Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/564 Esas 2023/527 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/564
Karar No: 2023/527
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/564
KARAR NO: 2023/527
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE: ... ...
ÜYE: ... ...
KATİP: ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2018/297 E. - 2020/32 K.
DAVACI: ...
VEKİLİ:
DAVALI: ...
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/02/2020 tarih ve 2018/297 E. - 2020/32 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirketin ... sayılı "..." ibareli markanın tescili için davalı... başvurduğunu, müvekkili şirkete ait tanınmış ... sayılı ve "..." ibareli markaları mesnet göstererek başvuruya yaptıkları itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca reddedildiğini, bu karara yaptıkları itirazın ise Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla reddedilmiş olduğunu, oysa taraf markalarının benzer olduğunu, başvurunun iltibasa sebebiyet vereceğini, müvekkilinin ticaret unvanında da "..." ibaresinin bulunduğunu, başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını ileri sürerek, YİDK'nın 2018-M-5198 sayılı kararını iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, taraf markalarının benzer olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, dava konusu marka kapsamında 35/1-4 alt gruplar yönünden hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer/ilişkili oldukları, 35/05 alt grup perakendecilik hizmetleri yönünden ise mal ve hizmet sınıflarının farklı olduğu, zira davalı başvurusunda 35/05 alt grup perakendecilik hizmetinin 05 ve 29. sınıf ürünlerin perakendeciliğini kapsar şekilde spesifik olarak düzenlendiği, davacının dayanak 2002/21178 sayılı markası kapsamında 35/05 alt grup perakendecilik hizmetinin genel nitelikte düzenlendiği ve davacının 35/05 alt grupta 05 ve 29. sınıf ürünlerin perakendeciliğini yaptığına dair herhangi bir kullanımının ispat edilemediği, bu durumda davacının genel nitelikteki 35/05 alt grup hizmeti ile spesifik olarak belirli malların perakendeciliği yönünden düzenlenen davalı marka kapsamının aynı/aynı tür/benzer olmadığı, ayrıca 05 ve 29. sınıfların da davacı marka kapsamında bulunmadığı, bu durumda taraf markaları emtia listesinin yalnızca 35/01-04 alt gruptaki hizmetler yönünden benzediği, davacının itiraza markalarının esaslı unsuru olan "..." kelimesi, davalının “XTGO” ibareli markasında aynen ve kül halinde yer almakla birlikte; başvurunun sadece bu ibareden oluşmadığı, "XTGO" şeklinde okunan, bütün olarak algılanan ve fantezi bir ibare olarak zihinde özel bir çağrışım yaratmayan davalı markasının, davacı markaları karşısında yeterli düzeyde farklılaştığı, başvuru markasının gerek renk tasarımı, gerekse de kompozisyonu itibariyle yarattığı bütünsel algının, davacı markalarından oldukça uzak olduğu, bu kapsamda, davalı markasının son hecesi olan "..." ibaresinin, tek başına markaların benzerliğine yol açmayacağı, zira mezkur markanın parçalara bölünerek incelenmesinin Marka Hukukunun genel ilkelerine aykırı olduğu, aksi takdirde sonunda "..." hecesi bulunan tüm markaların "..." markası ile benzeşeceği gibi abesle iştigal bir sonuca varılacağı, bu şekilde geniş, hakkaniyetsiz ve objektif açıdan mesnetsiz bir iltibas değerlendirmesinin yapılmasının ise mümkün olmadığı, davacının "..." esas unsurlu markasından haberdar olan ortalama bir tüketici, davalının “XTGO” ibareli markasının, farklı ve davacı ile ilişkisiz bir marka olduğunu kolaylıkla algılayabileceği, tanınmışlığı ispata yönelik delil sunulmadığı, dava konusu marka ... ibaresi dışında başka unsurlar da içerdiğinden, davacının ticaret unvanının somut olayda SMK'nın 6/6. maddesi anlamında bir tescil engeli oluşturmadığı, kötü niyet iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanında "..." ibaresinin yer alması ve kötü niyete ilişkin iddialarının incelenmediğini, "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olmadığını, markalar ve emtia sınıfları benzer olduğundan hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu, müvekkili markasının tanınmış olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE:Dava, marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markalarında "..." ibaresi ortak olarak yer almakla birlikte bu ibarenin markalarda farklı şekilde stilize edildiği, başvuruda bu ibare kırmızı büyük harflerle yer almakta ve sol üst kısmına siyak renkte "..." ibaresi eklenmiş iken, davalının itiraza mesnet markalarında "..." ibaresinin beyaz renkte ve büyüktür-küçüktür işaretleri benzeri parantez içine alınmış olduğu, bu paranteze uygun şekilde her ikisi de yuvarlak formda olan "G" ve "O" harflerinin itiraza mesnet markalarda köşeli olarak yazıldığı, davacının "..." ibaresinin standart olarak yazılı bulunduğu... sayılı ''şekil + ... ...." ibareli markasında ise ek unsurların da bulunduğu, markanın kelime unsurlarının koyu mavi bir gökyüzü ile dünya kesitinin üzerine yerleştirildiği, taraf markalarındaki ek unsur ve ibarelerin markalar arasında görsel benzerlik oluşmasının önüne geçtiği, bütünsel algıyı tamamen değiştirdiği, karıştırılma ihtimalinin saptanmasında da bütünsel algının önemli olduğu, ilgili hizmetlerin tüketicileri tarafından taraf markalarının farklı işletmelerden geldiğinin derhal ve hiç düşünmeden algılanabileceği, açıklanan nedenlerle taraf markaları arasında SMK'nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinden söz edilemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 125,50-TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 13/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 12/05/2023
Başkan
...

Üye
...

Üye
...

Katip
...







Full & Egal Universal Law Academy