Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/505 Esas 2023/537 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/505
Karar No: 2023/537
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/505 - 2023/537
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/505
KARAR NO: 2023/537
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2020
NUMARASI: 2019/343 E. - 2020/374 K.
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/11/2020 tarih ve 2019/343 E. - 2020/374 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin "..." ve "..." ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin "... ..." ibaresinin 25. sınıfta tescili için yaptığı başvuruya, anılan markalarına dayalı olarak yaptığı itirazının, dava konusu YİDK kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin "..." ibareli tanımış markalarının benzer olduğunu, "..." ibaresinin müvekkili ile özdeşleştiğini, dava konusu başvurunun müvekkilinin "..." ibareli markasının serisi olarak algılanacağını, dava konusu başvurunun müvekkilinin markasının tanınmışlığından faydalanmak niyetiyle yapıldığını ve kötü niyetli olduğunu, davalı eylemlerinin, müvekkilinin markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, YİDK'ın 2018-M-8498 sayılı kararının iptali ile dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, SMK'nın 6/1 maddesi anlamında iltibas bulunmadığını, "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, harflerin kimsenin tekeline bırakılmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dava konusu başvuru kapsamında 25. sınıf mallar ile bu malların satışı hizmetinin yer almadığını, başvuru kapsamında yer alan 35. sınıf bir kısım hizmetler yönünden, taraf markaları arasında emtia benzerliği şartının gerçekleştiği ancak marka işaretlerinin benzer olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, dava konusu başvurunun müvekkilinin "..." ibareli markaları ile iltibasa neden olacak düzeyde benzer olduğunu, "..." ibaresinin ayakkabı sektöründe müvekkili ile özdeşleştiğini, dava konusu başvurunun müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, müvekkilinin markaları tanınmış olduğundan, farklı sınıflarda da korunması gerektiğini, dava konusu başvurunun kötü niyetli bulunduğunu, davalının eylemlerinin müvekkilinin markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre "... ..." ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “...” ibareli markaları arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira taraf markalarında "..." harfi ortak olarak yer alsa da, harflerin kimsenin tekeline bırakılamayacağı ve esasen tek başına tescillerinin de mümkün olmadığı, ancak tescil öncesi yoğun kullanım ve tanıtım sonucu ayırt edici hale getirilmiş ya da bir takım renk ve şekil unsurları ile birlikte tek başına harflerin tescilinin mümkün bulunduğu, bu halde de harf markalarının ayırt edici niteliklerinin düşük olacağı ve başkalarının da aynı harfi değişik renk ve şekil unsurları ile birlikte marka olarak tescil ettirebilecekleri, somut olayda da taraf markalarını oluşturan "..." harflerinin düzenleme biçimlerinin, biçimlendirme, renklendirme, kaligrafi ve yönlendirme itibariyle tamamen farklı olduğu, dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2021/4459 E /2022/8042 K sayılı ilamında da aynı sonuçlara ulaşıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL'nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 13/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2023
Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.





Full & Egal Universal Law Academy