,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ... verilmesine,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davalı ... tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30.TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023

Başkan
...

Üye
...

Üye
...

Katip
...










Full & Egal Universal Law Academy