Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/437 Esas 2023/373 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/437
Karar No: 2023/373
Karar Tarihi: 24.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/437 - 2023/373
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/437
KARAR NO: 2023/373
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2020
NUMARASI: 2019/278 E. - 2020/404 K.
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: YİDK Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/11/2020 tarih ve 2019/278 E. - 2020/404 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, ... sayılı "..." ibareli markanın ilanına davalı tarafından yapılan itirazın YİDK kararı tarafından kabul edilerek 43. sınıftaki bazı hizmetlerin çıkartıldığını, oysa markaların logolarının görsel olarak benzer olmadığını, gerek renkler gerekse şekilsel özellikler bakımından markalar karşılaştırıldığında ortalama tüketicinin markaları birbirine benzetmeyeceğini, müvekkilinin markasının "..." olmadığını, "..." ve "..." kelimelerinden oluştuğunu, markanın özgün ve ayırt ediciliğe sahip bulunduğunu, markada yer alan "..." ibaresinin Türkiye’deki birçok işletmede kullanıldığını, günlük dile yer etmiş ve neredeyse genel isme dönüşmüş çay ocaklarında da kullanılan sıfat niteliğinde olduğunu, ileri sürerek YİDK’nın 2019-M-2360 sayılı kararının aleyhe hükümlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin "... ..." ibaresinin oldukça tanınan bir işletme olduğunu, 2014 yılında Avrupa’daki en iyi 25 butik otel arasında bulunduğunu, müvekkilinin "..." ibaresinin aynen davaya konu olan markada yer aldığını, "..." ibaresinin halk tarafından bilinen bir kelime olmadığını, ayırt edici gücünün yüksek olduğunu, markaların karıştırılmasının kaçınılmaz olacağını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "..." ibareli marka başvurusu ile davalının "şekil+... ..." ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, SMK'nın 6/1. maddesindeki iltibas koşulları oluştuğundan YİDK kararının yerinde ve doğru olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece adil yargılanma ve usul ekonomisi ilkelerine uyulmadığını, "..." kelimesinin ibaresinin markalar arasındaki benzerleği ortadan kaldıracak güçte olmadığını, herkesin kullanımına açık olduğunu, bu hallerde marka sahibinin, üçüncü kişilerin dürüst kullanımına katlanmak zorunda bulunduğunu, "..." kelimesinin, markalar arasındaki benzerleği ortadan kaldıracak güçte olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu, davacının "..." ibareli marka başvurusu ile davalının "şekil+... ..." ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK'nın 6/1. maddesi anlamında bir benzerlik bulunduğu, "..." kelimesinin herkesin kullanımına açık bir kelime olduğu yönünde bir tespit olmaması nedeniyle bu ibarenin markalar arasındaki benzerleği ortadan kaldıracak güçte olmadığı yönündeki davacı iddiasının yerinde bulunmadığı, diğer yandan usul ekonomisine aykırı davranıldığı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarının da yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2023

Başkan
Üye

Üye
Katip


Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy