Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/491 Esas 2023/485 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/491
Karar No: 2023/485
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/491 - 2023/485
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/491
KARAR NO: 2023/485
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2020
NUMARASI: 2019/2 E. - 2020/71 K.
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU:YİDK Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/03/2020 tarih ve 2019/2 Esas - 2020/71 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili, müvekkilinin mermer sektöründe yurtdışına ihracat yapan bir firma olduğunu, iştigal konusunun blok mermer ihracatı bulunduğunu, ... sayılı "..." ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı Şirketin adına tescilli ... sayılı "...+şekil" ibareli markaya dayalı olarak müvekkili başvurusuna itiraz ettiğini, davalı Kurum tarafından bu itirazın kabul edilerek müvekkili başvurusunun kısmen reddine karar verildiğini, oysa müvekkili başvurusu ile redde mesnet davalı markası arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi kapsamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, Kurum kararının hatalı olduğunu ileri sürerek, YİDK'in 2018-M-8933 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili markası ile davacı başvurusu arasında kavramsal ve işitsel benzerlik olduğunu, bu nedenle iptali istenen kararın usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının "..." ibareli marka başvurusu ile davalının redde mesnet "...+şekil" ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak başvuru kapsamından çıkartılan mal ve hizmetler yönünden ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında yargılama konusu 19. ve 35. sınıftaki mallar/hizmetler için işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı oluşabileceği, bu açıdan 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, dava dosyası içeriğinde bulunan delillerine itibar edilmediğini ve bilirkişi ücretini yatıramadıkları için herhangi başka bir inceleme ya da araştırmaya gerek duyulmadan davanın reddine karar verildiğini, müvekkil firmanın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan kaynaklı fiili imkansızlık nedeniyle yatırılamayan bilirkişi ücreti yüzünden davanın ispat edilemediği sonucuna varılmasının zaten zor durumda bulunan müvekkil firmanın daha fazla mağduriyet yaşamasına neden olacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve 2014/11 E., 2016/778 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi iltibas değerlendirmesi, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümleneceğinden, mahkemece iltibas değerlendirilmesinin yapılmasında bir isabetsizlik olmadığı, "..." ibareli başvuru ile redde mesnet "..." ibareli marka arasında da SMK'nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2023

Başkan
Üye

Üye
Katip


Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.





Full & Egal Universal Law Academy